bugün

takdir edilmelidir.

bir beşiktaşlı olarak söylüyorum bunu.

caner, jo ve dos santos kiralık. ciddi bir maliyetleri de yok. keita'nın galatasaray'a kaç maçı koparttığı ortada. kewell desen başka bir olay. baros'un neler verdiği ortada. elano gayet de piyasası olan bir futbolcu.

mesela bizde ne var? hala götünü kaldıramayan bir bobo var mesela. 8 milyon euroluk bir bodos var tabata. müthiş düşüşte olan bir tello. ne olacağı belirsiz bir delgado. toplamda 6,5 milyon euro ödenip bedavaya kiraya verilen zapo ve schildenfeld.

e amına koyim, kariyerli, genç ve kuvvetli adam gelsin beşiktaş'a da varsın kariyeri düşüşte olsun.

bu bağlamda şu anda türkiye'deki en akılcı politikayı gütmektedirler. maliyeti az, faydası çok işine bakmaktadırlar.
kariyeri düşüşe geçen elano, baros, kewell, jo, dos santos...
kariyerinin zirvesinde alınan d.guiza...
konuşayım mı lan daha..

rivne nin önemli hatırlatmasıyla yapılan edit: bunların, anelkanın bonusu diye dalgaya aldıkları ribery i de hatırlarsınız değil mi..
ben tek keita bilirim kardeşim o da barcelonalı keita diyenleri de anımsayın lütfen..
yıldız + ucuz + serbest (bonservisi elinde) + tecrübeli (yaşlı)

(bkz: ali eren) *
galatasaray ın transfer politikası başlığı altında galatasaray taraftarlarından çok rakip takım taraftarlarının yazmasına neden olacak kadar kıskanılmakta olan politikadır.
DAŞŞAANI YEDiĞiMiN POLiTiKASIDIR. *
gıpta edilerek izlenen ve örnek alınması gereken politikadır.
"yıldız almaktansa potansiyel yıldızları çıkartmak" olmalıymış. başkanımız öyle diyor. oldu başkan. bizim üst komşu var 1.5 yaşında, topa harika vuruyor, alalım alt yapıya. 20 sene sonra şampiyon edecek bizi söz bak. bir de yan komşu var hamile, çocuk bir tekme atıyor sanırsın topa vuruyor kerata. eminim çok iyi bir sağ açık olacak. sağ kanadı boş bırakın o gelene kadar, o dolduracak bu eksiğimizi.
feyz alınmalıdır. sırrı mı? fazla bir sırrı yok aslında.

-kendini dev aynasında görmeyeceksin.
-bütçene göre transfer planı yapacaksın.
-düşüşe geçen kendini ispatlamış oyuncuları takibe alıp avrupa'daki ününü kullanarak yıldızları bir bir kadrona katacaksın.
-başkanım x oyuncusu reddetti teklifimizi
+hmm bunu kendi istedi....haldun'u salın !
-ama efendim !
+salın dedim !
ünal aysal'ın dediğine göre ingiltere de forma giyen, beyaz tenli, iri ve yakışıklı; yabancı bir santrfor transfer edilecek. gaatasaray topçu değil de manken arıyor heralde ten rengi bile sipariş edilmiş.
http://spor.milliyet.com.....2011/1456750/default.htm
özhan canaydın döneminde dibe vuran, adnan polat döneminde ise zirveye çıkan politikadır. başarıyla ve sabırla uygulanırsa galatasarayın geleceğini daha parlak hale getirecektir.
adnan polat ın galatasaray a başkan seçildikten sonra değişen transfer politikasıdır. bu dönemden önce ali lukunku, muhammed sarr, almaguer, radu nicelescu, spehar ve sayamayacağı bir sürü adını bile duymadığımız futbolcu yerine çok değil nokta transferler yapılmaya başlamıştır. bir futbolcu illaki bir takımda başarılı olacak diye bir kaide yoktur. fakat iyi futbolcu her zaman bir şanstır. sonuçta anelka fenerbahçe takımında tutunamadı. şimdi chelsea takımında oynuyor. yine carew örneği için aynı şeyleri söyleyebiliriz. fakat iyi oyuncu almak her zaman uyum şansını artırır.
içerisinde dentinho adının geçmediği politika.
kendince başarılı bir politikadır ancak bu politika üzerinden fenerbahçe'ye laf atmak acizliktir. gs ile Fenerbahçe'nin transfer politikasını karşılaştıranlar aklınca güiza üzerinden vurmaya çalışıyorlar.şimdi bu anlatacaklarımı algılayabilmek için iyi bir futbol seyircisi olmanız lazım aksi halde beni fanatizmle suçlarsınız ki bende bundan hazzetmem.

şimdi gelelim karşılaştırmalara. gs bu yıla kadar pek yıldız transferi yapmadığı için sadece bu yılki transferleri karşılaştırıcam. önce lucas neill ile başlayalım. westham da ki performansı takdire şayandı ancak everton'da göze batacak bir düşüş yaşadı. 15 maça çıktı ve ilk maçında yaptığı 2 asist dışında dikkate değer br performans gösteremedi. bu sebeple everton'a transfer olduğu tarihten itibaren 4 ay sonra gs'ye satıldı. yani premier ligin 5. büyüğü olarak algılanabilecek everton'Da tutunamadı. ha bu demek değilki gs'de birşey yapamaz aksine çok başarılı olabilir. ancak kariyerinde düşüş olan bir oyuncuyu almak transfer başarısı değildir. bunu fenerbahçe ile karşılaştırabileceğimiz oyuncu lugano'dur ki karşılaştırmak bile lugano'ya hakaret olur. zira fenerbahçe ugano'yu aldığında güney amerika'nın en iyi defans oyuncusuydu lugano. kariyeri yükselişteyken birçok devin elinden alındı. nu lucas neill transferinden daha büyük bir başarıdır. bu örnekte özellikle bilica'yla karşılaştırmadım zira bilica'nın performansı ortada idi ve bilica'sız sivas'ın ne hale geldiğini görmek bile bilica'nın oyun kalitesini ortaya koymaya yeter.

ikinci karşılaştırma Giovani dos Santos. barcelona'da iken geleceğin en önemli oyuncularından biri olarak gösteriliyordu. ancak spurs tranferi bu elemanı bitirdi. o kadar kötü bir performans sergilediki 2. lige kiralandı. 2. ligde de hiçbir şey yapamadığı için ipswich almak istemedi. kariyeri dibe vurmuş bir çocuğu almak transfer başarısı değildir. belki gs'de çok başarılı olur ancak bu gs'nin transfer politikasının iyi olduğu anlamına gelmez. transfer başarısı dos santos'u barca'da iken almaktır. gelelim bunun karşısındaki örneğe andre santos. brezilya'da ki performansın ardından milli takıma seçilip konfederasyon kupasındaki başarısından sonra juventus , milan ve real ile adı birçok gazete , dergi ve internet sitesinde geçti. ancak fenerbahçe büyük bir transfer başarısı ile andre santos'u almayı başardı. ve ben kendimden gayet emin bir şekilde söyleyebilirimki dünya kupası sonunda en az 15 milyon avro'ya reale satıcaz bu kaplan parçasını. işte asıl transfer başarısı budur.

gelelim gs'lilerin hoşuna gidecek güiza-jo karşılaştırmasına. jo cska'da mükemmel bir performans sergiledi ve büyük bir bedelle citizens'e transfer oldu. ancak gitti oranın güiza'sı oldu. hiçbir başarı gösteremedi. yani gs burda aşağıladığı güiza'nın benzerini aldı geldi ve bununla övünüyor. jo burda çok başarılı olabilir ancak kariyeri böyle dibe vurmuş bir oyuncuyu kariyeri dipteyken almak başarı değildir. başarı o oyuncuyu cska'da iken almaktır. aynı fenerbahçe'nin yaptığı gibi. güiza tutmamış olabilir ancak türk furbol tarihinin en bomba transferlerinden biridir. zira dünyanın birçok büyük klübünün almak için çok uğraştığı bir oyuncuyu onların elinden kapıyorsunuz işte budur transfer başarısı.

bunun gibi daha nice örnekler verebilirim. son söze gelince gs'nin yaptığı, baros , kewell , jo ve dos santos'ta kariyeri bitmek üzere olan oyunculara son bir şans vermektir. ha bunu o oyunculara güvendiğinden değil mecbur olduğundan yapmaktadır. ama bu hiçbir şekilde transfer başarısı değildir. bu oyuncuların gs'yi şampiyonlar ligi şampiyonu yapması bile bunun transfer başarısı olduğunu göstermez. çünkü transfer için oyuncuyu yeterince izlemek , gözlemlemek hakkında raporlar hazırlamak gerekir. oyuncuyu izlersiniz ışık var ise alırsınız. gs'nin bu aldığı-kiraladığı oyuncuların hiçbir son oynadıkları takımda deği ışık bir hareket bile gösterememişlerdir.bu sebepe bu kadar kötü performans gösteren oyuncuları almak asla ama asla bir transfer başarısı değildir. bunun farkına varmak gerekir ve boyundan büyük laflardan kaçınmak gerekir.
(bkz: nasıl yani galatasaray transfer mi yapıyormuş)

Transfer olmadığı için politikasının olmasıda imkansızdır.