bugün

"Haydi arkadaşlar, şimdi birlikte karar verelim ve bu sahilden uzaklaşalım! içine gömüldüğümüz bu insafsız uzun gecenin duvarını yıkıp dışarı çıkalım. Yarın üzerimize doğacak olan güneş, bizi sağlam, düşünceli ve cesur bulmalıdır.

Vaktimizi, boş laf, kısır çekişme ve maymunvari iğrenç taklitlerle öldürmeyelim. Ülkesinin her sokak kıvrımında, dünyanın her köşesinde ve insan gördüğü her yerde onu öldürmeye çalışırken yine de hep insandan söz eden şu Avrupa'yı terkedelim. Avrupa, asırlardır diğer insanların gelişmesini durdurmuş, onları kendi amaçları ve zaferleri için kullanmıştır, adeta köleleştirmiştir. Avrupa, dünyanın dizginini, kabalıkla, şiddetle ve hayasızca elinde tutup kendisini ar ve tevazu bağından müstağni kılmıştır.

Kardeşler! Bu Avrupa'nın kuyruğuna takılmaktan daha iyi bir yol olduğu nasıl idrak edilemez? Avrupa ki hep insandan, insanlıktan söz eder ve sürekli tek derdinin insanın iyiliği olduğunu bildirir; fakat bugün artık hepimiz biliyoruz ki onun her bir başarısı için insan ne işkenceler görmüştür!

Bakın arkadaşlar! Avrupa hikayesi ebediyen sona ermiştir. Artık başka bir hikaye aramalıyız. Avrupalı olma vesvesesine kapılmazsak, bugün biz her işi yapabilecek güçteyiz. Avrupa, öyle hızlı bir delilik ve karmaşa içine düşmüştür ki hiçbir önder ve hiçbir birey onu kontrol edemez. Avrupa korkunç bir sersemliğe, yokluğa doğru koşmaktadır. Avrupa'dan mümkün olduğunca hızla uzaklaşmak gerek.

Bizim modellere, örneklere ve planlara ihtiyacımız olduğu ve Avrupa'nın birçoğumuz için heyecan verici bir örneklik teşkil ettiği ve övgüye layık olduğu doğrudur; fakat bu taklidin bizi ne tür istenmedik durumlara ve perişanlıklara sürüklediğini daha önce görmüştük. Avrupai teşebbüsler, Avrupai nitelik ve Avrupai tarz, artık bundan sonra bizi aldatmamalı ve yanlış yollara sevketmemelidir.

Avrupa'yı taklit etmemeye karar vermeliyiz. Adımlarımızı yeni bir yolda atmalı, beynimizi yeni bir amaç için kullanmalı ve Avrupa'nın yaratmaktan aciz kaldığı külli bir insan yaratmaya çalışmalıyız!

Önemli olan, artık paydan, güçlenme, artış, yol ve yöntemlerden söz etmemektir. Burada konu, tabiata dönüş değildir. Burada söz konusu olan, insanları eksik ve kusurlu olan bir yola sevketmemek; kafalarda onları mahvedecek ve bozacak yöntemler yüklememektedir. insanı ilerletme bahanesiyle dize getirmemeli, kendisine ve kaderine yabancılaştırmamalı ve ölürmemelidir.

Hayır! Biz kimseye yetişmek hevesinde değiliz, ama daima, gece gündüz insanla, bütün insanlarla birlikte yürümek istiyoruz.
Bu kervanı devam ettirmeli ve daha fazla uzatmamalı; zira bu durumda her saf kendisinden önceki safı güçlükle görecek, birbirini tanımayan insanlar birbiriyle daha az karşılaşacak ve birbirleriyle daha az konuşacaklardır.

Üçüncü dünya, insanın tarihini yeniden başlatmalıdır. Bazen Avrupa'nın da savunduğu parlak düşünceleri bulunan tarih, Avrupa'nın insana karşı yaptığı şu korkunç cinayetleri unutmaz:

insani çalışmanın hastalıklı taksimi, insani birlikte yarılma, insanların dağınıklığı, sınıfsal ihtilaf, sınıflardan kaynaklanan kanlı çekişmeler, etnik kin ve nefretler, kölelik, sömürü ve özellikle bir buçuk milyar insanı perişan edip kendinden ayıran çöküş.

O halde arkadaşlar! Avrupa'dan ilham alan, onun tarzıyla kurulan çeşitli hükümet şekilleri, örgütleri ve toplumları meydana getirerek kendimizi Avrupa'nın kucağına atmayalım. insanlık bizden, bu maskara ve baştan aşağı hayasız taklidi beklemiyor, başka bir yolu gözlüyor. Eğer Afrika'dan yeni bir Avrupa yaratmak, Latin Amerika'yı başka bir Avrupa'ya dönüştürmek istiyorsak, o zaman ülkemizin yazgısını Avrupalılara teslim edelim; zira onlar bu işi bizden daha iyi yapabileceklerdir. Yok, eğer insanlığın ilerlemesini istiyorsak, eğer insanlığı, Avrupa'nın gösterdiğinden farklı olan bir hedefe ulaştırmak istiyorsak, eğer insanlığı, Avrupa'nın gösterdiğinden farklı olan bir hedefe ulaştırmak istiyorsak, Avrupa dışında bir yeraramalıyız. Hatta eğer Avrupalıların beklentisine de cevap vermek istiyorsak, kendileri için dahi mide bulandırıcı olan toplum ve düşünce ideallerini kendilerine bile göndermemeliyiz.

Arkadaşlar! Avrupa için, kendimiz için ve insanlık için 'yeni bir kabuk', 'yeni bir düşünce' ve 'yeni bir insan' inşa etmeliyiz."***