bugün

Tecrubesizdir. Hemen belli eder kendini. Sinemada filme dalar, konuşurken gözlerini kaçırır, utangaç tavırlar hat safhada. Hiç ellenmemistir, 1.89 ve selanik göçmeni bir erkekle ilk tecrübesini defalarca tatmak isteyecektir.
Öpüşme anında gereksiz yerde ve zamanda vakum yapar, bir iki opusmeden sonra öğrenecektir, öğreten iyi olursa tabii ki.
en dogrusunu yapmis kizdir. 20 yas diyorsun hic opusmemis diyorusun. nasil bir dunyaniz var anlamadim.
bu tarz hiçbir şeye bulaşmamışsa namuslu nir kızdır, olması gereken de budur efendim.
ilk öpüştüğü erkeği unutabilecek mi diye merak edilen kızdır.
Öpüşmemiş olduğunu burada söylemeye ihtiyaç duymaması gereken kızdır.
en asil duyguların insanıdır .
20 yaşından önce 20.000 kere öpüşmüş olan kızdan kat ve kat daha iyi olan kızdır efendim.
Doğru erkeği bekleyen kızdır.
oha biri beni tarif etmiş dediğim kız.
Ve doğru erkek hiç gelmeyecek ilerde çirkin bir kurbağayı öpecek lakin prense dönüşmediğini görünce intihar edecektir.
Benimle evlenir misin ?
Ayrıca cirkinliginden şüphe edilen kızdır. Bıyıklı mıdır yoksa, bıyıkları mi bakacaktır öpünce bilemedim...
sözlükte anlam veremediğim ve sayısı giderek artan yok seks yok öpüşmek ile alakalı başlıklardan biri daha.
nasıl bir toplum olalım, kadınlara ne olsun istiyorsunuz, böyle şeyleri yapmayanlara tecrübesiz vs gibi yorumlar yapmak ne kadar doğru bilemiyorum.
ha namus bekçisi misin de diyenleriniz olabilir ama kültürel yozlaşma veya toplumun ahlaksızlaşması günümüz sorunlarının temelidir.
isteyen doğru olduğuna inandığı yoldan devam etsin size ne...
doğru kişiyi bekleyen kızdır.
Şu yaşa kadar öpüşmeyen kız net kezbandır.
Çirkindir,siskodur baska alternatif yok.
Edit:sisko ve çirkin kızlar rahatsız.
Ne çirkindir ne kezbandır
Sadece değerlidir.
öpüşmek için en uygun zamanı kolluyordur.
Bunu biliyor olmak iÇin kızla öpüşecek noktaya gelmek lazım. Bilmiyorsak varsayımdır. Varsayım var olanı saymaktır, bir nevi ümit etmektir. Yani öyle olanı arama Çabasıdır. Öyle olanı aramak iÇin öpüşecek noktaya gelinen bir kız bulmaktır. Hoopp döndük mü başa?
Gayet normal olandir batilasacaksiniz diye degerlerinizden vazgecmeye bayiliyorsunuz. Namus ölçütü olmayabilir ama az cok bunlar da gosterge benim icin. Isteyen geri kafali desin istedigi kadar eksilesin. Bazi seyler bu kadar erken yasanmamali. Gun gectikce ergenlik yasi düşüyor bilmem haberiniz var mi?
Olması gereken kızdır. Nasıl erkekte milli olmak peşinde koymayıp bu tür şeylerden geri durması gerekiyorsa kızds kendini bu denli korumalı. Bu bir ihtiyaç değil arkadaşlar o kız çocuğunuzun anasi olacak anasi.
Böyle olduğuna inandığım bir kız vardı hayatımda. Yani şöyle inandim, kızı tanıyan, çocukluğunu bilen (ilk, orta ve lise dönemlerini bilen) ortak arkadaşlarımız vardı. Bu arkadaşlar, bu kız ile beraber olduğumu öğrenince hepsi sağolsun "iyi kızdır, evlenilesi" modunda yaklaştılar. Tabi bu onu bu kadar tanımama yeterli değildi.

iliskimiz başladığında aynı işyerinde çalışıyorduk. Çay molalarina ve yemek molalarina beraber çıkıp bir birimizi yavaştan tanıma aşamasına geçtik. Herşey çok güzel ilerledi. iyi kız,hoş kız. Nasıl olsa gün içerisinde çok vakit geciriyorum diye akşamları arama lüksünden vazgeçiyordum. Bu durum 1 hafta sonra canıma tak etti. Bir akşam aramak istedim gayet saf ve temiz duygularımla. Aradım, telefon meskule dusene kadar çaldı açmadı. Duymamıştır dedim, duysa açardı. Bu arada mesaj attım "napiyorsun yavrum?" Diye. 5 dk geçti aradan yine cevap yok. Dayanamayıp 15 dakika sonra yine aradım. Uzun uzun çaldı, tam kapatacaktım ki kısık bir sesle "efendim" dedi.

- yavrum, aradım mesaj attım acmadin. Merak ettim de bir daha aradım. Tam kapatiyordum ki açtin. Nasılsın, nerdesin?

- bende seni arayacaktım. Tam odama geciyordum ki abim geldi. Telefonuna bakamadim bile.

- anladım, canım. Odanda mısın şimdi?

- hayır balkona çıktım.

- eee, odanda daha rahat konuşamaz misin? Neden kısık ses ile konuşuyorsun?

- odama geçersem abim anlar. Hava almaya çıktım. O arada sana haber vermek için açtım.

- anladım. Pek musait değilsin o zaman sen. Hadi içeri gir, zaten hava da soğuk, üşütme. Sonra yine konusuruz.

- tamam iyi geceler.

ilk telefonla konuşmamız böyle geçti. O akşam hiç mesaj atmadım. Sabah nasıl olsa görüşecektik iş yerinde. işe geldik. Olayın neden böyle olduğunu merak ediyordum. Öğlen oldu yemeğe çıktık. Merakla sordum neden öyle konuştun diye. Anlattı,d dikkatlice dinleyip bir yandan da yemeğimi yiyordum. Meğerse abisi kızın üzerine fazla geliyormuş. Ailede abisinin sözü geçiyormuş. Odasında konuşsaymiş napiyorsun burada diye gelebilirmiş bizi tehlikeye atmak istememiş. Sanki balkonda hiç tehlikeye atmamış gibi. Bunu en baştan söylesene dedim. Ona göre davranırdım. En azından geceleri aramamaya devam ederdim. Neyse o geceki olay böyle sonuçlandı.

Günler geçti. ilişki monotonlaşmaya başladı. Hep bir eksiklik var. Bir gün nasıl oldu bilmiyorum ve hatırlamıyorum da, gece dışarı çıktık. Cafeye gittik kahve pasta falan birşeyler yedik. Biraz yakınlaştım, elini falan tuttum. Dünyanın en mutlu insanı oldu o an. içimden "lan yapma. Bak buna bile sevindi. Gel seviyeli davran, kırma kızı." Dedim. Dediğimi de yaptım. O gece daha ileri gitmedim. Biraz geç oldu gibi. Saat 21:30 sularında kalktık cafeden. Sahilden yürüyüp evine bırakacağım. Arkadaşmışız gibi yürüyorum yolda. Biraz seviyeli, hafif uzak. Sonuç olarak sahil orası, abisi görebilir. Düşündüğüm başıma geldi. Biraz ilerledikten sonra kalabalığa girdik. O anda esmer çirkin birşey gördü yolda. Sessizce "abim!" Dedi. Ben nerede olduğunu anlayana kadar adam yanımıza gelmiş. Konuşmaya baladilar. "Arkadaşlarla oturdum biraz, arkadaşım da beni eve bırakacak abi" dedi. Şimdi sıçtık diyordum. Birşey yapmadı. Nedenini hem kalabalığa hem de abisinin yanında ki arkadaşlarına verdim. Lakin fırtına öncesi sessizlik oluştu kız ile aramda. ikimiz de konuşmuyorduk. Bu sessizlikte bana kızın evde neler yaşayacağını düşündürmeye başladı. Kesin dovecekti evde abisi. Bu kadar muhafazakarsa kesin döverdi. Kızı izlemek için fazla konuşmadım. Eve de yaklaşıyorduk zaten. Mahallesinin köşesinde oturduk iki laflayalım diye. Yanıma oturdu. Biraz mutlu olsun diye sıcak davrandım. Biraz sarıldım falan. Yine yüzü güldü. Belki bir nebze olsun evde yaşayacaklarını unutturabildim bu sayede. Fazla sarılmışım herhalde. ikimizdee de bir duygu yüklenmesi olmuş olacak ki. Gözleri karartıp öpüşmeye başladık. Kuşlar, kelebekler, böcekler derken. Bu titremeye başladı. Lan n'oluyoruz? Dememe kalmadı ayrıldık. "Hadi artık git, geç oldu." Dedim. "Tamam" dedi sesi titreyerek, "iyi geceler." Tam ilerlemeye başladı, durdurdum. "Bu, Çok güzeldi." Gulumsedi, o güldükçe içimde ki kelebekler artmaya başladı. Gitti. O an düşündüm gerçekten e hiç sevgilisi olmamış olabilir. Hatta hiç öpüşmemiş bile olabilir dedim kendi kendime. Hatta kendimi inandirdim bu duruma. Yoksa öpüşürken titremezdi. En iyi savunmam buydu.

Evde birşey olmamış. Dayanamadım ertesi gün sordum. ilişkiye 2 ay daha devam ettik. Daha fazla dayanamayıp ayrıldım. Ben evlenilebilecek bir adam değildim. En azından buna kendimi fena bir şekilde inandırmıştım. Kesin aldatırdım. Bu acıları da ona sonradan yaşamaktansa şimdiden ayrılmayı tercih ettim.

iyi ki ayrılmışım. Ayrıldıktan 2 ay sonra mağazada çalışan bir abim ile takıldıklarını öğrendim. Yani biz ayrıldıktan sonra oldu bu olay. Abimin de sevgilisi vardı. Oda serefsizmiş o zaman anladım. Çokta sevimli bir sevgilisi vardı. Sonra abimle sevgilisi de ayrıldı. Benim kızdan da ayrıldı. Mal, insan birini tutardı elinde. Neyse işte. iki insan tarafından da altatilmaktan son anda kurtulmuşum.

Benim kız, ben istanbul taşındıktan sonra abisi askere gidince fırsat bu fırsat demiş, başka biri ile evlenmiş. Ne kadar mutlu oldum. Sonra abim de ayrıldığı sevgilisi ile evlendi. Şimdi hepsi mutlu bir hayat yaşıyorlar.

Ben? Ben istanbulda yapayalnız, ev arkadaşım ile yaşıyorum. Uzun süredir bir sevgilim yok. Sanırım böyle öleceğim.
herkesin kendi tercihi kardeşim, sizi ilgilendirmez. ciddi düşünmediğiniz kız için kötü bir durumdur ama kız kardeşiniz için iyi bir durum. tatava yapmayın.
Öpüşmeyen şansına öpecek biri değildir nk gelmediği için, merak etmediği için ya da merakını giderecek cesaret bulamadığı için yapmamıştır. insanları ellerinde olmayan, psikolojik kuvvetli dürtüleri yüzünden yargılamak çocukluktur. Değerli filan da değildir, alakası bile yoktur.