bugün

Ölçülebilecek kadar az, hissedemeyecek kadar çok mesafe bırakan kimsenin her ne kadar gitmemiş olsa da varlığını hissettirmeyerek yaptığıdır.
Atma panda din kardeşiyiz.
Gittiğinizi sanarsınız ama kafanız orada kalır.
kafam sarmayınca çokça yaptığım eylem.
Bir ortamı yada şahsı terketme eylemi şüphesiz..
tam kalmaya niyetlenmişken sessizlikten dolayı gerçekleşen eylem.
Gitmek gerekir bazen, fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan.
Can Yücel
Sıkıldım ya gitcem.
En önemlisi de konfor alanından ayrılmayı göze almaktır gitmek.
Gitmek isteyip gitmek,en kolayı. Temiz bir şekilde fiziksel ve düşünsel bağını kesmek. Zor olansa gitmek isteyip gidememek. Zor olana her saat maruz kalmak, kendi isteğine sırt çevirmek.
Üstüme vazifedir. Ya giderim, ya benden giderler en kötü. Gideni tutamazsın anacım, allah yol açıklığı versin...
rotasız yapılanı kafa temizler. yoksa '' x saatte x' te olup x' te kalacağım '' dersen tadını çıkaramazsın. bazen plansızca gitmek gerekir, rotasızca.
Bazen olması gerekendir.

Önemli olan, geride kalanların döndüğünüzde var olup olmayacağıdır.
gideyim dedikçe bir şeyler çıkıyor hep. böyle zavadanak çekip gitmek lazım o yüzden. aklınıza estiği an yapın hemen sonra ötelemiş oluyorsunuz tadı tuzu kalmıyor. insanlardan gidin, şehirden gidin, her şeyden gidin ama hemen gidin şlok diye, ancak o zaman nefes alınabilir.
Umulmadık zamanların büyük sorusu,
Bir kaçış veya uzak kalış..
Bazen gitmek yenilmektir. Birisini kaybetmektir. Artık geri dönseniz de mağlup olmaktır. Gitmek, her şeyi bitirmek, bırakmaktır; Pes etmektir.
uzun zamandır planladığım aktivite. ailem ve birkaç kişi dışında kimsenin beni ve düşüncelerimi önemsemediğini, kadınların beni görmezden gelip başkalarıyla çıkıp yattığını görüp duydukça daha çok saklanmaya, içime yönelmeye, susmaya başladım. bir gün planlarımı olgunlaştırıp bir süre sonra da eyleme koyacağım. tüm sosyal medya hesaplarını kapatacak, telefonumu değiştirecek, ortadan kaybolacağım. hatta adımı değiştirip yüzüme estetik yaptırabilirim.
eğer toplum size arkanızı dönerse onlara nanik yapma şeklinizdir.
her zaman sanıldığı ve görüldüğü kadar kolay olmayan durumdur. -den gitmek durumu ekstra kötüdür. kalan pek bir şeyin farkında değildir o yüzden giden olmak daha zordur. evet.
bazen daha olgun, daha bilgin geri gelmek içindir. daha okunacak kitaplar, izlenecek filmler, yaşanacak anılar var.

bir selametle.
içime hep huzuru getiren zıt anlam. Gittikçe mutluyum, devindikçe seviniyorum. Atıl vaziyetler ruhumu boğuyor ama hayatımı sürdürmem için sürekli sabit konumlarda bulunmam gerekiyor. Bu yüzden hayat işkenceden farksız benim için. Cennet nedir deseler bir akşamüstü kızıllığına karşı sürekli gidilen bir yoldur derim çünkü kalmak cehennemdir.

Bir seyyaha gıpta.
amiyane tabirle bi s.ke derman olmayan eylem.

En ufak sıkıntıda biletini alıp kaçan bir tipim, ordan biliyorum.
Bazen gereklidir.
Ceketini bile almadan çekip gitmek, Dönmeyi unutarak, yolları vura kıra gitmek, Köprüleri yakarak gitmek Zor. imkansız

Değil.
GiTMEK......Pakize Suda

Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasına
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey…
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Öyle “yanına almak istediği üç şey” falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız “kalk gidelim”,
öbür yanımız “otur” diyor.

“Otur” diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira…
iş, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu…
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz…
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

Evlenmeler…
Bir çocuk daha doğurmalar…
Borçlara girmeler…
işi büyütmeler…
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

Misal ben…
Kapıdaki Rex’i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
iki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki…
Bütün sokağım köpeğim olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?

“Sırtında yumurta küfesi olmak” diye bir deyim vardir;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.

Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.

Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek…
Bütçe, zama, keyif… Denk olsa.
Gün içinde mesela…
Küçücük gitmeler yapabilsek.

Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamali.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma…
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun… istemek de güzel.
Değişimdir, değiştirir.

Önceden kaldığın yeri, sonradan vardığın yeri, her yerdeki seni... kısacası değişimdir.