bugün

bir malın fiyatının arttığında talebinin de artması ile ortaya çıkan çelişik durumdur. genel kurala uymamaktadır. bu paradoks ingiliz iktisatçı sir Robert Giffen tarafından ortaya atılmıştır. klasik örneği ise ekmeğin fiyatının artmasıyla ekmeğe talebin de artmasıdır.
bu paradoksun kaynağında, belirli koşullar altında, düşük ve sabit gelir düzeyinde, fiyatların artması karşısında insanların gıda maddesi ihtiyaçlarını daha fazla ekmek talep ederek gidermeleri gerçeği yatmaktadır.
aslen şöyle bir şeydir. normalde gelir artarken talepte artar. klasik iktisatta para biriktirme diye bir şey göz önüne alınmadığından bu önerme doğrudur fakat giffe'ne göre bazı mallar vardır ki, gelir artmasına rağmen bu malların talebi belli bir noktadan sonra artmaz aksine azalır. ekmek buna örnek gösterilebilir. ama benim en güzel örneğim baş etidir. bir çoğunuz baş etinin ne olduğunu bilmez bile çünkü 83 yılından sonra navatan iktidarı ile şimdik yerin dibine sokulan özal sayesinde çoğunuz yokluk çekmeden büyüdünüz. her ne kadar bu bana yeni neslin biraz açgözlü, sabırsız ve ukala olmasına yol açtı gibi gelse de, yokluk çekmiş biri olarak bir yandan da şanslı olduğunuzu söyleyebilirim. kaçınızın öorabı 4-5 kere yamanmıştır değil mi ama... neyse efenim bu baş eti çok lezzetli olur ama çok yağlıdır. sokakta satılan tükrük köftesinin ana maddesidir. tabiki gelir arttıkça baş etide ortadan kalkmıştır. şimdi bir ciğerciye gidin (bulabilirseniz) ve baş eti sorun bakalım bulabilecek misiniz?
neyse özetle giffen paradoksu bi bokunuza yaramaz...
hem fakir mal ise hemde gelir etkisi ikame etkisinden güçlü ise bu ortaya çıkan duruma denir.
giffen bu paradoksu tanımlarken patatesi kullanmıştır. patates hem ucuz hemde kalorisi yüksek bir besindir. gıda fiyatlarının artması diğer üründen satın alamayan tüketicinin fiyatının artması koşulunu kabul edip patatesi daha çok tüketmesine sebep olacaktır. kısacası böyle bir piyasada patates pahalandıkça daha çok satmaktadır.

edit: giffen umarım birgün şu entrynin neden eksilendiği paradoksunu da çözer de anlarım nedenini.
bu paradoksun kraliçe victoria zamanında, irlanda'da yaşanan bir olayla ortaya çıktığı rivayet olunmaktadır. o dönemde, fakir irlandalılar, ayın 25 günü patates, 5 günü et tüketirler. patates fiyatlarında artış olur. talebin düşmesi beklenirken, tam tersi, fiyatla talep aynı yönde artış gösterir. bunun nedeni de patates fiyatlarının yükselmesine rağmen, yüksek olan et fiyatlarına ulaşamayışı ve halkın et tüketimini kısıtlayarak, patates tüketimini arttırmasıdır.
robert giffen'e atfen giffen mallarının talep kanununa aykırı olmasından kaynaklanan bir çeşit iktisadi paradoks.

verilebilecek tek örnek 1845 yılında irlandada patates fiyatlarındaki artışa rağmen tüketicilerin talep ettikleri patates miktarının da artmış olmasıdır.
snobluk kaynaklı bi bokluktur. kız arkadaşımda mevcut olan sinir bozucu hadisedir. pahalı olan herşey iyidir ucuz olan herşey kötüdür. sömürüyü kolaylaştıran iktisadi saçmalıktır.
iktisada giriş dersinin vazgeçilmez sorularındandır.
talep kanununa aykırıdır. mal giffen malıysa tüketici fiyatı düşen maldan daha az alır. aynı zamanda fakir maldır. fakir mal diye tüketici onu hor görür.
ben üzülürüm hep giffen mallarına. fiyatları düşünce tüketiciler ondan kaçar, fiyatları artınca ise tilkinin kürkçü dükkanına dönmesi misali geri dönerler.
Der ki bu arkadaşımız normalde olması gereken durumun aksine fiyatı artan mala talebin azalması değil artması durumudur. Buna da bizim gibi fakir fukaranın patates fiyatı artsa da yiyecek başka bir şey bulamayacağımızdan yine de diğer harcamalarını kısıp patatese para yatırmamızı örnek verirler. Yok anacım öyle olmadı iktisat jargonunun bile dışına taştık. nerede bu Mehmet şimşek nerede mahfi eğilmez. Bilen bilir 2018 haziran Türkiye patates soğan krizini. Onları bile alamadık depolarda tuttular aç kaldı millet.
Nys öyle aklıma geldi yazayım dedim.yine de allah belanızı versin.