bugün

Fransız şair, yazar ve sanat eleştirmenidir. Gerçek adı Wilhelm Apollinaris de Kostrowitsky olan Apollinaire Polonyalı bir anne ile italyan bir babanın oğludur.1880 yılında Roma'da doğdu.Monako'daki Collège Saint-Charles'da Fransızca öğrenim gördü. 1902'de Paris'e yerleşti,Cannes ve Nice'de çeşitli okullara eğitimine devam etti.Edebiyat ve resim çevrelerinde sık sık görünmeye başladı.

Savaşlar konusunda oldukça duyarlı olan bir şairdir kendisi ve şiirleri modern şiirler arasında gösterilmektedir.
çağdaş fransız şiirinin en önemli şahsiyetlerinden biridir. şiirdeki yaratıcı, sınır tanımaz ve yenilikçi tavrı fransız şiirinin gelişiminde büyük rol oynamıştır.
maalesef bu önemli şair, 1918 senesinde paris'te daha 38 yaşındayken grip nedeniyle ölmüştür. apollinaire birinci dünya savaşı'na da katılmış ve ağır yaralanmıştır.
iki şiir kitabı vardır: alkoller* ve kaligramlar*.
"Çok görmüşlüğüm var böylelerini, omuzlarına ağır gelir kader." gibi bir söze nefesiyle camdan kusursuz bir vazoymuş gibi hayat vererek, kendisini günlük hayatta sık sık anmamızın yolunu açan şairdir.
kalbim ters bir aleve benzer..
daha ne denir ki..
mirebeau koprusu kitabi, ba$yapitlarinin bir harmanidir ve en naif $iiri olan "gidi$" de bu kitaptadir.. bir efsanedir o..
Kendisi kaligram sözcüğünün üreticisidir. Orijinal adı (fransızca) calligrame olan sözcük calligraphie ve idéograme sözcüklerinin birleşmesi ile oluşur. Mantığı ise bir şiiri veya yazıyı konusunu belirten bir formda, şekilde veya bir resim içinde tasvir etmektir. Örneğin, "cravate" (kravat) adlı şiirini yazarken yazıları bir kravat formunun içine uydurarak yazmıştır.
20. yy fransız edebiyatı isimlerinden birisidir apollinaire. kübist ayrıca ekspresyonisttir. senkronikliği sever.

(bkz: orfizm)
görsel

görsel

görsel

görsel
(bkz: 20 nci yüzyıl fransız edebiyatı)
' bir funda filizi devşirdim,
sonbahar öldü bunu hatırla.
bir daha yeryüzünde görmeyeceğiz birbirimizi,
ve hatırla ki seni bekliyorum... '
' Kentin gürültüsünü dinliyorum
Ve ufku olmayan bir hükümlü gibi
Sadece düşman bir gökyüzü görüyorum
Bir de çıplak duvarları hücremdeki

Gün bitmek üzere işte
Bir lamba yandı hapishanede
Ey sevgili akıl güzelaydınlık
Bak yapayalnızız hücremde. ' *
Seine akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından
Ve şu bizim aşkımız
Olur mu durasın şimdi anımsamadan
Sevincin geldiğini ancak acının ardından

Çalsana saat insene ey gece
Günler geçiyor bense hep aynı yerde

Yüz yüze duralım böyle elin elimde kalsın
Ve aksın dursun
Sonsuz bakışlar dalgalar yorgun argın
Köprüsü altından kollarımızın

Çalsana saat insene ey gece
Günler geçiyor bense hep aynı yerde

Aşklar akıp gidiyor şu akarsu gibi
Akıp gidiyor aşklar
Hayat öyle durgun öyle yavaş ki
Ve umut nasıl zorlu nasıl depdeli

Çalsana saat insene ey gece
Günler geçiyor bense hep aynı yerde

Günler geçiyor günler haftalar yaman
Ve dönmüyor geri
Ne çıkıp giden aşklar ne geçen zaman
Seine akıyor Mirabeau Köprüsü’nün altından

Çalsana saat insene ey gece
Günler geçiyor bense hep aynı yerde
mutsuzluk, fildişi gözlü uçuk tanrı.
(1880-1918) Modern şiirin geçtiğimiz yüzyılın başlangıcında karşı karşıya kaldığı gerilime en güçlü yanıtlardan biri 1913’te yayımlanan Alkoller kitabıyla Apollinaire’den gelmişti. Modern yaşamın getirdiği yeni gerçeklik öğelerini sözcüğün tamamen özgürleştirildiği alışılmamış bir imge düzeninde parçalayarak şiire dönüştüren Alkoller, kendine özgü benzersiz temalara odaklanırken “yerleşik yazı düzenini” de sarstı. ilk kez Apollinaire tarafından kullanılan “gerçeküstü”nün, karanlık bilinçaltı yoluyla yaşantı ve izlenimlere müdahalesi yepyeni biçimlerin ortaya çıkmasını sağladı. An’ı zamansız kılan sürekli bir anılar akını ve sınır tanımaz çağrışımlar seliyle “gerçeklik”, kesintisiz bir eşzamanlılık imgesi olarak şiirde yeniden üretiliyordu. Geçmişin biçimlerinden yararlanmayı ihmal etmeyen üretici ve yenileyici bireşimlere açtığı kapıyla Alkoller, “yüzyılın büyük şiir sanatı”nın kaynak yapıtları arasındadır.