bugün
- sözlükteki düzgün erkekler19
- artık kimsenin cinsel ilişkiye girmek istememesi16
- sözlükten birisi ile ilişki yaşamak14
- sözlük yazarlarının kullandığı ilk telefon22
- ekrem imamoğlu nu desteklemek için sebepler10
- sigarayı bırak et ye13
- iş arkadaşı10
- muharrem ince'nin chp'ye dönme olasılığı10
- euroya evro diyen gıcık almancı14
- artık kimsenin evlenmek istememesi14
- kadınların kocalarını çok sadık sanmaları8
- akp sayesinde vejetaryen olmak11
- konya da 3 katlı binanın çökmesi37
- vahdettinin hicaz'a kabul edilmemesi9
- akrabalardan nefret etmek18
- karton toplayan çocuk silik yesin kampanyası27
- 27 01 2025 bolu il özel'i daresi açıklaması38
- bir tosta 15 tl vermek9
- bir insanla ilişkiyi kesmek için yeterli sebepler18
- millet gerçekten açmı sorunsalı9
- anın görüntüsü9
- gulmekicinyaradilmis'a koca buluyorum12
- cinlerin olduğu aleme geçmek13
- true'nun çok tatlı olması8
- sözlüğe ölümcül bir kaza anı bırak14
- sudekiray tezek kokuyor silik yemelidir34
- al pacino neden karizmatik13
- bir erkek boydan atmıyorsa11
- zengin ve fakir arasında ki farklar19
- 26 ocak 2025 fenerbahçe göztepe maçı31
- sözlüğe ai ile yaratılmış bir resim bırak13
- cinler8
- evlenmeden çocuk yapılır mı20
- 10 aralık 2024 sevgilimin beni terketmesi10
- kolonu kesilmiş binalar nasıl tespit edilir13
- ben gürcüyüm eşim arap12
- taliban14
- galatasaray'ın son 8 maçta 7 penaltı alması12
- ellerim bos gonlum hos evlen benimle10
- sözlük yazarlarının ai ile ürettiği görseller15
- deep learning8
- evlenince kadınla napıyorsunuz21
- sudekiray silik yesin kampanyası19
- sudekiray banyo yapmadığı için çaylak yapılsın16
- yangında ölen insanlara küfür eden zavallılar9
- londra sokaklarını bok gotürmesi14
- yunan askerini selamlamak10
- 25 ocak 2025 galatasaray konyaspor maçı12
- sudekiray'ın aşık olması15
- victor osimhen10
-fotoğraf çekerken, ışık gereksinimi duyulduğu zamanlarda kullanılan ışık mekanizması.
-magazin proğramlarında atılan manşet (flaş flaş flaş, ünlü manken ünlü playboyla görüntülendi).
ayrıca (bkz: flash)
-magazin proğramlarında atılan manşet (flaş flaş flaş, ünlü manken ünlü playboyla görüntülendi).
ayrıca (bkz: flash)
edip cansever şiiri.
hava poyrazladı yağmur yağacak
yanıp yanıp sönüyor ışıklandırılmış gözlerin
yukarda
küle gömülmüş bir elma gibi gökyüzü
patladı patlayacak
olanca hışmıyla kentin.
sensin
akıyor ön dişlerin beyaz beyaz yanıma
her şey rengine göre kanar bilirsin
tırnakların pembeye boyanmış bir koy gibi
pespembe kanar
ve herbir renkte kanayan gözlerin
çınlatır eluard'ın mısralarını orada
"içinde uçtuğum gözlerin
yolların gidişine
dünyanın dışında bir anlam verdi."
demek oluyor ki bu dünyada olmak öyle derin
öylesine anlamlı ki insan
bizse bu anlamın işçilerinden ikisi
yağmur yağacak.
yarı karanlık odamız, üstelik soğuk
isıtıcı bir soğuk bu, değişik
sensin, bir yüzümde geziniyor şimdi yüzün
bir elimizdeki kitaplarda
şiirler okuyoruz bugün
limanlık bir deniz gibi kıpırtısız önümüzdeki taş masa
uykuya yatmış gibi bütün balıklar
gemileri kaptansız tayfasız
gidip gidip geliyor kimi zaman da
anayurduna, dağlara
şiirler okuyoruz bugün.
yaşlandık da ondan mı
susarak katlanıyoruz her mutsuzluğa
saatlendiriyoruz günü
bölüyoruz dakikalara
bir hiç oluncaya kadar bölüyoruz onu.
bölüyoruz yani bütün mutsuzluklara
bir yaprak saniyesi geçiyor usul usul
penceremizden
mavi mavi hatmiler parlıyor dışarıda
dışarıda küçük bahçemizde
ayak izleri gibi gökyüzünün
hatmiler
bırakıyoruz bu sessiz uyuma kendimizi
derken bir mavi damar, bir dudak büküş
iyi anlaşılamayan bir ses sokaktaki
çırpına çırpına yükselen duman
bir tutam saçın öne düşüşü
sanki bir sardunya bir yaz boyu ne kadarcık uzarsa
kaça alınırsa bir tükenmez kalem
doluyor içimize öyle
hayatın birdenbire anlaşılması gibi bir duygu gürültüsü
yağmur yağacak.
yaşını çoktan aştım orhan veli'nin
ölümle duruyorsa eğer yaşlanmak
onun bir sonbahar yağmuruna gömülü ölüsü
yağdı yağacak
"ölünce kirlerimizden temizlenir
ölünce biz de iyi adam oluruz..."
sade ve ince
dünyaya uzun parmaklarıyla dokundu dokunacak.
yorulduğun zaman söyle
susalım, hiç konuşmayalım istersen
sussak da, hiç konuşmasak da, sözlerin senin
açık denizler gibidir zaten elimde
her zaman, ama her zaman bir kıyıyı sezdiren
hatırlıyorum da kelimelerini bir bir:
şairlerin flaşları kalpleridir
dışarıya da parlamalı biraz
kaldı ki ben içimde gezinmekten yoruldum
sensin, iyi anlarsın beni
gözlerine başka türlü bakıyorum
ben bütün gözlere başka türlü bakıyorum şimdi
nemli bir tülbent olup buğulanıyor
ve yaslı ve mahzun
ve devrilmiş bir boya kabı gibi de yoğun
memleketimin gözleri
yağmur yağacak.
öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
dam saçak demeyecek, yağacak
yağacak bir hışım gibi canevine kentin
kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
patladı patlayacak
alacak sonunda kendi rengini.
hava poyrazladı yağmur yağacak
yanıp yanıp sönüyor ışıklandırılmış gözlerin
yukarda
küle gömülmüş bir elma gibi gökyüzü
patladı patlayacak
olanca hışmıyla kentin.
sensin
akıyor ön dişlerin beyaz beyaz yanıma
her şey rengine göre kanar bilirsin
tırnakların pembeye boyanmış bir koy gibi
pespembe kanar
ve herbir renkte kanayan gözlerin
çınlatır eluard'ın mısralarını orada
"içinde uçtuğum gözlerin
yolların gidişine
dünyanın dışında bir anlam verdi."
demek oluyor ki bu dünyada olmak öyle derin
öylesine anlamlı ki insan
bizse bu anlamın işçilerinden ikisi
yağmur yağacak.
yarı karanlık odamız, üstelik soğuk
isıtıcı bir soğuk bu, değişik
sensin, bir yüzümde geziniyor şimdi yüzün
bir elimizdeki kitaplarda
şiirler okuyoruz bugün
limanlık bir deniz gibi kıpırtısız önümüzdeki taş masa
uykuya yatmış gibi bütün balıklar
gemileri kaptansız tayfasız
gidip gidip geliyor kimi zaman da
anayurduna, dağlara
şiirler okuyoruz bugün.
yaşlandık da ondan mı
susarak katlanıyoruz her mutsuzluğa
saatlendiriyoruz günü
bölüyoruz dakikalara
bir hiç oluncaya kadar bölüyoruz onu.
bölüyoruz yani bütün mutsuzluklara
bir yaprak saniyesi geçiyor usul usul
penceremizden
mavi mavi hatmiler parlıyor dışarıda
dışarıda küçük bahçemizde
ayak izleri gibi gökyüzünün
hatmiler
bırakıyoruz bu sessiz uyuma kendimizi
derken bir mavi damar, bir dudak büküş
iyi anlaşılamayan bir ses sokaktaki
çırpına çırpına yükselen duman
bir tutam saçın öne düşüşü
sanki bir sardunya bir yaz boyu ne kadarcık uzarsa
kaça alınırsa bir tükenmez kalem
doluyor içimize öyle
hayatın birdenbire anlaşılması gibi bir duygu gürültüsü
yağmur yağacak.
yaşını çoktan aştım orhan veli'nin
ölümle duruyorsa eğer yaşlanmak
onun bir sonbahar yağmuruna gömülü ölüsü
yağdı yağacak
"ölünce kirlerimizden temizlenir
ölünce biz de iyi adam oluruz..."
sade ve ince
dünyaya uzun parmaklarıyla dokundu dokunacak.
yorulduğun zaman söyle
susalım, hiç konuşmayalım istersen
sussak da, hiç konuşmasak da, sözlerin senin
açık denizler gibidir zaten elimde
her zaman, ama her zaman bir kıyıyı sezdiren
hatırlıyorum da kelimelerini bir bir:
şairlerin flaşları kalpleridir
dışarıya da parlamalı biraz
kaldı ki ben içimde gezinmekten yoruldum
sensin, iyi anlarsın beni
gözlerine başka türlü bakıyorum
ben bütün gözlere başka türlü bakıyorum şimdi
nemli bir tülbent olup buğulanıyor
ve yaslı ve mahzun
ve devrilmiş bir boya kabı gibi de yoğun
memleketimin gözleri
yağmur yağacak.
öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
dam saçak demeyecek, yağacak
yağacak bir hışım gibi canevine kentin
kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
patladı patlayacak
alacak sonunda kendi rengini.
Fotoğraf makinesi flaşlarının çalışması için enerji depolayan araçlar kondansatörlerdir.
Flaş, fotoğraf çekimi için ışığın yetersiz olduğu mekanlarda ortamın aydınlatılması için kullanılır. Fotoğrafın çekilmesi için mekanın sürekli aydınlık olması gerekir, böylce tam çekim anında sağlanan yüksek aydınlık düzeyi çekim için yeterli hale gelir.
Flaş, fotoğraf çekimi için ışığın yetersiz olduğu mekanlarda ortamın aydınlatılması için kullanılır. Fotoğrafın çekilmesi için mekanın sürekli aydınlık olması gerekir, böylce tam çekim anında sağlanan yüksek aydınlık düzeyi çekim için yeterli hale gelir.
(bkz: flaşların patlaması)
halk arasında pil canavarı olarak da bilinir.
--spoiler--
yorulduğun zaman söyle
susalım, hiç konuşmayalım istersen
sussak da, hiç konuşmasak da, sözlerin senin
açık denizler gibidir zaten elimde
her zaman, ama her zaman bir kıyıyı sezdiren
hatırlıyorum da kelimelerini bir bir:
şairlerin flaşları kalpleridir
dışarıya da parlamalı biraz
kaldı ki ben içimde gezinmekten yoruldum
sensin, iyi anlarsın beni
gözlerine başka türlü bakıyorum
ben bütün gözlere başka türlü bakıyorum şimdi
nemli bir tülbent olup buğulanıyor
ve yaslı ve mahzun
ve devrilmiş bir boya kabı gibi de yoğun
memleketimin gözleri
yağmur yağacak.
öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
dam saçak demeyecek, yağacak
yağacak bir hışım gibi canevine kentin
kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
patladı patlayacak
alacak sonunda kendi rengini.
--spoiler--
yorulduğun zaman söyle
susalım, hiç konuşmayalım istersen
sussak da, hiç konuşmasak da, sözlerin senin
açık denizler gibidir zaten elimde
her zaman, ama her zaman bir kıyıyı sezdiren
hatırlıyorum da kelimelerini bir bir:
şairlerin flaşları kalpleridir
dışarıya da parlamalı biraz
kaldı ki ben içimde gezinmekten yoruldum
sensin, iyi anlarsın beni
gözlerine başka türlü bakıyorum
ben bütün gözlere başka türlü bakıyorum şimdi
nemli bir tülbent olup buğulanıyor
ve yaslı ve mahzun
ve devrilmiş bir boya kabı gibi de yoğun
memleketimin gözleri
yağmur yağacak.
öyle bir yağmur ki bu, bilirsin
dam saçak demeyecek, yağacak
yağacak bir hışım gibi canevine kentin
kalplerimiz küle gömülmüş elmalar gibi
patladı patlayacak
alacak sonunda kendi rengini.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar