bugün

ekonomide bireyin kendi faydasını artıracak şekilde karar alması düşüncesini belirtir. yani her insan bencil doğar yargısını baştan kabul etme durumudur.

freud'a göre ego; kişinin günlük yaşamını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu şeyleri istemesidir. fakat süper ego bireyin daha fazlasını istediği noktadır yani bireyi bencil yapan nokta süper ego'dur. peki insanın süper egosunu geliştiren veya törpüleyen nedir? bu soruya freud; toplum, toplumdaki kurumlardır, diye cevap vermektedir.

bu açıdan bakıldığında iktisat biliminde kabul edilen her insanın birer homo economicus olarak dünyaya gelişi varsayımı da yıkılmış olmaktadır. insan doğuştan bencil değildir! bir bireyin gelişimini toplum ve toplumsal kurumlar belirler, onu bu kurumlar bencilleştirir, tüketime yönlendirir. bu da kapitalist sistemin temelini derinden sarsmaktadır!

karşıt anlamlısı için; (bkz: homo socius)
tüm hamleleri ekonomiye uygun olan insandır. işe maneviyat katmaz, maddi düşünür her şeyi. sınırları yaşadığı yerin kanunlarıdır.
hocamızın * tabiriyle enayi olmayan, akılcı insandır.
(bkz: rasyonalist)
rasyonel insan olarak da kullanılmaktadır. ancak kullanıldığı haliyle kanlı canlı bir insanı tariflemesi elbette imkansızdır.
habil ile kabil'den beri devam eden iyi-kötü, düdükleyen-saf* kavgasının taraflarından biridir.
ekonomik hayvandır. yani insandır.
ilk sözcüğü mecazi anlamda kullanılası ikinci sözcüğü "beş kuruşa adam satmasına" sayılması gereken günümüz popüler insanıdır
(bkz: homo semioticus)
iktisat bölümü okuyanların bünyelerine yer etmiş, basit olarak "sınırsız ihtiyaclarini ozgur secimler yaparak karsilayan birey"dir, özellikle 18 ve 19. yuzyil iktisatcilarinin tartismalarinda, ekonomik faaliyetlerinde yalnızca maddi çıkar hırsı ile hareket eden, ahlaki açıdan sevimsiz, genel-geçer insan gerçekliğini yansıtmakta da son derece sınırlı bu birey -veya karikatür- inceleme alanının davranış ilkesinin kaynağı olarak betimlenmiştir, nedeni ise bu ütopik karakterin özerk bir ekonomi alanının bilimsel yöntemlerle incelenmesi açısından gerekli olduğuna inanılması olarak görülebilir.
cebini düşünen, cıkarcı insana denir kısaca... insanın rasyonel olana, kendısı ıcın maksımum olana yönelmesini- istemesini ifade eder... herkes homo economicus olamaz!!!
iktisatçıların, ortalama tüketici davranışlarını açıklamak için yarattığı varsayımsal insandır. seçiciliğe, tutarlılığa, tam bilgiye ve çoğu aza tercih edebilme özelliğine sahiptir. çünkü -ufak sapmalar olsa da- toplumun genel ortalaması bu şekildedir.

not: özelliklerini yazarken kulaklarım çınlamadı değil ama "homo" olayı beni bozar!
(bkz: homoeconomicus)
kendi çıkarlarını maksimize etmeyi hayat gailesi haline getiren homosapiendir.
Insan ekonomik ilişkileri ne kadar iyiyse o kadar insandır insanlık evriminin ulaştığı son nokta homo economicus.
mikro ekonomi dersinde hocanın dilinden düşürmediği kelime. makro dersinde ise bu, kelime yerini 'keynesyen' e bırakacaktır.
nefsini ilah edinmiş insandır.Son 2 asrında temel dünya görüşünün temsil eden insan türüdür.iktisata giriş dersinde bu memlekette hala bunlar okutulur.o anda öğrenciler bir bok zannederler ancak bilemezler ki bu insan yapısının her iki taraftada mutlaka kaybedeceğini.
iktisat biliminin temel varsayımlardındandır. Insani çıkarlarını maksimize eden ve ihtiyaclarıni karşılamak için daime rasyonel kararlar veren, daima çoğu aza tercih eden bir birey olarak kabul eden görüştür.

Esasen bir varsayımdır ve geçerliliği çok tartışılmış ve halen tartışılan bir varsayımdır. Çoğu tercihiyle insan ne rasyonel, ne de çıkarcıdır. Ancak esasen kapitalizm'in insana bakışıdıe denebilir.

Şu da bir gercektir ki milyarlarca insan için ve onlarin ekonomik tercihlerini bir bilim haline getirmek için insanı tek bir yapıda kabul etmek zorunludur. Aksi halde olusturulacak her teori yanlışlanabilir pozisyonda kalcaktır
Zira sayısız insan ve sayısız tercih arasından bir tek görüş be teori çıkarmak pek de mümkün degildir.

iktisat 'homoeconomicus' sayesinde teorik çerçevesini kazanmıştır. Esasen homoeconomicus un tartışılır olması ekonomi teorisininde tartışmalı olmasına sebep olmaktadır.
insanların en az çaba ile maksimum fayda sağlamalarını anlatan iktisadi terimdir.