bugün

çoğu erkek, saten astarı olmayan triko veya yün bir eteğin, yün ya da pamuklu bir külotlu çorap üzerine giyildiğinde inatla yukarı doğru tırmanacağını ve bu yanlış tercihi yapan kadının da o eteği sürekli olarak aşağıya doğru çekiştirmek zorunda kalacağını bilmez.

aslına bakılırsa bunu bilmemek erkek için bir ayıp da değildir fakat bir kadın için çoğu erkeğin gözünde bir 'kendiyle çelişme hali' dahası hafifliktir.

her kadının her detayı bilmesi de beklenemez elbet. lakin, hem mini etek giyip hem de onu her dakika aşağı doğru çekiştiren bir bayan, bahsimize konu olan o çoğu erkeğin gözünde; 'özentili ve çelişkili' damgasını yemekten de kurtulamaz.

aynı durum, derin göğüs veya sırt dekoltesi olan elbiseleri tercih eden kadınlar için de geçerlidir ki bu tür elbiselerde bedene tam oturma çok çok önemlidir. o denli önemlidir ki ipek ya da saten bir elbise altına giyilen sütyenin dantelleri veya külotun lastikleri bile dışarıdan çirkin bir iz oluşturup onu giyen kadını inceden süzen yakışıklı erkeklerin gözlerine adeta bir bıçak gibi batar ve o güzelim gece elbisesinin süksesi bir anda sönüverir. hele hele! elbisenin altından görünen sütyen ya da külot, var olan tüm albeniyi bir anda yerle-bir eder. haliyle, derin dekoltesi olan giysilerin içine iç çamaşırlarının giyilmeleri tercih edilmez. kaldı ki ünlü sanatçılar da frikikleri hep bu yüzden verir, bilen bilir.

- pekiyi! derin dekoltesi olan bir elbisede tam oturma neden bu kadar önemlidir?

özellikle gece kıyafetleri olarak tercih edilen bu tür elbiselerde 'biraz bol olsun da az kilo alsam da giyerim' düşüncesine asla kapılınmamalı, dert edilen konu bu ise boğaza hakim olunmalı ve spor yapılmalıdır. zira, dekolte elbiseler; tiril-tiril şeklinde ifadesini bulan, o rüzgarda uçuşur havaları kazandırılmak için çoğunlukla kaygan kumaşlardan üretilirler. bu nedenle de vücuda bol olduklarında, sürekli sağa-sola kayma eğilimindedir.

alınan elbisenin dekoltesi, mağazanın aynasında izlendiği halde asla kalmaz; eğildikçe, döndükçe, süründükçe; açıldıkça-açılır ve bunun doğal sonucu olarak mallar-mülkler ortalara saçıldıkça-saçılır. bu durum, erkek davetlilerin ilgisinin fazlasıyla o kadına odaklanmasına neden olsa da bu durumun kendisi için değil bedeni için gerçekleştiği aşikardır ve gözlerin gördüğü o güzelliklere bir kez olsun dokunabilme/okşayabilme hayaliyle çevrede aç kurtlar fırdönmeye başlarlar. hiç de hesapta yokken üstelik.

giysi ve takılar, kişinin görüntüsünü ve ona bakan diğer kişilerin o kişi hakkındaki düşüncelerini etkileyen en önemli unsurlardır şüphesiz. lakin, giysi ve takılar ne denli güzel olurlarsa olsunlar, onları üzerinde taşıyan kişilerin de onlarla uyum içerisinde olması yani, birbirlerine yaraşmaları gereklidir. aksi halde, eğriti durup sırıtmakla kalmaz kendilerini taşıyanlar hakkında, diğer kişilerce olmadık yargılara varılmasına da neden olabilirler.
ikisinin de uyumu kendine göredir.

(bkz: gömleği gösteren ütüdür kadını gösteren götüdür)