bugün

blues güzel şey sözlük ancak porno müziği denmesi içimi burkuyor .
yoksa bizim millet çok fazla porno kanalı izlediğinden mi böyle ?
mecbur kalınan ayrılıklar. sevmene sevilmene ragmen, son kez görmek... otobüsün camına yapışmak, gözlerini kaçırmak...
Türkiye´de günde 4 milyon ekmeğin çöpe gidiyor.
bir çocuğun doğum günü mutluluğunu yaşayış tarzıdır bazen:

(bkz: http://www.ensonhaber.com...e-kutladi-2011-03-30.html)
yeni tanışılan karşı cinsin yanında senin susup, bağırsaklarının konuşması. **
lise çağlarım...
hayatımda içimi burkan en büyük detayları barındırır. şöyle ki en yakın arkadaşım durumu pek iyi değildir, babası yoktur. dayısının velayeti altındadır. ancak çok iyi günler geçirilir. kimse kolay kolay ders çalışmaz daha doğrusu çalışmak zorunda olduğu başka noktalar vardır bazende onlar için çalışmak zorunda kalınır. ben okuldan çıkışta işe gider akşam ezanına kadar çalışırım arkadaşım ise yıllar sonra hocamın bana anlattığı olayla -hocam anlatırken bu olaydan ne kadar etkilendiğini görmeliydiniz- aklıma gelir hep. para o zamanlar çok lazım olmayan bir şeydi bizim için fakat bazı zorunluluklar vardır hani, yapmayacağım deme şansınız olmaz. öyle bir şey bu arkadaşımın ki de. hocam kendisine kışlık kömür siparişi verir ve kömürleri kamyoncu evin önüne döker. tabi bunları hoca tek tek taşımak istememektedir. gittiği bir kahvehanede bir kaç kişi ile görüşür bu kömürleri taşıtmak için. bir adam hocama yardımcı olacağını tanıdığı bir kişiyi evlerine göndereceğini söyler. hocada okula gider, parayı akşam işçilere bizzat kendi vereceğini söyler. ne garipse o gün arkadaşımızda okula gelmemiştir. tabi biz o zamanlar böyle bir olayın olacağını düşünmek bir yana aklımızın ucundan geçirmiyoruz. kahvehanedeki adam meğer benim en yakın arkadaşımın dayısını bulmuş dayısı da tek başına bitiremeyeceğim korkusu ile yeğenini de alıp hocamızın evine kömür taşımaya gitmişler. ne arkadaşım biliyor taşıdığı kömürün edebiyat hocasının kömürleri olduğu nede hocamız biliyor işi verdiği kişinin o gün okula gelmeyen öğrencisi olduğunu. tabi akşam eve gittiğinde böyle bir manzara ile karşılaşıyor, o gün onun okula hangi sebeple gelmediğini, gelemediğini de öğreniyor. çok üzülüyor tabi, arkadaşımızda utanıyor nereden bilsin hocasının evi olduğunu. normalde öğretmenlerinizle okulda şen şakrak konuşursunuz fakat böyle bir durum ikisininde dilini bağlamıştır eminim. hocamızda sadece kolay gelsin diyebilmiş ve uzaklaşmış. işler bitincede parayı vermek için aşağıya inmiş sadece o kadar. bu olayı bana anlattığında hali çok başkaydı hocanın hiç öyle görmemiştim. artık büyümüştük belli bir yaşa gelmiştik fakat bu olay nedense bende çok derin yaralar açtı. artık biliyorum dostluğun ne demek olduğunu. şimdi arkadaşım onca sıkıntısını ödülünü mühendis olarak mezun olmakla alıyor. ben mi bende mezun oldum ama siyasal okuduk işte gidip mühendislik seçmedik ki. * * *
bir şey bir kere kırılınca ne yaparsan yap hiçbir zaman hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
mutlu aşkın olmaması. üzmüyor mu sizi ?
6 bira 3 kadeh kırmızı şarap 3 duble rakı ve 2 shottan sonra bütün geceyi kızın koynunda bir manda gibi horlayarak geçirmek.
babanızın beli kırıldıktan sonra hayatının bir bölümünü fizik tedavi hastanelerinde felçli insanlarla geçirmek. o kadar koyarki insanları o halde görmek babanızı o halde görmek, her sabah uyanırsınız yanınızdaki hastaya gülerek bakarsınız, aslında hayatın kötü olmadığını göstermek istersiniz ama yalandır amına koyim yalan işte. ama o anda o hasta size bakar gülümser ve günaydın der, dönüp babanıza bakarsınız koskoca adam oğluna muhtaç kalmışdır onun ezikliği vardır üzerinde bir hata yaparsınız ona karşı hatanızı yüzünüze vuramaz size muhtaç olduğu için o anada içinize ağlarsınız. yapacak daha iyi birşeyde yoktur zaten.
Olmak istemediğin bir yerde olmak istediğin kişi ile olmak.
(bkz: ygs sınavında soyunan laik genç) ciddi anlamda ic burkuyor..
http://www.islamigundem.c...-soyundu-haber-30565.html
bazı insanlar yüzünü buruşturup önündeki yemeği beğenmezken bazılarınınsa evsiz ve aç olması.
insana çok koyan, gözleri nemlendiren üzücü olaylardır..

Dün akşam eve gelirken, kardeşime ertesi gün beslenmesine koyması için bir şeyler alıyorum.. Sabah kardeşimin 'ben bunları sevmiyorum artık' serzenişiyle bakkalın yolunu tutup didik didik bir markayı arıyoruz.. Neyse, kek bulunuyor ve kardeş okula gidiyor..
Okul çıkışı kardeşi almaya gidiyorum.. Öğretmeniyle konuşurken sabah, sınıf arkadaşının bayıldığını öğreniyorum.. Nedenini sorduğumda açlıktan olduğunu, çocuğun fakirlikten, yiyecek yemek bulamadığını, okula bile zar zor geldiğini öğreniyorum..
O sıra kardeşim elindeki keki yiyerek yanıma koşuyor, yüzünde kocaman bir gülümseme..

O an lanet ettim dünyaya, eşitsizliğe sözlük! Gözlerim dolu dolu oldu..

Kimileri bol seçenek arasında hiçbir şey beğenmez.. Kimisi yiyecek yemek bulamaz..
Ne adaletsiz dünya..
babaya/anneye zar-zor aldırılan kinder sürpriz yumurtasının içinden çıkan oyuncağın kötü olması, beğenilmemesi...
Kendini şerefsiz gibi hissetmek.
eski sevgiliden darbe üstüne darbe yemek,en acısıda anne nin o pislik yüzünden gizlice bi köşede senin için ağladığını görmek.
öğle yemeğinde zeytinyağlı barbunya yiyip akşam otobüse binmek.
hbbia nın sürekli olarak açtığı başlığa daha sonra başka bir entry girdiğinde o entry nin içeriğini oluşrur.
(bkz: yalnız iken açılan bir bira yakılan bir sigara)
vizeye çalışmanız gerekiyordur. bir bok bilmemenizin yanı sıra çalıştıkça karmaşıklaşır sanki konular. çözülemez bir hale gelir. ve kalacağınızı sezmeye başlarsınız. iç burkan bir detaydır. evet evet iç burkar.
değer verip karşılığını bulamamak.
mutlu mesut hissetiğin anda, elinde ki peçeteleri satmak için yola dökülmüş belki de kardeşin yaşındaki çocukla burun buruna gelmek; ben deyip susmak, onu düşünüp dünyayı anlamaya çalışmak...
her doğan gün insanlıktan uzaklaştırması insanların!
yarın ve pazar günü açık tribün sınavı var. ben ise oturmuş wow'da guild'le birlikte the bastion of twilight kovalıyorum.
bundan çıkan ders: vizelerden cevap anahtarları ile birlikte gelmediği sürece sorular kalacağımdır.
aferin bana.