bugün

giden her sevgilini ardından,
hep biz olduk el sallayan,
haykırsak duyarlar mı sesimizi,
hangi sevdadan galip çıktık ki.

yürüyoruz sesiz ve kederli,
nevizade geceleri,
inletiyoruz her çıkışında,
istiklal caddesini.

boşuna çekilmedi bunca çile,
içiyoruz gündüz gece,
haykırdık duymadı ama hiçkimse,
peşindeyiz heryerde.

zaten aşklar hep yalan dolan,
sonu hep acı hüsran,
bize her sevdadan geriye kalan,
sadece galatasaray.

cimbombomum cimbomum canım feda olsun sana
hçbirşeye değişilmez senin sevgin bu dünyada.
fakat artık ümit yetmiyor bana.
ben artık şarkı dinlemek degil,
şarkı söylemek istiyorum.
nazım hikmet.
ben acilar denizi olmusum, yaklasma
sularim tuzlu, sularim zehir zemberek
baksana;herkes içime dökmüs artiklarini

bu karanlik bitse artik, bir ay dogsa
bir deli rüzgar çiksa; alip götürse
yillarin içimde biraktiklarini...

ümit yasar oguzcan
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
imkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
hüseyin nihal atsız.
Ahmet telli konuğum ol.
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına
inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve
yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme
yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya
hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı
neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her
zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi
halin cezanda indirim sağlamaz.

Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu
yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın,
güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
"Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik
yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o
lüksü sonuna kadar yaşasın.

Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak"
yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani,
yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu
hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir
eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken
de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin
sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif
verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında.
Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
cabası....

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun
asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip
de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın
sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter
ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda
duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o
zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler
değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...

NAZIM HiKMET
Ask baslamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakislarda korku oldugu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çirpinis,
Baskalari görmesin diye çabalayis,
Gözlerim gözlerinin mavisine degdigi zaman...
Ask baslamadan güzel....
Saat aldım pazardan
allah korusun nazardan
beni eskiliyen olursa
yarak çıksın amından.
şalvarı şaltak osmanlı
eğeri kaltak osmanlı
ekende yok biçende yok
yiyende ortak osmanlı.
ben acilar denizi olmusum, yaklasma
sularim tuzlu, sularim zehir zemberek
baksana;herkes içime dökmüs artiklarini

bu karanlik bitse artik, bir ay dogsa
bir deli rüzgar çiksa; alip götürse
yillarin içimde biraktiklarini...

ümit yasar oguzcan
gönlüm- ü gam-u derd ile kan eyledi hep aşk,
aşk- ı dahi çeşm- i revan eyledi hep aşk,
sabrum var iken derdimi bilmez ide kimse,
sabrum gideli cüml-e revan eyledi hep aşk.

MUHiBBi
Bir Pazar günü ölürüm herhalde;
Kimseyi rahatsız etmeden.
Erkenden kalkarım habersiz ,
Güneşin doğuşunu kimseye vermem.
Adımlarımı daha yavaş atarım ;acelem yok nasılsa.
Bütün canlılara selam veririm yerli yersiz,
Hatta gülümserim onlara "kıymet" bilin diye mırıldanarak.
Kıymet bilin ki kaybolmadan ;

Bir pazar günü ölürüm herhalde;
Daha sakin ortalık.
Daha alabildiğine yalnızlık.
Rüzgar daha bana vurur yüzüme doğru, üşüterek.
Bir pazar günü ölürüm herhalde ;daha acımasız......
ben seni seviyorum
sen gezmeyi,
senin hep gittiğin yere ben hiç gidemiyorum.
Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan..

Ceyhun yılmaz.
“For whatever we lose
(a you or a me)
it’s always ourselves
we find in the sea.”

E. E. Cummings
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle, kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omzunda ki değmeli yanaklarımdan
Birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin gözyaşlarımın, dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe, hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
içinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca oh..
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür her gece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü.

Ceyhun yılmaz.
en sevdiğim şairlerdendir ahmet telli.

''beklenmedik bir anda terk edilmişsindir bütün sevdiklerince
suçlamak istemesende hiç kimseyi üzünçle yanmakta yüzün
adını bile koyamadığın bir boğunç dolmakta şimdi yüreğine
ve usulca ağmaktadır gözlerinin peteğine ağulu bir hüzün...''
Yazmayacagim. Siir.

Siir sensin ufuku.
küçücük yavru kuştum.
ıssızlıktan sarhoştum.
gördüm de neyi gördüm,
ben kendime yokuştum.

aşmak için dağları,
uçamadım sa koştum.
bulmak için sağları,
öldüm ama kavuştum.

salih mirzabeyoğlu
beni sevmiyordun bilirdim.
bir sevdiğin vardı duyardım.
Can vermek için can almalısın, 
Milyarlarca kanın döküldüğü denizin üzerine 
Üzüntülerimiz boş ve dümdüz düşerken 
Dalgaların içeri doğru kırıldığı sığ sahilleri geçiyorum 
Buralarda beyaz bacaklı, beyaz göbekli çürümekte olan yaratıklar var 
Bunlar uzun uzun etraflarındaki ölü manzaralara karşı isyan etmekteler 
Sevgili çocuğum, sana, sadece serçenin sana yapmış olduğu bir devirde yaşlıyım; genç olmanın moda olduğu bir devirde yaşlıyım;
Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum.
Seni sevmenin daha az bir cesaret istediği bir devirde
Senden nefret ediyorum.

Bukowski*
Sonbahar -ki acının değişmez dipnotudur-
Sonbahar ki doyumsuz bir aşkın sonudur..
#MetinAltıok
Çocuk

Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...

Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa "niçin, nasıl?" ve hayret...

Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asıl hür.

Allah diyor ki:"Geçti gazabımı rahmetim!"
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...

Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın!
Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın!

insanlık zincirinin ebediyet halkası;
Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...

necip fazıl kısakürek
utansın

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

necip fazıl kısakürek
Bugün günlerden: nazım hikmet...

insan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler.
götürüp kâfire : "Buyur..." dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Eli kolu zincirlere vurulmuş,
vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Nazım hikmet ran.
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...

Nazım hikmet.