bugün

hep eskiyi yad ederiz, keşke deriz, "keşke tekrar orada olabilsem" ve o günleri, orada olmayı ne kadar çok özledim deriz.
Sadece orda olmak mı? Yoksa ordaki kişi olmak mı? Zaman ne çok şeyi değiştiriyor. insanlar genel olarak geçmişi özlediklerini söylüyorlar ama sanırım geçmişteki kendilerini özlüyorlar daha çok. Herşeyin değiştiğinden şikayet ediyorlar ama kendilerinin ne kadar değiştiğinin farkındalar mı?
ben bugün bunu farkettim ben eskiyi değil kendimi özlüyorum...
ben eskiyi özlüyorum eski beni ben yapan o kişiler ve ortamdı.
hayat hergün biraz daha zorlaştığı için yaşadığımız zamanın kıymetini bilemiyoruz. ileriki zaman dahada zor olunca geçmiş tabiki daha kıymetli oluyor. bu söylediklerim tecrübeyle sabittir. ileriki zamanda bu günü ve bugünki bizide çok ama çok özleyeceğiz. onun için geçmişi hep özlem ve sevgiyle anabilmek için her anı en güzel şekilde yaşamak lazım.
gecmisteki kendini ozlemek, ulasip kendi ellerinden tutamamak.
geçmişi kimse özlemez.
özlenirse 17 yaşındaki tutkulu sevmeler özlenir,
yüreği eriten hatıralar özlenir,
taşı sıksan eritecek kuvvet özlenir,
yitirilen insanlar özlenir,
siyah beyaz bir fotoğraf gibi duran masumiyet özlenir,
yoksa geçmişte birşey olmadığını herkes bilir.
hiçbir şeyi özlenmemeli. özlenen şeylerin çokluğudur aslında insanı kasvete düşüren.
Kendini özlemek..
elbette ki kendini özlemektir.
geçmişteki o henüz sakatlanmamış kendini özlemek en acısıdır.
geçmişindeki yorgun olmayan zadelenmemiş ter temiz halimizi özlemektir.
geçmişte ki kendini özlemek.
ergen gerisi gerekli gereksiz bunalımları bile.
Aslında insan geçmişini Özlerken bile sadece kendi mutluluklarını, anılarını Özler. Anılarındaki insanlar sadece aradaki sÜslerdir. Biz insanlar benciliz, evet. Bu doĞamızda var maalesef.