bugün

bildiğiniz yabancı dillerde günlük tutmak okuma ve yazma becerilerinizi geliştirir.
Çünkü bir piremses olmak.
görsel
5 sene aralıksız yaptığım eylem. insanın yaptıklarını, düşündüklerini yıllar sonra okuması çok farklı bir durum. insan anlıyor ki hafıza çok tehlikeli bir şey.
Aile evindeysen sıkıntılıdır.sonuçta oraya önemli şeyler yazıyorsun sıradan şeyler yazsan uyandım kahvaltı yaptım gibi şeyler yazsan bu günlük olmaktan çıkardı.böyle bir işe kalkışanların iyi saklaması gerekiyor.uzun süre tutarsanız ilerde açar açar okursunuz,atıyorum. 4,5 yıl sonra filan.
Hatta bence sevgiliniz ile bi A5 defterinde birlikte günlük tutabilirsiniz ❤️.
ilk gençlik yıllarımda beş altı cilt günlük yazmışlığım var. Şimdilerde sözlüğü o mantıkla kullanıyorum. Mesela son onbeş gündür muazzam bir mutsuzluk, bıkkınlık, usanmışlık ve öfke var içimde. Öfkemin muhatabı belli, seçimde Erdoğan'a ve AKP'ye oy verenler. Hayat pahalılığı beni yendi. Büyük yatırımlar yapamayacağımı bildiğim için artık durmadan saçma sapan alışveriş yapıyorum. Günlerdir de hırsımdan her gün ağlıyorum. Kemalist ataklarım hala devam ediyor. Bugün bir tık daha iyi gibiyim..
Son 2 yıldır tutuyorum. Hafızam eskisi gibi güçlü değil çünkü. Merak ediyorum geriye dönük olarak okuyorum yapıp ettiklerimi hissettiklerimi. Özfarkındalık bilinci artıyor ciddi manada. Hayatınızı hale yola koymak da.
ben yapmıyorum ama siz başlayın istiyorsanız.
Sevgili günlük hayatım sürükleyici ama yerlerde.
insan hislerini,yaşadıklarını duymak istemez o yüzden sessizce cümleleri defterle kalemle buluşturmak daha huzur verir.
Hayat kalem biz defter olmuşuz: Canı isterse karalıyor, gönlü olursa özene bezene yazıyor. Sayfalarımızı yırtıp buruşturuyor, atıyor sağa sola. Kurşun kalem kullansa silgi kullanabilir; ama... Arka sayfada izi kalır, diye düşünmeden tükenmez kalemle bastıra bastıra abanıyor sadistçe. Bir de bakmışsın, yazacak sayfa kalmamış. Sorun şu ki; sayfalarımız yazılacaklardan epey bir önce tükenmiş. Yeni defterler sırada...
benim için gelmiş geçmiş en keyifli eylemlerden biridir. hatta müzik ile beraber en çok zevk veren eylem.

ben hayatta var olduğumdan beri, kendimin farkında olduğumdan beri bir şeylere yazıp çizmekten hep keyif almışımdır. derslerde harıl harıl not tutmaktan tutun da, artık yazacak bir şey bulamayıp herhangi bir kitabı, ya da romanı boş bir deftere kalemle birebir geçirmeye kadar geniş yelpazede değerlendirilebilir bu tutku. evet, bunların hepsini ben yaptım!

tabii ki de böyle biri günlük tutmaz mıdır? elbette tutardır. fakat hiçbir zaman potansiyel bir biçimde devamını getirememiştir. bunun sebebini net olarak kestirmemekle birlikte, sanırım gerekli vakti ayıramamla bağdaştırabiliriz. zira şuanlarda da tutuyorum, 1 saatten fazla zamanımı alıyor eğer detaylı yazıyorsam. ki beni bilen bilir, ben detaysız hiçbir entry girmedim bu zamana kadar.

her neyse bu noktaya kadar ara ara günlük tutmaya devam ettim. ardından en son askerde tutmuştum, onu da rütbelilere kaptırıp mahkemelik tehlikesiyle karşı karşıya kalınca bıraktım. küstüm, soğudum, hayal kırıklığım aylarca devam etti. fakat son zamanlarda tekrardan tutmaya başlamamla, hayal kırıklığımın bittiğini farkettim. Çarşambadan beri yazıyorum ve inanılmaz keyif alıyorum.

eğer siz de benim gibi yazı yazmaktan keyif alıyorsanız, günlük tutabilirsiniz. sınırınız yok ulan! 5 para etmez insanlarla dertlerinizi paylaşmaktansa, günlüğünüzle paylaşırsınız. duygularınızı ona kusarsınız, öfkenizi ona bağırırsınız. beyninizi ona boşaltırsınız, ve sonucunda da rahatlarsınız, dingin olursunuz, daha huzurlu ve daha berrak düşünür olursunuz. aynı zamanda anılarınızı, tecrübelerinizi vesaire kaydettiğiniz için, ilerleyen dönemlerde tekrardan okumak, eğer hata veya herhangi bir şey yapmışsanız, onlardan ders çıkartmanızı da sağlar. yani kişisel gelişiminiz için birebirdir. keza diksiyon, aynı zamanda aktif bir şekilde kendinizi ifade edebilmek gibi...

yani diyeceğlm odur ki, günlük tutun arkadaşlar! Dijital de olabilir, fiziksel de olabilir. ama mutlaka tutun. ben kalem tutmayı ve deftere yazmayı inanılmaz sevdiğim için, fizikseli tercih ettim. siz kafanıza göre takılırsınız.

günaydın!
sevgili günlük, bugün benim doğum günüm... Hepi börtdey tu mi aşkolar.
kaleme anlatırsın gider kağıda yazar işte, günlük tutmak düşünceyi harmanlar, rahatlatır, günlükten kasıt senede 2 kez bile olsa yazmaktır, sayfa dolana kadar, mürekkep bitene kadar iç dökmektir, düşüncelerinizin nasıl değiştiğini görünce şok eden defterdir.
küçükken yapmış olduğum bir eylemdir. Artık bu sözlükten entry giriyorum. Entrylerim günlük yerine geçer mi bilmiyorum.
şurda saçmalayıp, sıçmaktan bin evladır.
Ben artık günlük niyetine sözlükleri kullanıyorum. Dört beş cilt ajanda günlük tutmuşluğum var. Bir yerde bırakmışım yazmayı. Sonra evliliğimin ilk zamanları kayınvalidemin bana yaptıklarını unutmayayım diye bakkal defterine bana şunu dedi, şöyle yaptı diye dert yandığım aklıma geldi başlığı görünce. Buldum çıkardım. Aşağıda görüldüğü üzere iyi olmakla ilgili sözlüklere bakayım yazmışım. Komik geldi. Haha.. inandığım bir şey varsa her şey geçiyor. Hayatı kendimize zehir ettiğimizle kalıyoruz. insanları takmamayı öğrenmek şart. Başardın mı derseniz, hayır.
görsel
Ben hiç yapamiyorum ay zaten dertten sorundan kaçan biriyim yüzleşmemek için anlatmam bile içimde tutarım. O yüzden hayatta oturup yazamam. o orda somut bi şekilde durdukça huzursuz olurum.

Her gün yattım kalktım ne yedim yazarım anca oraya onu da napim.
Maço erkeklerin yönettiği bir toplumda kimseye haber vermeden ve yakalatmadan yapılması gerekendir.
Erkek iseniz kadın muamelesi görürsünüz, kadınlar zaten bu konularda başlarına geleni size anlatabilirler.. Sonra uyarmadı demeyin. Ya günlük tutmayın ya da özel banka kasasında arşivleyin.
ben ilk olarak üniversite yıllarında günlük tutarak yazmaya başlamıştım. yani bu da yaklaşık otuz beş sene öncesiydi. önce günlük olayların bir kaydını, saat düşerek yazmaya başlamıştım. hatta bazen, pazardan ya da marketten aldığım malzemeleri ve fiyatlarını bile yazıyordum. sonra gitgide bu yazılarım güzelleşmeye başladı.

günlüğüme güzel şeyler yazmak hoşuma gitmeye başladı. günlüğüme güzel şeyler yazabilmek için hayatı da güzel yaşamak zorundaydım. bu nedenle hayatımda mümkün olduğu kadar olumsuzluklara takılmamaya, güzellikleri bulmaya ve yaşamaya çabaladım; yani yazılarımla birlikte hayatım da güzelleşmeye başladı.

zaman içerisinde, günlük olayların kaydının yanı sıra, insanlar, olaylar, hayat, hayata ait farklı konular hakkında da yazmaya başladım. sonra yavaş yavaş deneme türünde yazılar yazmaya başladım. sonuçta bugün birkaç kitap çıkaracak kadar deneme yazıları biriktirdim. ve tabii yazmak, hayatımın güzelleşmesine de inanılmaz
olumlu katkılarda bulundu.
yazmak olmasaydı delirirdim belki de ...
Bizim aile yapimizda zor aq. Zart diye okurlar bide hakliymis gibi üste çıkarlar.
Günlük değilde önemli olayları yazdığım bir anı defterim var.Ara sıra açıp okurum zihnimi dinç tutmama ve unutmamam gereken dersleri hatırlamama yardımcı oluyor.
yaşadığımız her şeyi günü gününe yazma hadisesi. biraz disiplin ister. ilk önce günü gününe yazarsanız. sonra bırakırsınız. en azından bende böyle olmuştur.
TC gençleri ailesi okur diye hiçbir şey yazamadi ya ona yanarım . ilkokulda ben de tutmuştum keşke devamı gelseydi. O ana dönüyorsunuz. Tek derdim hocanın ön sıradaki daha tatlı kızları sevip bizi dislamasiymis. Lan şimdi düşününce baya kötü bir şey yapmışlar be ben de diyorum ilgi kopekligim nerden geliyo
bilgisayarımdan tuttuğum için birisi bulacak diye endişe yaşamıyorum rahatça yazıyorum.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar