bugün

tüm türklerin konuşma ve yazı dili olarak istanbul ağzında birleşmeleri gerektiğini söyleyen türk bilgini. kırgızistan'da çıkardığı tercüman gazetesi etrafında öğrencileri toplayıp yetiştirmiştir.
sokaklara da ismi verilen büyük. *
"dilde, fikirde, işte birlik" demiş kişi.
ismail gaspirinski ve ismail bey gaspirali olarakta taninir. 1851'de dogup 1914'te vefat etmistir. dilde fikirde iste birlik soylemi ile hareket eden gaspirali ismail bey cikardigi tercuman gazetesi ile bu ugurda ilk adimi atmistir. aslen kirim tatarlarindan olan ismail beyin cikardigi bu gazete o donem icin cok yuksek sayilabilecek tirajlara ulasmisti. cikardigi tercuman gazetesi kafkasya, kazan, sibirya, türkistan, çin, hatta iran ve mısır'da olmak uzere bir cok yerde yayimlandi.

turk birliginden neden bu kadar korkuyoruz anlamiyorum. orada daha kulturel daha romantik bir birliktelik isteniyor. (bkz: romantizm)
isminin verildiği caddede bir de onu anmak için yapılmış anıt vardır. dilde, fikirde, işte birliktir.* islam dünyasının modernliğinin nasıl sağlanması gerektiği hakkında da eserleri bulunmaktadır.
azerbaycan bayrağını da kendisi çizmiştir...

http://www.turkleronline....r/azerbaycan%20bayrak.gif
bir diğeri için (bkz: yusuf akçura) ve (bkz: uc tarz i siyaset)
Türk dünyasının büyük düşünce adamlarından ve reformistlerinden biri olan Gaspıralı ismail Bey, Kırım Harbi (1853-1856) bütün şiddetiyle devam ederken, Bahçesaray'a iki saat mesafedeki Avcıköy'de dünyaya geldi. Babasının doğduğu köye nisbetle Gaspirinski (Gaspıralı) lâkabını alan ismail Bey'in çocukluğu, Kırım Türk kültürünün beşiği olan Bahçesaray'da geçmiş ve bu şehir, onun ruhunda, sokakları, camileri, evleri ve özellikle Hansarayı ile, silinmez izler bırakmıştır.

Henüz on yaşındayken Akmescit lisesine gönderilen ismail, orada iki sene kaldıktan sonra Varonej şehrindeki askerî okula nakledildi. Daha sonra Moskova Askerî idadisi'ne gitti.

Gaspralı bu dönemde en çok etkisinde kaldığı olay Ruslar'ın özellikle Türk karşıtlığından beslenen Panslavizm politikalarıdır. Genç ismail buna karşı tepki koymak istemektedir. Bu yüzden okuldan ayrılmıştır.

Okuldan ayrılan Gaspralı Zincirli Medresesi'nde Rusça öğretmeni olarak göreve başladı. Bîr buçuk yıl kadar süren bu görevi sırasında, bol bol okuyarak Rus edebiyatı ve fikir akımları hakkında esaslı bilgiler edinen ismail Bey, bir yandan da Rus basınını takip ederek politik gelişmeleri ve Rusya'nın içte dışta izlediği politikayı daha iyi kavramaya çalıştı. ileride kafasını çok meşgul edecek olan "sosyalizm" hakkında da hayatının bu döneminde epeyce bilgi edinen Gaspıralı, 1869 yılında maaşı 600 rubleye çıkarılarak Yalla'da Dereköy mektebine tayin edildi, burada da iki yıl kaldıktan sonra, Bahçesaray'a dönerek yeniden Zincirli Medresesi'nde Rusça dersleri vermeye başladı.

Gaspıralı, o zamana kadar kafasında teşekkül eden "yenilikçi" fikîrleri ilk olarak Zincirli Medresesi'nde uygulamaya çalıştı, talebelerine, asıl görevi dışında "usul-ü cedid" (yeni metod)'le Türkçe dersleri verdiği gibi, medreselerde uygulanan "skolastik" eğitim tarzını da eleştirmeye başladı. Fakat bu metod ilk başlarda tepkiyle karşılandı.

Gaspralı'nın en büyük hedeflerinden biri istanbul'a gitmekti. istanbul'a giderek zabit olmayı istiyor fakat yarıda bıraktığı eğitimin buna engel olacağını düşünüyordu. Bu sebepten dolayı da 1871 yılında Paris'e giderek yarıda kalan eğitimini tamamladı. Gaspıralı, 1874 sonlarına kadar Paris'te kaldı.

ismail Bey, Paris'ten istanbul'a gitmiş fakat bir türlü ideali olan memuriyeti yapma fırsatı bulamamıştı. Yazarlık hayatı da bu dönemde başladı. Zabitlik hayalinin gerçekleşemeyeceğini anlayınca, 1875 kışında Kırım'a dönen Gaspıralı, 1878'de Bahçesaray belediye başkanlığına seçilinceye kadar başka hiç bir işle uğraşmadı, sadece okudu ve milletinin hayatını inceledi.

Gaspıralı ismail Bey, 1878 yılında Bahçesaray belediye başkanlığına seçildi; bu görev sayesinde düşündüğü bazı yenilikleri gerçekleştirebileceğini zannediyordu, ne var ki önüne yine bazı engeller çıktı. Belediye başkanı olarak görevlerini -bütün imkânsızlıklara rağmen-yerine getirmeye çalışırken, aslı misyonunu da hiç unutmayan Gaspıralı, 1879 yılında, bir gazete çıkarmak için Rus hükümetine müracaat ettiyse de, bu müracaatı reddedildi. Fakat o, mutlaka yayın yoluyla milletine hizmet etmek istiyordu. 1881 yılında, "Genç Molla" müstear adı ile, ileride kitap olarak da yayınlanacak olan "Russkoe Musulmanstovo" (Rusya Müslümanları) başlıklı makalelerini yazarak Akmescit'te çıkan "Tavrida" gazetesinde yayınlandı.

Gaspıralı, izin alamamasına rağmen, gazete çıkarma fikrinden asla vazgeçmemiştir. Bunun için, zemin yoklamak amacıyla, 1881 yılından başlayarak "Tonguç", "Ay", "Güneş", "Yıldız", "Mir'at-i Cedid" gibi çeşitli adlarla küçük risaleler yayınlamaya başladı. Ne var ki, Rus sansürü, bu risalelerin yayınını, adlan başka olsa da gazete hüviyeti taşıdıkları gerekçesiyle çok geçmeden yasaklayacaktır.

"TERCÜMAN"

Gaspıralı, bir gazete çıkarabilmek için tam dört yıl mücadele verdi, defalarca Petesburg'a giderek müracaatlarda bulundu ve nihayet 1883 yılında, Türkçe kısmı aynen Rusçaya da tercüme edilmek şartıyla "Tercüman-ı Ahval-i Zaman"ı yayınlama iznini kopardı. Adını Şfnasi'nin istaNbul'da çıkardığı "Tercütman-ı Ahval"dan alan bu gazetenin Rusça adı da "Perevotcik" olacaktı. Zühre Hanım'ın ziynet eşyalarını ve annesinden kalan kıymetli elbiseleri satarak elde ettiği paraya, 300 ruble kadar abone parasını da ilave ederek eski bir makine ve bir miktar hurufat alan Gaspıralı, ilk nüshayı 10 Nisan 1883'te çıkardı.

Türcüman,Rusya'da çıkan ilk Türk gazetesi değildi, ama yaygınlığı ve oynadığı rol bakımından en önemlisiydi. 1903 yılına kadar haftalık, 1903-1912 arasında haftada bazan iki, bazan üç defa, Eylül 1912'den sonra da günlük olarak tam 33 yıl yaşadı ve 1916 yılında kapandı.

Küçük boyda dört sayfa olarak çıkmaya başlayan Tercüman çok geçmeden, devrin şartlarına ve okur yazarlık oranına göre çok yüksek sayılabilecek tirajlara ulaştı. Kafkasya, Kazan, Sibirya, Türkistan, Çin, hatta iran ve Mısır'da satılan Tercüman'ın büyük başarısı, Gaspıralı'nın sadece Rusya Türklerinin değil, bütün müslümanların meseleleriyle yakında ilgileniyordu. Bu aynı zamanda Dilde birlik fikrinin hayata geçmesi aynı dilin kullanılmasında önemli bir misyon yerine getirilmesi anlamına geliyordu.

1905 bunalımından sonra Kazan'da, Kafkasya'da, Türkistan'da ve Kırım 'da yayınlanan 35'ten fazla gazete ve dergide, çok sayıda hikâye ve romanda "Gaspıralı dili" kullanılmıştır. *
http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=106
çırpınırdı karadeniz marşının söz yazarıdır.
"Aziz kardeşler! Satmak kolay, almak zordur. Gitmek kolay, dönmek zordur. Yıkılmak kolay, kalkmak zordur." derken açılmamış gözleri açmaya çabalayan aydın.
Kitapları:
* Russkoye Musulmanstvo (Rus islam) Simfereopol, 1881
* Salname-i Türki (Bahçesaray, 1882)
* Mirat-ı Cedid (Bahçesaray, 1882)
* Hoca-ı Sibyan (Bahçesaray, 1884; 3.bas. 1892; 7. bas. 1898)
* Avrupa Medeniyetine Bir Nazar-ı Muvazene (Bahçesaray, 1885)
* islamlara dair Nizamlar ve imtiyazlar (Bahçesaray, 1885)
* Rusya Coğrafyası (Bahçesaray, 1885)
* iki Bahadır (Bahçesaray, 1886)
* Kıraat-i Türki (Bahçesaray, 1886; 2. bas. 1894)
* Maişet Muharebesi (Bahçesaray, 1886)
* Kolera Vebası ve Onun Deva ve Darusu (Bahçesaray, 1887)
* Bahtiyar Nazım (Bahçesaray, 1889)
* Atlaslı Cihanname (Bahçesaray, 1889)
* Medeniyet-i Islamiye (Bahçesaray, 1889)
* Garaib-i Adat-i Akvam (Bahçesaray, 1890)
* Arslan Kız (Bahçesaray, 1894)
* Mektep ve Usul-i Cedid Nedir? (Bahçesaray, 1894)
* Risale-i Terkib (Bahçesaray, 1894)
* Russko-vostochnoe Soglashenie (Bahçesaray, 1896)
* Hesab. Muhtasar Ilm-i Hesab ve Mesa'il-i Hesabiye (Bahçesaray, 1897)
* Her Gün Gerek Zakonlar (Bahçesaray, 1897)
* Rehber-i islamiye (Bahçesaray, 1898)
* Şara'it al-Islam (Bahçesaray, 1897)
* Rehber-i Mu'allimin (Mu'allimlere Yoldaş) (Bahçesaray, 1898)
* Türkistan Uleması (Bahçesaray, 1900)
* Mevlud-i Cenâb-ı Hazret-i Ali (Bahçesaray, 1900)
* Beden-i insan (Bahçesaray, 1901)
* Iran. Resimli Mecmua (Bahçesaray, 1901)
* Mebadi-yi Temeddün-i Islamiyan-i Rus
* Meşhur Payitahtlar (Bahçesaray, 1901)
* Usul-i Edeb (Şark ve Garb Kaideleri) (Bahçesaray, 1901)
* Zoraki Tabib (Bahçesaray, 1901)
* Malumat-i Nafia (Bahçesaray, 1901)
* Tashih-i Akaidden (Bahçesaray, 1901)
* Temsilat-i Krilof (Bahçesaray, 1901)
* Asya'da Komşularımız (Bahçesaray, 1903)
* Dâru-l Rahat Müslümanları (Bahçesaray, 1906)
* Müslüman Kongresi (Bahçesaray, 1909)

Makaleleri:
* "Türk yurducularına" (Türk Yurdu 1: 190-95, 1328 1912)
* "Hind yolundan" (Türk Yurdu 1: 307-10, 1328, 1912)
* "Hind'den dönerken" (Türk Yurdu 1: 369-71, 1328, 1912)
* "Muhaceret muntazama" (Türk Yurdu 1: 706-13, 1328, 1913)
sadeleştirilmiş bir istanbul türkçesini bütün türk dünyasının anlaşabileceği ortak bir dil haline getirmek ve avrupa nın yeni ve faydalı fikirlerini öğrenip öğrenip islam dünyasına yaymak gibi amaçları olan ve bu fikirlerini 1883 yılında çıkarmaya başladığı tercüman gazetesi ile yaymaya ve hayata geçirmeye çalışan kırım türküdür.
kırım türk edebiyatçısıdır. 'dilde, fikirde, işte birlik' parolasıyla türk birliğinin kurulması için çaba göstermiş, cedid okullarının açılmasına öncülük etmiştir.

(bkz: selname i türk)
(bkz: iki bahadır)
doğrusu gaspırali ismail olan büyük türk edebiyatçısı ve düşünürü.

sözlükte şurada incelenmektedir:

(bkz: gaspirali ismail)
asıl adı ismail bey gasprinski olan kırım tatarlarından bir ırkçı-kafatasçı yazar.
yaşadığı dönemde laikliği ve karma eğitimi önermiş türk aydınlarından. pantürkizmin düşünce yapısına katkıda bulunuştur. sadece düşünce yazıları değil birkaç öyküsü de vardır. azerbaycan bayrağını çizen kişidir aynı zamanda.
sovyetler denilen ülke mezarını yıktırmıştır.
tek derdi moskof esareti altındaki kandaşlarımızı koruyup kollamaktır. (bkz: türkçü) *
bugün vefatının doksan yedinci yıldönümüdür. kendisini rahmetle anıyoruz, ruhu şad olsun.
trt türk te ilber hoca hakkında güzel bir tanıtım yapıyor.
büyük türk.
Bugün ismail Gaspıralı'nın 98. ölüm yıldönümü. Mustafa Kemal var olmuşsa bu ismail Gaspıralı'nın eseridir, Fevzi çakmak'ın varlığı da, Türkçe'nin güzel sözcükleri hala Türkçe içerisinde muhafaza edilebilmişse Gaspıralı'nın eseridir, Türklüğün fikri manada en tepesi Yusuf Akçura, Gaspıralı'nın eseridir kısacası Türkiye varlığını Kırım Tatar Türk'ü Gaspıralı'ya borçludur. Herhalde Atatürk soyadını Mustafa Kemal'den sonra en fazla hakeden odur.

Bununla beraber acı bir not: Necip Hablemitoğlu Fethullahçılar tarafından şehit edilmişse bu da Gaspıralı'nın fikirlerinin temsilcisi olduğu içindir.
Ektiği tohumların güzelliği tek bir kareyle bile rahatlıkla anlatılabilir.

(bkz: türklük/#21019392)
dilde, fikirde işte birlik.

sözünün sahibi ulu türkçü.
Bugün bu coğrafyada yetişen en büyük akil insan olan ismail Gaspıralı'nın ölüm yıldönümüymüş. Ne yazıktır ki bu akilliğe karşı Türkiye coğrafyasında 21.yyda malesef ki umursanmayan, tanınmayandır da.

Halbuki Türk, islam ve Türk islam coğrafyasıyla kesişen gayri Müslimlerin kurtuluş reçetesidir o. ismail Gaspıralı demek, ortaçağ karanlığında kalmış Türklüğün ve islamlığın aydınlanması için atılan modern çağdaki en önemli adım demektir. Bugün bile tartışması yapılan meselelere 19.yyda verilen yanıtlar demektir. Kadın haklarından, çağcıl manada eğitime Türk aydınlığından bakış ve pratik demektir. iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batıran bir aydınlıktır bu. Çağın şartlarına göre davranış, çağın şartlarına göre davranırken bu şartlar içerisinde olan her türlü öğretiyi benimseme dışında kalarak zararlı olacak her türlü öğretiye karşı bilgilendirme demektir. Türk islam dünyasındaki kadimci yobazların karanlığından ceditçiliğe atılan adım. Çarlık zulmü altında ezilirken denize düşen yılana sarılır misali sosyalizme sarılarak kandırılan insanları sosyalizmin bu coğrafyaya daha büyük bir karanlık getireceği hakkında 19.yyın son çeyreğinde haklı bir uyarıdır. ismail Gaspıralı Rus çarlığında Türk kongrelerindeki en gür sestir. Kırım'da yayınlanan ve bugün bile bir benzeri olmayan bütün Türk dünyasının anlayabileceği gazetedir. ismail Gaspıralı Türkiye coğrafyasında Mustafa Kemal Atatürk iken, Kırım coğrafyasında Numan Çelebi Cihan, Azerbaycan Coğrafyasında Mehmet Emin Resülzadedir. Gaspıralı bu coğrafyada güzele iyiye dair ne varsa temelidir.

Onun attığı ve bu coğrafyaya tamamen özgürlük, birlikte yaşam bilinci getirilecek temeller Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk ile hayat bulurken Numan Çelebi Cihan'ın Kırım Cumhuriyeti ve Mehmet Emin Resülzade'nin Azerbaycan Cumhuriyeti daha doğru düzgün filiz veremeden Sovyetlerce yok edilmiş, Lenin döneminde de Stalin döneminde de ve sonraki dönemlerde de bu geleceğe aydınca bakan insanlar her türlü yolla susturularak Avrasya coğrafyasının çoğunluğu sistematik bir şekilde Ortaçağ karanlığına mahkum edilmiş köleleşitirlmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhuriyetinde de Gaspıralı ismail'in bu coğrafyayı kurtuluşa ulaştıracak aydınlığı bundan rahatsız olanlarca Kurtuluş savaşının ilk günlerinden bugüne değin, Yeşil Orducu, hilafetçi, Sovyetçi, Amerikancı
Bugün ise Sol BDP ile Sağ AKP ittifakıyla yok edilmeye çalışılmıştır. Hal böyleyken bu ülkede bu ülkenin insanlarının selahiyeti için konuştuğunu söyleyen insanların fikirlerinin temeline iyi bakmak lazımdır. Kimileri samimi olabilir, ailelerinin veyahut da çevrelerinin yobazlığıyla cehaletleriyle sağcı, solcu ama bu coğrafyanın kurtuluşuna karşı inşaa edilmiş fikirlerden etkilenmiş olabilirler. Kimileri din, Osmanlı, humanizm, işçi hakkı zart zurt hatta ve hatta Atatürk referansı bile verebilir ama içlerinde birazcık da olsa Gaspıralı haliyle Atatürk ışığı yoksa söyledikleri sözler yaptıkları fiiliyatlar toplamda bu ülkenin bugün içerisinde bulunduğu rezalet durumun müsebbibidir ve gelecekteki başına gelecek belaların da müsebbibi olacaklardır. Bu yüzdendir ki bu coğrafyada geleceğin yolu Gaspıralı'nın yoluyken geleceğe umutla bakmak isteyenler Gaspıralı'nın yoluyla çakışmak gereği duymalıdır.
çok büyük bir insan da...

bize dersle alakası olmadığı halde zorla bu adamı anlatan kitapları okutan faşit, kafatasçı, küçük hitlercilik oynayan bir orospu çocuğu hocam vardı. sırf onun yüzünden araştırmaya eriniyorum bu adamı. o götveren geliyor aklıma.

güya bizi de kendisi gibi küçük küçük hitlerciklere çevirecek. akıllı ya. tam tersi oldu amk.
Gaspıralı okumadan, Gaspıralı'yı okuyup hitleri olacağı kanısına varmış insanların hakkında atıp tuttuğu adam. He koç he zaten kadın hakları, modern eğitim, çağdaşlaşma, Avrasya coğrafyasının batıya göre geri kalmışlığından kurtulma yollarını arama, bilim felsefesi ve nicesi seni Hitler yapacak he ? Eğer Hitlercilik böyle bir şeyse sen çok yanlış yerde oynuyormuşsun genç, hitler meğersem çok mübarek adammış.