bugün

okan bayülgen'in bir defasında "televizyon başında, bilgisayar başında oturup kalmayın. çıkın dolaşın görün. hayat sokaklarda. kapatın televizyonu dışarı çıkın. beni de izlemeyin. çok ciddiyim." diye desteklediği düşüncesi, haklı.
geçen gün gecenin 2 sinde istiklalde yürürken geldi aklıma okan'ın bu sözü. evet adam haklı beyler* ama hayat beyoğlu'nda ankara'da karanfil'de belki tunalı'da izmir'de eskişehir merkezde ama daha da fazla yerde değil ne yazık ki. anadolu şehirlerinde* en geç 10'da biter hayat. çıkarsın sokağa başına bir iş gelmezse anca boş boş dolaşırsın. * *
okan bayülgen'in doğru bir cümlesidir. hatta geçen haftaki programda konuklarının kar yağarken yapılacaklar ile ilgili saçma cevapları üzerine 'kar yağarken evde oturulmaz, dışarı çıkılır' diyerek bu önermesini pekiştirmiştir.
her sokağa çıktığımda okan bayülgen'e hak veriyorum. küçücük beşiktaş'ta, levent'te bile insan mutlu olabiliyor. doğruya doğru; yurt dışında hayat daha güzel sokaklarda...
hayat istanbul sokaklarında diye düzeltmek istediğim okan bayülgen önermesi.
(bkz: okan bayulgen)
(bkz: streets is a marriage that you cant divorce)*
hayatın sokaklarda olma durumu. yaşadıkça hayatta olmanın farkına varma...
okan bayülgen'in bunu sokakta mendil satan küçük bir kız çocuğuna söylemesini isterdim. ya da meteliksiz bir şarapçıya. hayat parası olana sokaklardadır.
Eğer kış aylarının en illeti aralığıysa, sokaktaysanız ve cebinizin deliğinden bile vücudunuza soğuk giriyorsa işte hayat odur. hayatı anlamak odur.