bugün

Gec kalmamisken, gec kalacagini anlamak varken, gec kaldiginga gec kaldigini anlamak.
____vasıfsız eleman alınacaktır yazısı üzerine işe başvuran kişinin liseden sınıf arkadaşınız çıkması. şirketin iş koşullarının zor olduğunu bildiğiniz ve asgari ücretle baya ağır bir iş istendiği için arkadaşı reddetmek.____

____bazen birinin "şimdi çok mutlu olması"dır.
nörolojik bir hastalıktan dolayı bütün vücudu felçli bir hastanın sabah viziti esnasında "nasılsın" diye sorulur hastaya, ama hani boş bulunursunuz ya anlamsız bir nasılsın çıkar ağzınızdan öyle bir nasılsın işte. "çok iyiyim" cevabının üzerine şaşırılır, anlamlandırılamaz, "neden?" diye sorulur.ağzıyla kitabın sayfalarını çevirebilmesini sağlayan düzeneği gösterir hasta:
-kitap okumayı çok severim ben, kitap okuyabiliyorum artık bu sayede, şimdi çok mutluyum.

sonra dönüp bakarsınız mutlu olmak adına kendi sefil çabanıza, ve o mutluluk içinizi burkar gerçekten._____
gözyaşı döküyorum.
çokta iç burkmasada halen daha çocukluğumdaki nevresimin yastık kılıfını kullanıyorum amk. bunda 8 senedir başka illerde eğitim gördüğümde önemli tabii. o 8 seneden de fazla süredir o kılıfın halen daha yeni gibi durması da canımı sıkıyor. yıpransana lan. *
yıllarca hayranlık beslediğim güzel kızın şişmanlıktan yüzüne bakılmayacak kadar çirkinleşmiş son halidir.

(bkz: trajedi)
(bkz: dram)
(bkz: gerilim)
1 kutu viagra içtikten sonra eşinize ''kalk gız hayriya o işi yapalım'' dersiniz ve o da size ''olmaz hayricim bugün reglmkiiiiii .s.s'' der. içiniz burkulmakla kalmaz çükünüz de bükülür.
dünyada çay ve biradan yoksun çocukların olduğunu bilmek ne kadar acı.

ilerde bi bira fabrikası kuracam, ciddiyim bu konuda.. aynı sahaya bide çay fabrikası dikecem.

bunu yapacam lan, kârımın belli bir yüzdesiylede içemeyenleri içirecem.
kendimi çok sevdim lan şimdi dur bi ayna karşısında kendime sarılıp geliyorum.
detayların poktan olmasi.
çocukluk arkadaşın facebook'a "seni öyle bi severimki
kiLiseye qirerken selamun aleykum dersin" yazması. üzgünüm.
süper kupa maçından önce stadın önüde forma satmaya çalışan bi abiyi zabıtalar gözümün önünde evire çevire dövdü. o abinin atanamamış bi öğretmen olduğunu ve kocaelinden sırf forma satmak için kayseriye geldiğini duyduğumdan beri hayata lanet ediyorum.
komşu kızının hıçkıra hıçkıra ağlama sesinin gelmesi. birde bu kız ergenlik çağındaysa ve onu anlamayan, gerekirse fiziksel şiddet gösteren bir babaya sahipse. boğazınız düğümlenir, sarılmak istersiniz ama yapamazsınız.
Yaşlı insanların evlerinde oturup, dinlenmesi gerekirken sokaklarda, çöp kutularında bir şeyler araması, dilenmesi devlet bu insanlara bakması imkan sağlaması gerek çok acı bir durumdur iç burkar.
hayatınıza yön vermiş sizi düzlüğe çıkarmış muhteşem bir ilişki yaşamanıza vesile olmuş şahsın evleneceği haberini almanızdır.
evet bir gün evlenecekti bu gerçek size ağır geliyor düşündükçe nefesiniz daralıyor kemikleriniz kırılıyormuş gibi oluyordu ama bu haberi almak bin betermiş..
tekrar olsanız bile ilişkinin yürümeyeceğini bildiğiniz halde birdaha konuşamayıcak onu göremicek olmak çok zor.
o beraber hayaller kurduğunuz kişinin artık başkasıyla evli olduğunu bilecek olmanız içinizi çok acıtak ama elinizden herzaman ki gibi ! yine birşey gelmiyecektir..
mastürbasyon yaparken penisin bir anda uyuması.
Gününü ve gelişimini tamamlamasına rağmen kabuğunu çatlatamayan civcivin dünyaya hiç gelememesi. Akabinde yumurtayı çatlatan 3 adet civcivin gün gün büyümesine tanık olmak. Kimimiz için Hayat bu kadar yüzeysel trajidilerle doludur.
özellikle yaz aylarında sıklıkla gördüğüm, bir yerlere su taşıyan yangın helikopterleri. bir yerlerin yanıyor olduğunu bilmek gerçekten iç burkucu.
hayatta insanin en cok ihtiyac duydugu sey anneymis. buyudukce eskikligi artiyor.
somali. somalideki onca insan aç ve ölüyor. türkiye ve ingiltere gibi ülkelerde ise oburluk ve obezlik ciddi sıkıntılara yol açıyor. kahroluyorum gerçekten içim acıyor.
https://fbcdn-sphotos-h-a...010812771_495909149_n.jpg
artik ne olursa olsun icinin burkulmamasi.
(bkz: fermuara sıkışan çük)
çocuk esirgeme kurumlarından birinde her gün gelen ekmeklerin sayısı 1 eksik çıkmaktadır. görevli abimiz bunu fark eder. durumu müdüre bildirir. ekmekçinin uyarılmasını ister. ancak sonradan anlar ki yeni gelen bir çocuk o ekmeği aşırmaktadır. abimiz sinirlenir. bir gün gene ekmek çalıp odasına koşturan çocuğu takip eder. amacı arkadaşlarının hakkını yediğini söyleyip ona yanlışını göstermektir. odaya girdiğinde çocuk uyuyordur. abimiz hışımla battaniyeyi açar ve çocuğun ekmeğe sarıldığını görür.

kimsesi olmayan çocuk şefkati ekmekte aramaktadır. abimiz de kendine kızar haliyle.

vesselam...
twitterda karşılaşıldığında heyecanla takip edilen ilkokul arkadaşının geri takip etmemesi.
hayırlı akşamlar arkadaşlar bilgisayar karşısında yemek yiyip sözlükte entry okuyanlara da ayrıca selam olsun;

benim iç burkan detayım şu:
biz çocukken okul önünde simit ayran, erik ya da çağla... okuldan çıkıp eve giderken sokaktan geçen nohutçu, süt mısırcı ve alıç cı dayıların yok olmasıyla ilgili.

ilkokul ve ortaokul zamanlarında * sokaktan geçen ahmet abimiz vardı dönem dönem farklı bir kişiliğe bürünürdü. okul önünde simit ayrancı, yaza doğru erikçi yada çağlacı. yaz tatilinde nohutçu, süt mısırcı, alıçcı. kısacası her şekle girerdi. şimdiki çocuklar ne okulun önünden simit ayran, erik, çağla alabiliyor ne de mahalleden geçen dayılardan nohut, süt mısır, alıç alabiliyor. gerçi olsa dahi ebeveynler;
alma onlar pistir yersen hasta olursun şeklinde uyarılarda bulundukları için çocuklarda çekingen davranıyor.
ben yaşıyorum benim bilmediğim başka yaşayan varsa haber edin söyleyin. varsa okul önünde simit ayrancı ve varsa sokaklardan geçen süt mısırcı dayı alsınlar. bunları yaşamış kişiler olarak örnek olmak bile gurur vericidir benim için.

her neyse sadede geleyim, yeni nesil ilkokul öğrencilerinin aşırı korumacılıkla büyütüldükleri için bunların hiçbirini tadamayacak olmaları beni çok üzüyor sözlük.
hayatında hiç gökkuşağı görmemiş,
sadece 2 defa pikniğe gitmiş,
kıymık nedir bilmeyen insanların olması.
bi abimiz vardi. zipkin gibi bir delikanli. mahallenin futbol takiminda oynar. cok acayip bir karizmasi var, mesafeli ama vakur. bir o kadar cana yakin. yediden yetmise, butun mahalleli saygi duyardi.
yolunu cizdi sonra;
astsubay oldu. ilk gorev yerine gitti. mahalleye bir dondu ki, anasi babasi gozyaslari icinde karsiladi. piril piril geldi.
birkac gun icinde bomba patladi.
falancanin kizina eskiden beri sevdaliymis. kizinda zaten gonlu varmis. kiz ay parcasi. dugun hazirliklari basladi. kimse; bir tek kelime konusmadi.
- sevmis gencler...
denildi.
saygi duyuldu. tertemiz bir aşk bu. civimamis ve kirlenmemis. yillarca birbirlerini beklemisler.
mustakbel gelin;
elinin tersiyle itmis, doktorlari ve muhendisleri.
astsubay;
daha bir; azimle ugrasmis. elim etmek tutsun, diye.
dugun kuruldu.
mahalleli dort bir yandan elbirligi ile yardimci oldu. alnimizin aki ile ciktik bu isin icinden.
damat, iki hafta kaldi ve gorev yerine doguya gitti.
vatan topragi derdi. severdi insanlari.
aradan biraz daha zaman gecti.
gorev yerlerine giderken, aracin freni patlamis. can havli ile dengesiz bir bicimde aractan atlamis ve boynu kirilmis.
kara haber tez dustu.
karalar baglandi, agitlar yakildi.
acilar kabuk baglamis sonra. zaman en iyi ilac.
rahmetlinin ailesi, taze geline gitmesini ve yeni bir hayat kurmasini soylemis. olenle olunmeyecegini anlatmis.
aradan neredeyse;
yirmi yildan fazla zaman gecti.
mahalle bozulmus, rant kapisi olmus. gecekondular yikilmis. dostlar dagilmis.
taze gelin ayrilmamis, rahmetli esinin ailesi ile matem tutuyor.
gercek aşk bu degil.
yanlis.
hayat devam ediyor.
saplanti bu.
sevdigim, ben oldukten sonra beklemesin beni boyle. hayat devam ediyor.
ama;
o kadar cok ki. boyle hayat hikayeleri.
turk kizi derken, on dakika dusunmek lazim.

-angutyus