bugün

kuşatıldığın gerçek. ne yapsan bu kaleyi aşamazsın, aşamıyorsun bazen. bir şey yapmana da gerek yok zaten çoğu zaman. buldun birini ve sevdin. sonuçta böyle bir gerçeği avuçlarının içinde sıktın. arkasında bir drama yaratacağını da düşünmedin. resimlerine zaman, mekan, onu sınırlayan bir çerçeve ya da herhangi bir işaret de koymadın hiçbir zaman. soyut fonlarda çizdin onu. belki ölümsüzleştirdin. çünkü bekledin. gelmedi. gelmeyince çıkardın onu 3 birlik kuralından. buydu mutluluk sence. beklentisiz. zamansız. karşılıksız. düşündün ki daha kolay unutursun. düşünmemiş de olabilirsin. kafan çok karışık onu da anlarım. dondurdun bütünüyle. her şeyini. bunun gerçek olması da gerekmezdi. yalan da olsa seni daha az yaralar gibi. nereye kadar götüreceğini de bilmiyorsun. sadece üzerindeki ayakları sildin. gelmez. gelmeyecek. gelmesin. hareketsiz kıldın fotoğraflarıı, hayallerini bir de düşük yastıkta gördüğün rüyaların var. alıştığını sanıyorsun. acı. kızgın. umutsuz bir yüz görmekten bıktın değil mi aynada? tamam o zaman. gelme ihtimali diye bir şey yok unut. yine sevmiyor musun? evet. birinin de gelmeyişini sev. hep gelenlere aşık olacak değilsin ya! mantıklı. farz et ki diyeceğim ama farz etme şansın yok...
Daha da iyisi gelme ihtimalini umursamadan başkasıyla sevişmektir azizim. Sevin sevilin sevişin.
isteyen isteği zaman, istediği yere kadar gidebilir, hatta sonsuza dek gelmeyebilir ama kimse benim işime karışamaz.
Umut en son ölen şeydir.*
Eski ben olsaydim yapardim lakin şuan aptal aşık olmam. Beni seveni severim bende.