bugün

hasebiyle nesebiyle kişi olmaz çelebi,
okumakla cahillik gider eşşeklik kalır baki..
alem bana ben sana hastayım.
onun istedigi tek parçadan oluşmuş bir kadındı. bense o bütün saçma sapan parçalarımla 'ben' olmak istiyordum.
anlayana davul zurna saz, anlamayana sazı soksan az.
iyi bir kadınla iyi bir erkek birlikte değildir, çünkü kadınlar kötü erkeklere aşık olup, iyi erkeklerle dertleşir.
Mecnun olana leyla'dan başka şey istemek haramdır.
çok kıro ve çirkefçe ama hoşuma gitti.. bi arkadaşın profilinde görmüştüm..

Bedavaya üye olduğunuz face'te trilyonluk havanız kime..
'kardeşim sen de ne emmmeye ne gömmeye geliyosun'
doğu'da kızlar kadın doğar . ecellerinden önce ölürler. ilk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek , o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir. bu yüzden toprak ana diye bilinir . diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır . bu yüzden verimsiz ve çoraktır . buna da kadının intikamı denir .*
kim bilir, belki varırsın sona bir tramvayla ya da hayatın sana armağan ettiği bir travmayla

ceza
nobody dies virgin.life fucks us all.
çok özel durumlar dışında ergen triplerine mahal verebilen sözlerdir.

(bkz: garıdan gızdan geçtim ilmi feni seçtim)
ilahi sen dedi, ömürsün. estağfurullah dedim. ömrümsün...
kim o, deme boşuna... benim, ben. öyle bir ben ki gelen kapına; baştan başa sen..
sanatçıyla sıradan insan arasında toplumun para kazanan kesimi tarafından dışlanan tavşan beyinli bir kitle var. bunlar aslında diğer sınıfa dahil olmayı arzular, ama bunu yapamazlar. bu yüzden de sanatçıdan bir sayfa çalıp toplumu reddettiklerini söylerler. sanatçıdan bir sayfa çaldıktan sonra da bütün kitabı çalmaya kalkarlar –ama yaratma gücünden yoksundurlar çünkü aslında orta sınıfa aittirler. bu yüzden sıradan insanla sanatçı arasında sıkışıp kalmışlardır, ne para kazanmayı becerirler ne de yaratmayı. bu ikisini de yapamamak suç değildir tabii ki. ama gerçeği kabullenemedikleri için, aynaya bakamadıkları için, ruhçuluk oynamaya başlarlar; bot, sakal, bere, hip, pop, bop, ne olursa. uzun saç, mini etek, sandalet, psikadelik partiler, resim, müzik, psikadelik greyfurt, psikadelik gerilla cephesi, güneş gözlüğü, bisiklet, yoga, disko, jefferson airplane, hell’s angels, ne olursa, yeter ki ait olsunlar. bob dylan’dır onların ruhları: “bir şeyler oluyor ve senin ne olduğundan haberin yok, değil mi, bay jones?”. beatles onların ruhu, judy collins ve joan baez.
Modern çağın ortak varsayımı şudur: Uyuruz, çünkü yoruluruz. Evet, fizyolojik bir yorgunluk vardır. Ama o halde neden hareketsiz biçimde istirahat etmek yetmiyor da uyuyoruz? Bu radikal bilinç değişimi neden? Çünkü uyku sadece istirahat değildir. Sadece bilinçdışına uzanmak değildir. Fakat uyku zihnin derinliklerinden helezonlanan derin bir hayattır; rüya hayatıdır. **
yalnızken, savaşmak hep daha zordur. tekilliğin güçsüzlüğünden değil; yalnızken, kendisiyle de savaşmak zorunda kalıyor insan...
"tanrı eğer yoksa inanmış olmakla bir şey kaybetmiş olmazsınız, peki ya varsa?"
vazgeçmek de mümkündü ama vazgeçmek ne mümkündü.
horoz ölür, gözü çöplükte kalır...
şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum oradan oraya,
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki...

cemal süreya.
sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.

nazım hikmet ran.
zaman her şeyin ilacı derler ama zamanın fitil* olduğundan kimse bahsetmez.*
boynuna o yeşil fları sarma çocuk
gece trenlerine binme, kaybolursun
sokaklarda mızıka çalma çocuk
vurulursun...

attila ilhan.
Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.
cemal süreya.