bugün

aşkımı tazeledi. canım takımım.
medar-ı iftihar.
sevdadır galatasaray aşktır mutluluktur sadakattır galatasaray türkiyedir.
tuttuğum takım, kritik maçlarda gol atınca veya yeyince tansiyonum düşüyor sanırım sözlük. bayılacak gibi oluyorum. normalde kötü futbol oynadığında, takım ruhu olmayıp, savaşmadıklarına umurumda bile olmuyor. resmen takıma küsüyorum. benim takımım değil gibi geliyor ama çıkıp da benim yüreğimi koyduğum gibi yürekli oynayan, kritik maçlar öncesi uykularımın kaçtığı gibi hırsla oynayan takımımı izlerken bir başka oluyorum. ben olsam böyle oynarım dediğim gibi oynadıklarında içim içime sığmıyor. kaybedince hırsımdan resmen ağlıyorum. kazanınca çok abartmıyorum ama çünkü biliyorum ki benim takımıma yakışan budur. ha kötü oynayıp kazanmaktansa iyi oynayıp kaybetmek yeğdir diyorum bir yandan da kritik olmayan maçlarda. ama o telafisi olmayan maçlarda kalpten gidecem diye düşünüyorum. başım gözüm dönüyor. daha ufak veletken bile o uefa finalindeki penaltı atışlarında yere yatıp nefes alamadığımı hatırlarım. ulan ne güzel takımımsın sen be. sen elini kalbine koydukça, bizim ellerimiz senin pençelerinin üzerinde, ruhumuz ruhundadır.
kapak fabrikası açmışlardır avrupa' da. iyi de kazanıyorlar(!)
(bkz: galatasarayın bu balla şampiyonlar ligi şampiyonu)

görsel
Dün gece beni imana getirmis fc.
meger ne dualar biliyomusum, derinlerde neler sakliymis da haberim yokmus.
hayatta karşılaştığı her şeyi ancak ve ancak tesadüf, şans, bal vb şeylerle açıklayabilen ufku küçük, beyni küçük, tarlası yeşillenmiş, adı kirlenmiş, kepaze olmuş "bir kısım" taraftarın adını ağzına almaması gereken yüce kulüp.

gidin şerefinizi temizleyin, ondan sonra futbol konuşalım...
bu sezon şampiyonlar liginde oynadığı maçlar sonunda yaklaşık 35 milyon euro'yu kasasına koyan türk takımıdır.

http://www.cnbce.com/yasa...-milyon-euro?action=yorum
fanatik trabzonsporlu olarak;
en son 2002 dünya kupası maçlarında bu kadar heyecanlandığımı bilirim. hatta uzun süredir futboldan kopuk yaşıyorum. tuttuğum takımın maçlarını arada izliyorum, malum şike olayları çoğu futbol aşığını futboldan soğuttu. neyse.

heyecandan ölüp ölüp dirildik ekran başında. ilk golü yedikten sonra oluşan 'elendik' havası hamit' in golüyle 'aha sikerttik kabilenizi' ye dönüştü. eski trabzonspor futbolcusu umut bulut' un son dakikada önce kaçırdığı sonra attığı gol ise biz trabzonsporlular için tam bi nostaljiydi. tebrikler galatasaray. bizi hep gururlandırdığın için, milli takımı izliyormuş hissi yarattığın için. elimizden futbolcuları alsan da bizleri gururlandırarak borcunu ödedin. fazlaca söze gerek yok; yolun açık olsun aslan.

fanatik trabzonsporlu olarak...
yıldırım demirörenlere, aziz yıldırımlara, ilhan cavcavlara, mecnun okyatmazlara, bülent uygunlara daha ismini sayamayacağım nice benzer futbolumuzu kokuşturan şahıslara rağmen, lig tv ye rağmen, bu kurumların ve şahısların çizdiği kokuşmuş küçük dairenin dışına çıkmayı bir kez daha başarmış kulübümdür.

hadi bakalım onlar 5 sene avrupa kupalarına gitmesekte olur desinler, galatasaray yıllar sonra kaliteli yabancı transferler yapmışken kıskançlıklarından ve kaliteyi dibe çekmeye çalışmalarından dolayı yabancı futbolcu sayısını aşağı çekmeye çalışsınlar da görelim. aziz yıldırım devrinde kolaydı bunları yapmak ama şimdi gerçek vizyon neymiş gösterdi galatasaray. sıkıysa yapsınlar.
şampiyonluğun "ş"'sine bile layık olmayan takım. net.
medyayıda bozum etmiştir. dikkat edin bazı gazetelere maçtan önce diğer galatsaray haberlerini hazırlamış lavuklar sırayla, engin baytar takım arıyor, umut bulutta bonservis sorunu, melo kulüp arıyor, hoojdonk sneijder fener gelmeliydi dedi. alt yapı hazırlanmış schalkeye elenince bunlar süs olarak tasarlanmış ancak cimbom çakınca sayfalar bu haliyle çok komik olmuştur.
önümüzdeki sezon için transferde elini güçlendirmiş takım. gerçi drogba ve sneijder'i alarak zaten herkesin bu takıma gelebileceğini gösterdik ama olsun. başarı önemli bir ölçüt.
sampiyonlar liginde ceyrek finale yukselmistir.
ulan bi mucize olsada kupayi kazansak cidden sevincten deliririm sanirim.
sözlükteki schalke bayraklarını yarıya indirmiş türk takımı.
başkan ünal aysal'ın teşekkür mesajı yayınladığı, türkiye'yi gururlandıran takım.

resmi site linki
çeyrek finale çıkmasıyla bu sene sadece şampiyonlar ligi gelirlerinden 35 milyon euroyu kasasına koymuş kulüp..
taraftarlarına tarifsiz hisler yaşatan, helal olsun takımı.
attığı golleri sadece karşı takıma girmeyen, türk futbolunu dünyaya duyurabilen tek olmakla beraber alem buysa kral olan kulüptür.
türkiyenin bir numaralı takımı olduğunu kanıtladı.
görsel
tebriklerimi ilettiğim takım.

futbolun hiçbir yaraya derman olmadığı realitesine binayen bir türk takımının herhangi bir şampiyonada şampiyonluk yaşamasını dahi zerre faydalı görmüyorum. kendi takımım başarılı olsa köpek gibi sevinirim orası ayrı konu lakin futbolun bir oyun olduğu gerçeğini unutmayarak, futbolun bir çözüm değil bir meşgale, oyalanma olduğunu bilerek bu sevinci de en fazla 1-2 saat yaşarım. futbol bir meşgale ve ne yazık ki ben de dahil bir çok insan bununla meşgul oluyor çoğu zaman. galatasaray da bu meşgalenin bizim kültürümüzdeki parçalarından bi tanesi. bu anlamda dün gece bir çok insanı sevince boğmuş, bazı insanları da sinire. sevinç de sinir de normaldir, zira futbol iki kale ve taç çizgileri sınırlarında keyifli bir meşgale. tadında bir sevinç gibisi yok. ve dünkü galibiyet ve dolayısı ile gelen çeryek finale tadında sevinen galatasaraylı insanları bir kez daha kutluyorum.
bu sezon transferede parayada başarıyada popülerliğede doyan tartışmasız türkiyenin en büyük ve en başarılı ve en asil ve en şerefli ve en iyi taraftara sahip olan spor kulüpü.
çok erken bir çeyrek final görmüş takımım. normalde böyle finaller için birkaç sene şampiyonlar ligi tecrübesi gerekirdi. fakat galatasaray onca yıl aradan sonra zaten tecrübeli olduğunu gösterdi ve ilk senede şampiyonlar liginde çeyrek finale kaldı. beklentilerin çok üstünde. bir final neden olmasın?