bugün

çekip gitmek istersin ama gidecek bir yerin de yoktur, ne gitmeyi başara bilirsin ne de kalıp mutlu olmayı ..
genelde hiç yapamayanların içine doğan istek.
gidebilenler azdır değil mi!
eşşek cenneti ile sonuçlanır.
korkakların işidir ayrıca.
(bkz: sen de başını alıp gitme)
gidemezsin bir yere uçurumun tepesindesin gitmeye kalktığın zaman bir hiç olacaksın.
şimdilerde çok yüksek ve dayanılmaz olan istek.
Ergenleri düşüncesi.
herkesi, ardinda kalan her seyi birakip gitmek istersin ama gidecek yerin yoktur.hadi var diyelim, gidip baska yerde yasayacak paran yoktur. iste bu koyar insana. Para vardi da biz mi gitmedik?
Hemen hemen herkesin hayatı boyunca defalarca kere aklından geçirdiği, zor duruma düşülen bir anda bir çıkış yolu olarak dillendirilen hayali bir savunma mekanizmasıdır. Ancak bu zamana kadar her şeyi bırakıp çekip giden ne duyulmuş, ne görülmüştür. En çok şu şekilde ifade edilir:
Kardeşim dağdaki çoban bizden rahat, bıraksalar alıp başımı gideceğim, dağlarda yaşayacağım.
Sanki silah zoruyla tutuyorlar. Çek git.
her şeyi bırakıp çekip giderek tüm hücrelerin yenileneceği istek. ama yapamayız.
arada gelir böyle bir istek ama zamanı değildir.
yemedi durumu ile sonuçlanır.
öyle deli istektir ki o, her insan düşünmüştür ama uygulama çok az sayıdadır tahminen.
istendiğiyle kalacaktır. çekip gidilemediği gibi dönüşte de ekmek alınır.
arada sırada,içinden çıkılamaz durumlarda insanı yoklayan,genelde bir türlü cesaret edilemeyen,olduğumuz yerde kalmayı ve mücadele etmemiz gerektiği gerçeğini yüzümüze vuran anlık, gelip geçici arada bir ziyaret edici durumdur. çoğu insan istediği halde gidemez; bazen durumlar, çoğu zaman da maddiyat el vermez.
+çekip gidesim var!
-çek git o zaman yarram.
+olmaz şimdi evim barkım var. kedim falan var seviyorum ben onu. işimden de atılırım.
her şeyi bırakıp çekip gidebilirsin, ama kafandakiler ve yaşanmışlıklar yok olmayacağı için bıraktığın her şey seninle beraber gelir.
Bazen çok fazla yapmak istediğim şeydir. Giderek çevredekilerden, okulumdan, anlayışsız tanıdıklarımdan, önyargılı arkadaşlarımdan kurtulmuş olucam ama kendimden kurtulamıcam. Yani uzaklara gitmenin bir faydası olmucak aslında.
genelde dile getirilen bir istek ve şikayet durumunda hiçbir şey yapılmaması gibi bir durumda çıkar ortaya ve tabiki ergen diye isimlendirdiğimiz 15-16 yaşlarındaki bireylerde daha çok görülür fakat hiç gerçekleştirilmez.
bu isteği anlatan en güzel şarkı için (bkz: sarı odalar)
seslendiren üstat için (bkz: sezen aksu)

alırım başımı giderim efeler gibi heeyyy
efeler gibi heeyy...
elini cebine atıp otobüse binip gidecek kadar paran olmadığını fark edene kadar sürer. o zaman anında geçiyor bu isyankar ve depresif tavırlar.
Bıkmışlığın sebebidir. Bazen insan tabiri caizse "cinleri tepesine çıkınca" öyle bir gitmek ister ki..
belki sorumluluklardan kaçış, belki hayatına yeni heyecanlar arayış. nedeni ne olursa olsun her şeyi bırakıp gitme isteğinin altında mutlak surette bir yok oluşa yaklaşma durumu, bir çaresizlik yatar. siz hiç çok mutlu olan birisinden böyle bir isteği olduğunu duydunuz mu? duyamazsınız tabii çünkü yok öyle bir şey.
Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasina
Bir baska ülkeye, daglara, uzaklara...

Hayatindan memnun olan yok.
Kiminle konussam ayni sey...
Herseyi, herkesi birakip gitme istegi.

Öyle "yanina almak istedigi üç sey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Herseyi, herkesi götürdün demektir...
Keske kendini birakip gidebilse insan.
Ama olmuyor. can yücel.