bugün

anayasa mahkemesi başkanı haşim kılıç'ın, chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu'na verdiği ayardır.

"sayın kılıç, hülle yoluyla anayasa mahkemesi’ne atananları hangi ahlakla kabul ediyorsunuz” diye seslenen chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu’na "vicdanımı, ahlak anlayışımı sorgulamak kimsenin haddine değil” diyerek verdiği tarihi ayar'dır.

hatırlayacaksınız ki kemal kılıçdaroğlu son olaral bir üniversite öğrencisinden ayar yemişti:

(#9574252)
(bkz: boş laf)
ayardan çok sokak kavgası lafı gibi olan laftır. tayyip abisine yalakalık olsun diye tayyip abisi gibi konusmaya gayret ediyor haşimcik. yapamazsın olm. o kasımpaşalı ne de olsa. sokak agzını iyi bilir. sen çık basın toplantılarına akp yolunda sözler söyle. yeter tayyip abine. bak jöleli yiğite hiç argo konusuyr mu? ama tayyip abinin bir numaralı adamı. demek ki sokak agzıyla olmuyormuş. yalakalık yürekte olur ağızda değil.
gayet yerinde olan ayar.
anlayan anlamıştır...
kemal kılıçtaroglunun zaten ayarlı bir piyon oldugunun göstergesidir. Büyük abisi önder sav ona ayar veriyor ama tam tutmuyor ayar.
ortada verilen bir ayar yoktur. lakin dini suistimal etmek gibi bir hobisi olanlar korktuklarından mıdır nedir, kılıçdaroğluna söylenen her lafı verilmiş bir ayar kabul etmektedirler.
hukukun haşim kılıç ın vicdanı ve ahlak anlayışının gölgesinde kaldığını iç acıtarak göstermiştir.
hiç gerek yok böyle şeylere.
(bkz: kılıçdaroğlu nun kendi kendine ayar vermesi)
bu mu lan ayar. ben de girdim bir ayar var diye.
yahu salak mısınız yoksa ayar almaktan dolayı psikolojiniz bozulup ezikleştiniz ve yapılan her hareketi ayar olarak algılamaya mı başladınız?

önceki ayara bak karşımda atatrük yok kalkmak istemiyorum lafı ayarmış hakikaten eziklik ve salaklık bir arada.
(bkz: ikisi bir arada)
ondan önceki de hani yolsuzlukları siyasete alet ediyorsun diyen çocuktur kesin.
bunlar ayarsa sana verilenler ne?
(bkz: ayar görmemiş yazarın her gördüğünü ayar sanması)

sayın haşim kılıç hukuk adına bir ülkedeki en üst makamda oturup da hukuk fakültesinde okumamasının verdiği kaşıntı ile ahlaktan, vicdandan bahsediyor.

keşke bunlardan önce hukuktan bahsedecek yetkinliği olsa da hem vicdanen hem de ahlaken oturduğu makamı hak etse.

turgur özal'ın sırf siyasi görüşüne yakın diye hukuk okumamış adamı anayasa mahkemesine atamasının sonucu olarak anayasa mahkemesinin başkanı olan bu adamdan ne beklenir zaten?
(bkz: haşim in kemal i göt etmesi)