bugün

her durum icin budalaca bir demokrasi cabasi icinde olan kisilere gicik olan, suursuzlugun tavan yaptigi hadiselerde dahi birilerine ya da birseylere saygi duyabilen insana uyuz olan insanin tavridir.
nefistir.
takdir edilesi durumdur...*
saygı duyulması gereken bir durumdur.
(bkz: #1898297)
saygı sözcüğünün iki farklı anlama geliyor oluşu bağlamında ele alınması gerekir:

1.Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla
bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan
sevgi duygusu, hürmet, ihtiram.
2.Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.

ilk anlamı kastediliyorsa tabii ki ota boka saygı duyulmaz.
kişisel algılayış biçimine göre 'evren'e dair
hiçbirşeye saygı duyulmayabilir. ancak herşeye
saygı duyulabilir de! bu noktada devreye
asıl mesele olan 'saygı'nın ikinci anlamı girer.
örnek vermek gerekirse:
herşeye saygı duyan birini gördüğümüzde ve
bu tavrına uyuz olmamız durumunda işbu kişinin
kafasına şaplağı attığımız anda
saygı sorunu, bir sorunsala dönüşür.
saygı duymak yerine tahammül etmek kelimesi kullanılırsa çözülecek sorundur. saygı kelimesinin anlamı açıktır.

öte yandan birileri kalkıp açıkça tek parti düzeni veya darbe çağrısı yaptığında ben buna saygı duyamam. çünkü yaptığı saygı duyabileceğim bir eylem değildir. sadece şiddete başvurmadan görüşlerini açıklama hakkını kullandığı için ancak tahammül ederim.

herşeye saygı duymak değil bazı şeylere tahammül etmek zorundayız. haketmeyene saygı kelimesini kullanıp da saygı kavramını ayağa düşürmemek lazım.
ona saygı duyalım, buna saygı duyalım derken varılan son noktadır.