bugün
- kıza iğne batıran türbanlı10
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu8
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi12
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali9
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- kendini bir görsel ile anlat19
- xdearm10
- jose mourinho34
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü12
- icardi190552
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal21
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri9
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
akla "güveç" i getiren madde.
Güherçile barut üretiminde kullanılan bir madendir. Bazı rutubetli yerlerde yağmur yağdıktan sonra toprağın üzerinde meydana gelen Kalyum-nitrata verilen addır1085. Karabarutun bileşimini teşkil eden maddelerden en önemlisidir. Bu madde oksijene karşı son derece duyarlıdır. Bu nedenle dahil olduğu bileşimin yüksek gaz kütlesine dönüşümüne yol açar. Barut imalinde kullanılacak güherçilenin çok saf halde olması gereklidir.
Baruthâneye gelen güherçile, önce toprağın cinsine göre ayrılırdı. Daha sonra havuzda su ile yıkanarak topraktan ayrılırdı. Burada yıkanan güherçile eriyerek beyaz bir şerbet haline gelirdi. Elde edilen şerbet 18 derecede ısıtılarak, tabanı toprak veya geçirgen bir şekilde yapılmış taş döşemeli birinci havuza akıtılırdı. Güherçile ikinci bir yıkamadan sonra süzgeç havuzu denen ikinci havuza alınırdı. Bu havuzda kuvvetlendirilmiş şerbet tekrar 18 derecede kaynatılarak üçüncü havuza alınırdı. Üçüncü havuzda 3-4 saat bekleyen güherçile dibe çökerdi. Arta kalan su ise havuzun tabanından 3-4 parmak yukarıda bulunan tapaların açılması tahliye edilirdi. Buradan
dördüncü havuza alınan güherçile, dördüncü havuzdan tulumbalarla çekilerek bakır kazanlara aktarılırdı. Bakır kazanlarda 85-90 dereceye kadar ısıtılarak, tekrar tulumbalar yardımıyla, bu sefer ahşaptan yapılmış havuzlara alınırdı. Burada iki aşamalı bir işleme tabi tutulurdu. ilk alınan ahşap havuzda, güherçilenin çökeltilerek donması sağlanırdı. Ardından ikinci ahşap havuza aktarılarak güherçilenin sıcaklığı alınır ve süzdürülme işlemi tamamlanırdı. Burada 1-2 gün bekletilerek donması sağlanırdı. Kıvama gelmiş güherçile şerbeti fıçılara konurdu. Isısı 9-10 derece arasında tutulmak şartıyla, üzerine su boşaltılarak toz ve diğer parçacıklardan ayrıştırılırdı. Bu işlem suyun rengi berraklaşana kadar devam ederdi. Fıçılardan sonra demir kazanlara alınan güherçilenin
nemi uçurularak kurutulur ve kalıplara alınırdı. Kalıpların donmasından sonra özel hazırlanmış ambarlara istif edilirdi.
iptidai üretim tarzında ise güherçileli topraklar bir araya toplanır ve tahta sandıklara konularak sulandırılırdı. Şerbetlenen sular bir havuza süzülür, havuzda biriken sular üstüvane şeklindeki bir kazanda pekmez kaynatılır gibi kaynatılırdı. Meyaneye gelince şerbet sandıklarına dökülür ve orada soğumaya terk edilirdi. 24 saat beklenir, iyice soğuyunca donmuş bir beyaz toz tabakası meydana gelirdi. Bu tabaka suyun altına çökerdi. Suyun altına çöken maddenin toplanmasından güherçile elde edilirdi.
Güherçile Osmanlı Devletinde oldukça bol bulunan bir madendi. Özellikle, Mısır, Suriye, Irak, Orta Anadolu, Balkanların muhtelif yörelerinde güherçile bol miktarda bulunuyordu. Problem elde edilen güherçilenin baruthânelere teslimi esnasında ortaya çıkıyordu. Güherçile istanbula getirildikten sonra barut üretmek nazırlar için oldukça kolay bir işti.
Baruthâneye sağlanan güherçile işlenmiş ve ham olarak iki şekilde sağlanmaktaydı. Genellikle işlenerek baruthâneye gönderilmesi tercih edilmekteydi. Ancak bazı yıllarda ham olarak da güherçilenin satın alındığı görülmektedir. Güherçile baruthânede kurulan kazanlarda işlenerek barut yapımında kullanılacak hale getirilmekteydi. Meselâ 1142/1730 senesinde baruthânedeki güherçile kazanlarının bir kısmı eskidiğinden yenilenmesi gerekmiştir. Bu amaçla 200er vukıyyelik 3 tane büyük kazan ve 44er vukıyyelik 10 adet bakır küçük kazan yapılmış ve kullanılan bakır için 2.500 akçe, ustaların ücreti olarak 57.200 akçe olmak üzere toplam 59.700 akçe masraf yapılmıştır.
Baruthâneye gelen güherçile, önce toprağın cinsine göre ayrılırdı. Daha sonra havuzda su ile yıkanarak topraktan ayrılırdı. Burada yıkanan güherçile eriyerek beyaz bir şerbet haline gelirdi. Elde edilen şerbet 18 derecede ısıtılarak, tabanı toprak veya geçirgen bir şekilde yapılmış taş döşemeli birinci havuza akıtılırdı. Güherçile ikinci bir yıkamadan sonra süzgeç havuzu denen ikinci havuza alınırdı. Bu havuzda kuvvetlendirilmiş şerbet tekrar 18 derecede kaynatılarak üçüncü havuza alınırdı. Üçüncü havuzda 3-4 saat bekleyen güherçile dibe çökerdi. Arta kalan su ise havuzun tabanından 3-4 parmak yukarıda bulunan tapaların açılması tahliye edilirdi. Buradan
dördüncü havuza alınan güherçile, dördüncü havuzdan tulumbalarla çekilerek bakır kazanlara aktarılırdı. Bakır kazanlarda 85-90 dereceye kadar ısıtılarak, tekrar tulumbalar yardımıyla, bu sefer ahşaptan yapılmış havuzlara alınırdı. Burada iki aşamalı bir işleme tabi tutulurdu. ilk alınan ahşap havuzda, güherçilenin çökeltilerek donması sağlanırdı. Ardından ikinci ahşap havuza aktarılarak güherçilenin sıcaklığı alınır ve süzdürülme işlemi tamamlanırdı. Burada 1-2 gün bekletilerek donması sağlanırdı. Kıvama gelmiş güherçile şerbeti fıçılara konurdu. Isısı 9-10 derece arasında tutulmak şartıyla, üzerine su boşaltılarak toz ve diğer parçacıklardan ayrıştırılırdı. Bu işlem suyun rengi berraklaşana kadar devam ederdi. Fıçılardan sonra demir kazanlara alınan güherçilenin
nemi uçurularak kurutulur ve kalıplara alınırdı. Kalıpların donmasından sonra özel hazırlanmış ambarlara istif edilirdi.
iptidai üretim tarzında ise güherçileli topraklar bir araya toplanır ve tahta sandıklara konularak sulandırılırdı. Şerbetlenen sular bir havuza süzülür, havuzda biriken sular üstüvane şeklindeki bir kazanda pekmez kaynatılır gibi kaynatılırdı. Meyaneye gelince şerbet sandıklarına dökülür ve orada soğumaya terk edilirdi. 24 saat beklenir, iyice soğuyunca donmuş bir beyaz toz tabakası meydana gelirdi. Bu tabaka suyun altına çökerdi. Suyun altına çöken maddenin toplanmasından güherçile elde edilirdi.
Güherçile Osmanlı Devletinde oldukça bol bulunan bir madendi. Özellikle, Mısır, Suriye, Irak, Orta Anadolu, Balkanların muhtelif yörelerinde güherçile bol miktarda bulunuyordu. Problem elde edilen güherçilenin baruthânelere teslimi esnasında ortaya çıkıyordu. Güherçile istanbula getirildikten sonra barut üretmek nazırlar için oldukça kolay bir işti.
Baruthâneye sağlanan güherçile işlenmiş ve ham olarak iki şekilde sağlanmaktaydı. Genellikle işlenerek baruthâneye gönderilmesi tercih edilmekteydi. Ancak bazı yıllarda ham olarak da güherçilenin satın alındığı görülmektedir. Güherçile baruthânede kurulan kazanlarda işlenerek barut yapımında kullanılacak hale getirilmekteydi. Meselâ 1142/1730 senesinde baruthânedeki güherçile kazanlarının bir kısmı eskidiğinden yenilenmesi gerekmiştir. Bu amaçla 200er vukıyyelik 3 tane büyük kazan ve 44er vukıyyelik 10 adet bakır küçük kazan yapılmış ve kullanılan bakır için 2.500 akçe, ustaların ücreti olarak 57.200 akçe olmak üzere toplam 59.700 akçe masraf yapılmıştır.
potasyum nitratın diğer adı.
Osmanlıda güherçile üreticileri pek çok imtiyaz sahibiymiş, Devlet üretimini çok sıkı biçimde denetler, azalma olduğundan ciddi yaptırımlar uygularmış. Üretimi içinse bol bol gübre ve idrar kullanılırmış. Haber prosesi sayesinde havadan azot eldesi mümkün hale gelince pis işlere gerek kalmamış.
güncel Önemli Başlıklar