bugün

Almanya devrimci solunun yaratıcı ve renkli isimlerinden Fritz Teufel yaşamını yitirdi. Teufel, devrimcilerin filizlendiği ilk yerler olan 'siyasi komünleri' başlatanlardan biriydi. Bu komünlerden Almanya'nın devrimci örgütleri, '2 Haziran Hareketi' ve bir anlamda da RAF* doğdu. Teufel'ın hayatı, bir kuşak Alman devrimcilerinin de tarihi gibi...
Hayatının son döneminde Parkinson hastalığıyla boğuşan Fritz Teufel, 6 Temmuz Salı günü Berlin'de yaşamını yitirdi. Eski terörist, örgüt kurucusu, hippi, anarşist, fırıncı, fabrika işçisi, entelektüel köşe yazarı, bisikletli kurye, 'pudding suikastçısı', Alman burjuvazisinin nefret objesi, gibi yığınla unvana sahip 68'li Teufel, gerçekten de bütün bu sıfatlardan daha fazlasına sahip biri olarak yaşadı. Bir dönem köşe yazarlığı da yaptığı sol gazete Tageszeitung'a 'Macera olsun istemiştim. Gerçekten de oldu' demişti. Teufel'ın macerası 67 yıl sürdü. Avrupa solunun ve 68'in yaratıcı ve renkli simalarından biri daha bu dünyadan göçtü.

Berlin'de 1960'ların sonuna doğru başlayan 'devrimci siyasi komün' evleri, antifaşist ve antiemperyalist gençlerin birlikte yaşadıkları ve ilk siyasi çalışmalar yaptıkları mekânlardı. Bunların ilkini kuranlar içinde Fritz Teufel da vardı. Fritz Teufel'ın kurucusu olduğu 'Kommune 1'de dönemin ileri gelen bütün devrimcileri kaldı.
'Kommune 1' evlerin en meşhuru idi ve devrimciler adeta bu evlerde yetişti. Evler, hem politik birer karargâh işlevi görürken hem de Alman halkının ya da burjuvazinin nefret ettiği yerleşik ahlaki ve sosyal değerleri uygulamayan 'alternatif yaşam birimleri' halindeydi.

MUHAFAZAKÂR DEĞERLERE BAŞKALDIRI

17 Haziran 1943'te Ludwigsburg'ta doğan Teufel, 20 yaşında Batı Berlin'e üniversite okumaya gitti. Almanca, Basın Yayın ve Tiyatro Bilimleri okudu. Berlin'de kısa süre sonra dönemin devrimci önderlerinden Rudi Dutschke ile tanıştı ve 1967'de ilk siyasi komün 'Kommune 1'in kurucuları arasında yer aldı. Cinsel özgürlük ve eş değiştirmekten, 'Hitler faşizminin kalıntılarıyla daha ciddi mücadele edilmeli' düşüncesine, psikanalizden, Sosyalist Öğrenciler Birliği'nin örgütlediği siyasi sokak eylemlerine kadar döneme göre oldukça provokatif eylem ve düşünceler içinde oldu. Üstelik bunları uzun saç, uzun sakal ve yuvarlak gözlüklerle bir hippi olarak ortalıkta dolaşarak yapıyordu ve Alman gençliğine kötü örnek oluyordu!

PUDDiNG EYLEMCiSi

Kısa sürede Berlin'deki sol çevrelerde hatırı sayılır bir isim yapan Fritz Teufel, Rudi Dutschke'nin başkanı olduğu Sosyalist Öğrenciler Birliği'nin düzenlediği bir eylemde yakalanınca Almanya çapında meşhur oldu. Hatta ünü neredeyse dünyanın yarısına yayıldı: 'ABD Başkan Yardımcısı Hubert H. Humphrey'e Berlin ziyaretinde bombalı saldırı hazırlığı içinde olan Fritz Teufel yakalandı...' Bu flaş haberi yayan polis daha sonra bomba diye ele geçirilen pakette pudding yapmak için toz bulunduğunu açıkladı. Fritz Teufel'ın lakabı bundan sonra, Pudding suikastçısı' veya 'pudding eylemcisi' olarak kaldı. Olay, Almanya solu tarihine 'Pudding-Attentat' olarak geçti. Bu olay bile o tarihte Alman polisinin pudding tozlu basit bir öğrenci eylemine bile, 'bombalı paket' refleksi göstermesi açısından ilginçtir.

EĞLENCE BiTiYOR...

Fritz Teufel, anti-otoriter olmayı siyasi çalışmaların ana eksenine koymayı önemsiyordu. 2 Haziran 1967'de iran Şahı Berlin'i ziyaret etmişti ve solcu iranlı öğrenciler Şahı protesto gösterisi düzenledi. Elbette Alman solcular da bu gösteriye katıldı ve gösteriyi dağıtmak isteyen polis Benno Ohnesorg adlı solcu bir öğrenciyi öldürdü.
Olaylarda gözaltına alınanlar arasında olan Fritz Teufel, "Şah'a taş atmaktan" uzun süre tutuklu yargılandı.
Anti-otoriter kişiliğini mahkeme salonlarında şova döndüren Fritz Teufel'ın, her seferinde ayağa kalkmasını buyuran mahkeme başkanına verdiği yanıt devrimci gençler arasında kısa sürede yaygınlaştı: 'Olayın aydınlanmasında bir yararı olacaksa tabii ki ayağa kalkarım...'
Fritz Teufel, serbest kaldığında artık devrimci gençler arasında bir efsane olmuştu. Daha sonra 2 Haziran 1967 gününün hayatında çok önemli olduğunu, işin ciddiyetini anladığını söyleyecekti. Komünler kısa sürede 'eğlence'ye ara vererek hızla militanlaştı.
1970'lerin ilk yarısında artık Fritz Teufel'ın da içinde olduğu, adını Benno Ohnesorg'un öldürüldüğü günden alan '2 Haziran Hareketi' devrimci bir örgüt olarak hareket etmeye başladı.

KUMANDASI OLMAYAN TABAN HAREKETi

O yılları '2 Haziran Haraketi'nin yaşayan liderlerinden Inge Viet uzun süre illegal yaşayıp ve hapis yattıktan sonra yazdığı anılarında özetle şöyle anlatıyor: 'Legal sosyal eleştirel komünlerle illegal çekirdekler iç içeydik. Elitist öğrenciler ve entelektüeller işler sertleşince ortalıktan çekilince bu renkli insanlarla biz başbaşa kaldık. Aslında illegal çekirdeklerle legal sosyal eleştiri düzeyinde siyaset yapan ekiplerin birliği oldukça verimliydi. Canlı, renkli, heyecanlı, sokakta büyüyen bir muhalefet vardı. Biz illegaller bunlarla bütünleşmeye, bunları koordine etmeye çalışıyorduk. Birbirimizi zaten tanımıyorduk. Bir bakmışsın, sağımda solumda tanımadığım iki kişiyle Berlin ara sokaklarında illegal çalışmalar için ev tutmaya çalışıyorum... Ama bizim hareketin amacı da buydu. Kumandası olmayan, bir işi diğerinden daha önemli görmeyen, demokratik taban hareketiydik.'

Inge Viet, 1970'lerin başında '2 Haziran Hareketi'nin manifestosunun ortaya çıktığını, 10 maddelik manifestonun son şeklini kimin yazdığını kimsenin bilmediğini de anlatıyor anılarında. Ancak Inge Viet'in kitabındaki 10 maddeye bakıldığında baştan aşağı Fritz Teufel'ın anti-otoriter hassasiyetini taşıdığı görülüyor.

Mesela 1. Maddesi şöyle: 'Hareket kendini, çeşitli otonom şehir gerillası grupların organizasyonuna yönelik bir başlangıç olarak görmektedir...'

BANKA SOYGUNUNDA ÇiKOLATA DAĞITMAK

'2 Haziran Hareketi' Berlin'de o dönemi daha çok illegaliteye yönelik ev tutmak, silah ve para bulmak gibi teknik hazırlıklarla geçiriyordu. Bir de zaten çoğu eski arkadaşları olan RAF (Kızıl Ordu Fraksiyonu) militanlarının hapisten kaçırılması ya da çıkarılması için çaba harcıyordu. Hareket, çok sık banka soyuyordu.
Hareketin soygun yaptığı bir gün bankanın önünde bazı militanların halka bedava çikolata dağıtması da tarihe geçmişti. RAF'lıları hapisten kurtarma eylemlerinden en akılda kalanı ise, muhafazakâr partinin eyalet başkanını kaçırıp karşılığında bütün RAF'lıların serbest bırakılmasını istemeleriydi. Bunda başarılı da oldular.

POLiSiN BiLGiSiYLE 15 YIL HAPiS

Fritz Teufel, 1975'te üzerinde ve çantasında iki tabancayla yakalandı. Polis, Peter Lorenz adlı muhafazakâr politikacının kaçırılmasından Teufel'ı da sorumlu tutuyordu. Oysa Teufel, olay sırasında başka bir kentte bir fabrikada başka bir adla siyasi çalışma yapmak için işe girmişti ve Berlin'de değildi. Teufel, olaya karışmadığını kanıtlamaya bile yeltenmiyordu.

Fritz, 5 yıl hapiste kaldı. Mahkeme 10 yıl daha hapiste kalmasını istiyordu ki, son anda olay sırasında bir fabrikada 'klozet kapağı' üretiminde çalıştığını açıkladı. Niye daha önce bunu açıklamadığına gelince, zaten örgüt üyeliğinden ve silahlardan beş yıl yatacağını, üstüne gelecek 10 yılı ise yatmak istemediğini söyledi. Bu beş yılda ise, bir taktik geliştirdiğini, Alman yargısı, polisi ve basınının kendisini peşinen olaya karışmış gibi göstererek nasıl çalıştığını kanıtladığını, sistemi deşifre ettiğini söyledi.

iŞÇiLERLE SiYASi TAVLA

Inge Viet, anılarında Fritz'in fabrikada çalıştığı günlere de değiniyor: 'Fritz mutlaka işçi sınıfıyla bağ kurmamızı istiyordu. Biz Berlin'de kaldık ve işleri yürüttük. Benim için siyasi merkez Berlin'di ve zaten eylemlerin hemen hemen hepsi Berlin'de oluyordu. Kendi inisiyatifiyle Batı Almanya'da yabancı işçilerin de olduğu bir fabrikaya gitti. Uzun süre hiç haberleşemedik. Bir gün yolumuz fabrikanın olduğu kente düştü. Ne yaptığını sorduk. Durumu perişandı. Alman işçiler sosyalizme ve eylemlerimize çok ters bakıyorlarmış, yabancı işçiler de devrimci eylemcilerin idamını bile savunuyorlarmış. Ne yaptığını sorduk. Perişan bir biçimde yabancı işçilerle boş zamanlarda tavla oynadığını söyledi. Niye böyle yaptığını sorduk. Yanıtı çok basitti: Benimle oynarken gidip faşist propagandaya maruz kalmıyorlar hiç değilse...'

ŞOVA DEVAM: SU TABANCASI

Inge Viet, Fritz'in fabrikadan ve hapisten sonra hareketten koptuğunu anlatıyor. Ancak Fritz şovlarına devam etti. Örneğin 1982'de bir televizyon programında stüdyoda canlı yayın konuğuyken diğer konuk Alman Maliye Bakanı Hans Matthöfer'i su tabancasıyla ıslatmıştı. Sosyal demokrat bakan aşağı kalır mı, o da Fritz'in kafasından aşağı bir kadeh şarap dökmüştü. ABD Başkan Yardımcısına pudding tozu atmadan su tabancasıyla bakan ıslatmaya kadar Teufel şovlarını sürdürdü. Bu olaydan bir süre sonra Londra'ya yerleşen Teufel, orada fırıncı olarak çalıştı.
1980'de hapisten çıktıktan sonra bir süre solun ortak projelerinden 'die Tageszeitung' gazetesinde köşe yazarlığı da yaptı. Geçimini ise bisikletli kurye olarak çalışarak sağladı. Bu işi hastalığının başladığı 55 yaşına kadar sürdürdü.
Aynı gazeteye verdiği bir demeçte, 'Bu ülkenin, katillerden ve canilerden oluşmayan bir toplum olmasında katkım var. Asıl önemli olan bu' demişti.

Evet, hem '2 Haziran Hareketi' hem de RAF'tan geriye kalan, 70'ine merdiven dayamış militanların hemen hemen hepsi, gün boyunca imece olarak çalıştıktan sonra harman yerinde yorgunluk sigarası tüttürürken konuşan insanların yorgun ama birlikte iş başarmış olmanın keyfini süren insanların ses tonuyla konuşuyor. Belki de, asıl önemli olan bu...

Selami ince / birgün