hayatı anlamlı kılan ayrıntılar

brad pitt ile aynı dönemde yaşadığını bilmek.

uzun süre devam eden baş ağrısının birden geçmesi.

bütün zorluklardan sonra başarmak.

(bkz: heavy metal)

(bkz: aşk)

özgür iradenin bir yanılsamadan ibaret olması ve buna inanabilmemizin ironikliği.
dünya, yuvarlak ve dönen birşey olmasına rağmen, üzerinde düzmüş ve duruyormuş gibi koşup oynamamız.

kapıyı anahtarınızla açmak zorunda kalmamak, evde ses ve nefes olması.

benim gibi hayata çok anlam yükleyemeyenler için hayatı çekilir kılan ayrıntılar olarak adlandırılması daha manalı gözüken detaylardır.

ölümden sonra yaşam felsefesi.

salonun penceresinden iceri süzülen günes ısıgı.

bir arkadaşınızın arkadaşı ya da bunun gibi çok az birlikte olduğunuz ama sevdiğiniz yine de sevgiye ihtiyaç duyduğunuzda aklınızın ucundan bile geçmeyecek birinin sırf doğum gününüzü kutlamak için araması.

kardanadam yapmış çocukların kardanadam'la birlikte fotoğraf çektirdiklerini görmek.*

yatakla okul arasını her gün zor da olsa yarım saate sığdırmak.

rutin işleri yapmayı sürdürürken bir anda bir sakarlık yapmak, kendine gülmek, etrafındakileri güldürmek.

-yağmurdan sonra ki toprak kokusu.
-bir insanın gülümsemesinin bile huzur verdiğini hissetmek.

birinin sadece sizin için bir şeyler yaptığını bilmek.

önem verdiğin ayrıntıların önem verdiğin kişiler tarafından da biliniyor olması.

hastayken annenin yaptigi ve sevmedigin bir corba turunu sirf annen yapti diye icmek. deneyin, pisman olmayacaksiniz.

hayatın tüm moral bozukluğu ve hayal kırıklıklarına rağmen devam ediyor, güneşin her yeni gün tekrar doğuyor olması. bir kahkaha, güzel bir şampuan kokusu, yüzü hafifçe yalayan rüzgar gibi küçük mutlulukların varlığı.

eski fotograflara bakipta o gün o an yaptiklarinizi kücük bir tebessümle hatirlamak.
hastayken baba'nin bütün gece dogru düzgün uyuyamayip odaniza 40 kez sessizce girip atesiniz cikmismi nefes aliyormusunuz diye bakmasi.

2 yaşında olan birinin sizi özlemesi, babasının yardımını alarak sizinle telefonda konuşması.
minicik harflerle nasılsın demesi.

hayat bu ayrıntıların birleşimi değilmidirki zaten?? düşündükçe çoğalan ayrıntılar toplamı...

*güneş ha battı ha batıcak vaziyetindeyken gökyüzünün renklerini izlemek.
*ılık bir yağmurda ıslanmak ve toprak kokusunu tüm vücuda cekmek.
*yolda yürürken bir yerlerden bir koku duymak eskilerden ne olduğunu bilmesende birşeyler anımsamak
*kaybettiğin hatta kaybedip unuttuğun eski bir eşyanı alakasız bir yerde ve zamanda bulmak en değerli varlığınmışcasına sevinmek
*bir resimde fotoğrafta yada şarkıda kimsenin fark edemediği ayrıntıyı farketmek
*döne döne uyuyamadığın rezil bir gecenin ardından kulağında müzik elinde kahvenle güneşin doğuşunu görmek
*yaz yağmurunda yüzmek.
*yanınızdan geçen kadının/adamın yanında ki ufaklığa göz kırpıp onun gülümsemesini görmek..
*yemek yerken içindeki tatların tek tek farkına varmak yada varmaya çabalamak.
*çantanda bulunan şekeri veya çikolatayı karşılaştığın bir çocuğa vermek.
*deniz kenarında ki martılara simit atmak, martıların uçuşunu izlemek hatta bunu yaparken yanına yanaşan köpeğide martıların yemeğine ortak edebilmek.
*gecenin bi yarısı sevgilinle tesadüfen aynı anda uyanıp sarılmak sımsıkı ve uykuya dalmak yeniden huzur içinde...

kimsenin farkında olmadığı seylerın farkına varmaktır.

televizyon kanallarını dolaşırken çocukken izlediğin çizgi filmlerden birine denk gelmek.

(bkz: izmir)
(bkz: napoli)
(bkz: sevilla)