bugün

hasta ile hekim çoğu zaman hastanın en zayıf ve çaresiz olduğu bir zamanda karşıya gelir. çoğu zaman sadece ıstıraplarından kurulmak ister.
hekimin hastanın ıstıraplarından kurtulması ve eski sağlığına kavuşması için tıp bilimi ve uygulamalarının öngördüğü esaslar çerçevesinde özenle faaliyette bulunması birincil nitelikte görevidir.
hekimin asli yükümlerini kısaca şöyle sayabiliriz;

- teşhis koyma,

- tedavi yöntemini seçme ve uygulama,

- tedaviyi bizzat uygulama,
(asıl edimden daha çok yan yükümlere ilişkin, niteliği gereği yardımcı şahıslara bırakılmaya müsait işler istisnadır. ayrıca hekimin hasta ile yaptığı sözleşmede teşhis ve tedavi yükümünü alt vekaletle diğer bir hekime bırakması ikinci istisnadır.örn; aniden hastalanan hekimin gecikmesinde sakınca bulunan bir halde bu yükümü başka bir hekime devretmesi gibi)

- hastayı aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüğü,

- hastanın rızasının alınması;
* hastanın rızasının hukuken geçerli olabilmesi için, rızayı bildirmeye ehil, yapılacak tıbbi müdahelenin önemini ve sonuçlarını kavrayacak durumda olması gerekir. ayrıca rıza hukuka uygun olmalıdır. kişinin ötenazi ye rıza göstermesi bu nedenle geçerli olmayacaktır.

- hekimin sadakat ve özen yükümlülüğü,

- hekimin sır saklama yükümlülüğü.