bugün
- kendini bir görsel ile anlat19
- xdearm10
- jose mourinho34
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak9
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein14
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190555
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
Komşu kızı ile beşik kertmesi olan bir genç askerde vereme yakalanır. Hava değişimi olarak Yozgat'a (Akdağmadeni) gelir. Sözlüsünün ailesi gence kızlarını göstermek istemez. Genç tedavi için istanbul'da hastaneye yatar, pencereden gördüğü incir ağacını köyündeki incir ağacına benzetir ve devamlı penceye gidip o ağaca bakar, aldığı ilhamla aşağıdaki sözleri yazar:
HASTANE ÖNÜNDE iNCiR AĞACI
Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı
Baş tabib geliyo zehirden acı
Garip kaldım yüreğime dert oldu
Ellerin vatanı bana yurt oldu
Mezarımı kazın bayıra düze
Benden selam söyleyin sevdiğim gıza
Başına koysun, karalar bağlasın
Gurbet elde kaldım diye ağlasın
Yakalandığı amansız hastalıktan kurtarılamayarak hastanede ölür. Ailesi cenazesini Yozgat'a getiremez., istanbul'da kalır.
HASTANE ÖNÜNDE iNCiR AĞACI
Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı
Baş tabib geliyo zehirden acı
Garip kaldım yüreğime dert oldu
Ellerin vatanı bana yurt oldu
Mezarımı kazın bayıra düze
Benden selam söyleyin sevdiğim gıza
Başına koysun, karalar bağlasın
Gurbet elde kaldım diye ağlasın
Yakalandığı amansız hastalıktan kurtarılamayarak hastanede ölür. Ailesi cenazesini Yozgat'a getiremez., istanbul'da kalır.
güzel türkü
dinleyeni can evinden vuran türkü
okan murat öztürk'ten dinlenmesi farz olan türkü.
hikayesini bilerek dinlenirse, hele ki yedi karanfil'se ağlatabilir bile.. ben ağlayayazdım mesela..
tolunay anadolu lisesinin AKM deki şiir ve türkü dinletisindeki repertuar dada bulunan muhteşem türkü...
hikayesi yürek burkan güzel ve dinlenesi türkülerimizden biri.
hüseyin turan yorumunu dinleyip bunalıma girilesi harika türkü.
hüseyin turan ve zara nın fevkalade yorumladıkları, benim de söylemekten çok büyük keyif aldığım türküdür..
Aileden uzakta eğitimlerini sürdüren bir takım üniversite öğrencilerinin gecenin bir yarısı toplanıp,sesi güzel bir arkadaşa söylettikleri "ellerin vatanı bana yurt oldu"kısmında da hepsinin gözlerinin dolmasına sebebiyet veren bir türküdür.
en bi güzel türkü. dinledikçe ağlanır.ağlandıkça dinlenir.
kaynak kişisi nida tüfekçiolan türküdür.
iclal aydın ın da bir şiirinin içinde yer verdiği muhteşem türküdür. Şiiri ise şu kısmıyla özlem çekenlere kan ağlatır :
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede
Metroların rüzgârında anladım
Hasretten de ölünebileceğini.
Ve gördüğüm her boş alana
Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim her bir şeyi
Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların
Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Hasretten de ölünürmüş anladım...
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede
Metroların rüzgârında anladım
Hasretten de ölünebileceğini.
Ve gördüğüm her boş alana
Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim her bir şeyi
Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların
Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Hasretten de ölünürmüş anladım...
kınalı kuzular dizisinde de mukemmel yorumlanmıştır. *
zara ve volkan konak'tan dinlenilmesi tarafımdan tavsiye olunan çok güzel bir türkümüzdür...
nasıl bir türküyse sanki o yaşanılanları yaşamış hissi veren; duygulanılmamanın elde olmadığı türkü.
her devlet hastanesi önün de olması gereken şeydir..devlete baglı her kurumda olması gerekir..neden olarak uzun kuyruklar düşünülmelidir..gölge olan bir yere insanın ihtiyacı vardır..
ölümün çok yakında olduğunu haber veren türkü.
gurbette iken dinlenilmemesi gereken turku.
memleket´den gurbete yol alirken dinlenilmesi ruh acisindan cok zarali olabilecek türkü.
ellerin vatani bana yurt oldu satirlari insani can evinden vuran türkü. *
ellerin vatani bana yurt oldu satirlari insani can evinden vuran türkü. *
iclal aydin'in ilk siir albumu olan kizima'da yer alan ve hilal ozdemir'in ayni isimli turkuyle eslik ettigi siir.
album kapaginda "Berlin'deki 6 yılın anısına ve Fikriye Hn.'a..." yazisi yer almaktadir bu siir icin.
Çocukluğumun yokluk yıllarıydı
Her şey için uzun uzun beklediğimiz yıllar
Karanlıkta otururdu kgeceleri
Mum ışığında anlatırlardı
Acıklı hikaâyelerini
iki elim yanaklarımda
Usul usul ağlardım yalnız kalmış gurbet gelinlerine
Çocuk kalbim dua ederdi
Türkülerle evimize gelen geçmişlerine
Annemin sesinden dinlemiştim bunlardan birini.
ismi neydi acaba hastane önündeki ağaca ağlayanın?
Fikriye mi, yoksa Kiraz mı, Hacer mi, Fidan mı?
Neydi çare bulunmaz hastalığı,
Neden kimse yoktu, neden kendi omuzladı,
Baş tabibin Ona fısıldadığı acıyı?
Yoktu bu sorularımın cevabı
Belli ki kendiyle bir başına kalmış
ince ince yakmıştı bu ağıdı.
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede
Metroların rüzgârında anladım
Hasretten de ölünebileceğini.
Ve gördüğüm her boş alana
Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim herbir şeyi
Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların
Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Hasretten de ölünürmüş anladım...
album kapaginda "Berlin'deki 6 yılın anısına ve Fikriye Hn.'a..." yazisi yer almaktadir bu siir icin.
Çocukluğumun yokluk yıllarıydı
Her şey için uzun uzun beklediğimiz yıllar
Karanlıkta otururdu kgeceleri
Mum ışığında anlatırlardı
Acıklı hikaâyelerini
iki elim yanaklarımda
Usul usul ağlardım yalnız kalmış gurbet gelinlerine
Çocuk kalbim dua ederdi
Türkülerle evimize gelen geçmişlerine
Annemin sesinden dinlemiştim bunlardan birini.
ismi neydi acaba hastane önündeki ağaca ağlayanın?
Fikriye mi, yoksa Kiraz mı, Hacer mi, Fidan mı?
Neydi çare bulunmaz hastalığı,
Neden kimse yoktu, neden kendi omuzladı,
Baş tabibin Ona fısıldadığı acıyı?
Yoktu bu sorularımın cevabı
Belli ki kendiyle bir başına kalmış
ince ince yakmıştı bu ağıdı.
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Dilini ve yönlerini bilmediğim bir ülkede
Metroların rüzgârında anladım
Hasretten de ölünebileceğini.
Ve gördüğüm her boş alana
Eksiksiz çizebileceğimi özlediğim herbir şeyi
Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların
Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Hasretten de ölünürmüş anladım...
gurbet kuslarinin duydugu ozlemi cok guzel bir sekilde anlatan siir.
"Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların
Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Hasretten de ölünürmüş anladım..."
"Beni yabancı sayarken aslında bana yabancıların
Yüzlerinde tanıdım kendimle bir başıma kalmayı
Çocukken bir tek ince hastalıktan ölünür sanırdım.
Hasretten de ölünürmüş anladım..."
elimde kalan bir tülbent, bir poşet dolusu ilaç ve küçük bir toplu iğne aynı zamanda çalmasını düşündüğüm, herhalde bu an için var bu türkü diye düşünmüş olduğum, acı apapacı bir zara yorumudur.
yozgat yöresinin hoş türküsü,
türküler hep acıklıdır, dinlerken tuhaf bir his kaplayan türkülerimize en güzel örnek.
*
türküler hep acıklıdır, dinlerken tuhaf bir his kaplayan türkülerimize en güzel örnek.
*
güncel Önemli Başlıklar