bugün

kendisi sanatçı falan değildir.

iyi piyano çalan her insan sanatçı olamaz fazıl bey, kusura bakmayın da, kimsenin sikinde değilsiniz. ha size "çok iyi çalıyor yahu, adam harika eserler veriyor, muhteşem sanatçı" diyen varsa, o da gitsin sanatçı kelimesinin anlamına baksın. rammstein kadar sağlam eser ver, adam gibi durmadıktan sonra sanatçı değilsin.

ya da bana ne, çok da skimde.
çok şımartılmış piyano üstadıdır.
ferdi tayfur dinleyen entelektüelden habersiz insandır. olsun o da bu toprağın evladı, bağrımıza taş basmayı da biliriz biz!*
islam düşmanıdır kendileri. Piyano çalarken tipten tipe giren adını her duyduğumda ve tipini gördüğümde kendisini öldürmek istediğim sanatçı bozuntusudur.
- s.dinnerstein,
- l.lang,
- j.m.luisada,
- g.ohlsson,
- c.ortiz,
- m.perahia,
- m.pollini,
- f.say,
- s.watkins,
- k.zimerman.

yukarıdaki liste, dünya klasik müzik otoritelerinin yakından takip ettiği 'american record guide' dergisi tarafından seçilen ve aktif sanat hayatını sürdüren dünyanın en iyi on piyanistini soyadı baş harfi sırasıyla vermektedir.

alçak gönüllü davranmasına gerek yok! doğru bildiğini söylemeyi hak edecek kadar yüksek bir mevkidedir artık o, dünya sanatçısıdır. dinlenmeli ve bir şeyler öğrenilmeye çalışılmalıdır.
arabesk' e yönelik sarfettiği sözlerin üslubu son derece yanlış, tam da bir beyaz türk kibiri ile söylenecek bir söz. ama bakıyorum da fazıl say' a kızıp arabesk' i müdafaya kalkışmış bir kısım zevat.

onu bunu bırakın da arabesk, kaza ve kader' e isyan eden, lümpen bir müzik türü değil de ne allah aşkına?!?

-fazıl say'ı da sevmiyorum, arabesk' i de...
kendi ülkesinde ilgi görememenin öfkesiyle zaman zaman açıklamalar yapma ihtiyacı hisseden adam. kendisi iyi müzik yapıyor olabilir, dünyanın en iyisi de olabilir ancak bu ülkenin insanları onun yaptığı müziği sevmek ya da ondan bişey anlamak zorunda değil.

ayrıca güzel piyano çalıyor olması fikirlerinin değerli olması anlamına gelmez. kendisinin toplumun / hepimizin üzerinde aşmış bir kişi olarak konumlandırılmasını veya (ben her zaman var olacağım) kendini konumlandırmasını da çok komik buluyorum. bu adam hande ataiziyle birliktelik yaşamış biri ne kadar kaliteli olabilir ki! bence bu vesileyle sanata ve sanatçıya verilen önemi tekrar sorgulamalıyız.
söze nasıl başlasam bilemedim, bi karışığım sözlük, bi abandoneyim, bi bişeyim ama çözemedim.

''arabesk yavşaklığı'' tabirini de duyduk ya artık daha enteresan neyler duyabiliriz acep diye düşünüyorum. fazıl say'ı senelerdir piyano üstadı olarak biliyoruz, hatta tüm dünyada ünlü ama ülkesinde hakkettiği ilgili göremeyen değerlerden, fazıl say denince ilk akla gelenler nedir deseler genelde bunlar söylenir yani, ha bide muhalif kişiliği var evet.

şimdi tüm dünyada hakettiği ilgiyi görüp kendi halkı tarafından pek sallanmayan insanın ruh halini düşünüyorum da, ne kadar düşünsem de tam olarak anlayamam tabi, ama iyi birşey değil gibi sanki. yani bu hezeyanlarını bu ruh haline vermek istiyorum ben, başka bir açıklaması yok gibi. elitistlik yüzünden olmasa gerek yani, en azından olmamalı.

yannız senin müthiş sanatsal yeteneğini biz anlamıyosak bizim öküzlüğümüze ver. 'türkler işte ne anlar batı müziğinden' de, 'tüm dünya hayran bana lan siz harbiden malsınız' de, eyvallah harbiden eyvallah.

ama ''arabesk'' denen ucu bucağı olmayan geniş bi kavramı öyle ağzına muhallebi edersen, öncelikle üfleyerek yemen lazım, yakar adamı sıcak sıcak. önce üfle sonra ye. bak yeme demiyorum hobi olarak gene ye. bilmem kaç yüzyıldır bu topraklarda olan bir kültürden bahsediyoruz, ha senin dediğin işin müzik boyutu. ama o müziğin beslendiği bi mecra var, belli duygular var falan filan bana burda entellik yaptırma şimdi, kastettiğimiz çok açık. olay müslüm gürses konserinde kendini jiletleyen iki üç apaçi kadar sığ bi olay değil. daha derin.

kusura bakma hacı bu türkler böyle işte, doğu-batı sentezi diye boşuna dememişler, diyenin bi bildiği varmış harbiden. bi yandan en batılı müziği dinlerken diğer yandan meyhanede orhan gencebay eşliğinde demlenen bir kitleden söz ediyoruz, epey geniş bir kitle bu. arabeske olan yavşak göndermen öncelikle meyhane duvarına çarpar zaten, ordan öteye geçmesi mümkün değil.

2002'de de buna benzer bir atarın olmuş, o dönem yüzde 90 muhaliftiler bana, şimdi ise yüzde 60 falan filan, bak yola geliyolar işte heyooo bilmemne demişsin, geç bu ayakları dostum. anladık ki sen dönem dönem böyle sıçıp sıvayacan ki biz de böyle tartışalım seni sayfalarca, gündemin göbeğine oturasın.

sen sadece işini yapsan ve seni dinleyen dinlese. ha konuşma demiyorum bak, hobi olarak gene konuş.
(bkz: laikçi elit)
Çoğu insanın anlamadığı. Halkın üzerinden, halkı sömürerek bir yere gelmemiş gerçek bir sanatçıdır. Ölünce değeri anlaşılacak sanırım. *
sözlük yazarları tarafından yalnızca "iyi piyano çalmak" gibi hafif bir vasıfla tanımlanmış bir dahi. siyasi görüşleri -katılalım katılmayalım- ne yönde olursa olsun tartışılamaz başarısıyla türkiye'nin baştacı olması gereken ama baştacı edilmeyen adam.
sözünü tutup bu ülkeden gitsede kurtulsak...

seninle mi uğrascaz

kendince haklı
kendi yaptığı işin tek ve değişmez doğru olduğunu zannedecek kadar dar görüşlü narsist kişi. sizin gibiler bu ülkeden gidemezler, böle beleş memleket bulamazsınız. başkası insanını aşşağılatmaz, sömürtmez. kendi adamı varken sana zerre değer vermez. sıkıyorsa git fazıl say, git yaşayabiliyormusun bakalım; bilmem hangi gavur ilinde yıllarca kaldıktan sonra, ne kadar kitap okumuşsan oku, ne kadar mozart, beethoven çalarsan çal, dinle. bir zaman sonra orhan gencebay, müslüm gürses çınlamaya başlar kulaklarında. toprak yolda yolun kenarında eşşeğiyle giden yaşlı adam, o cami çeşmesinden içtiğin suyun tadı gelir aklına. atmaya çalışırsın aklından; boşa uğraşma atamazsın fazıl, atamazsın. içine işlemiş, kolay değil öle.
üzerine bu kadar oynanmasının tek sebebi kendisi dürüst bir "sanatçı" olarak bilinmesidir. bu ülkede kimler neler yapmadıki meşhur olmak için. hepsi de eğlenildi gülündü geçildi. fakat bu adam sadece yavşak dediği için şu an yargılanıyor. evet halk sanatçısı değildir. zaten sanatçı dediğin halk değildir. sokakti adam gibi konuşan sanatçı olmaz. sanatçı sokaktaki adamı kendi gibi konuşturur. adam baktıki bu ülkede kendini göstermenin tek yolu sağa sola çemkirmek. en kolay yoldan herkesin dikkatini çekebilecek birine çemkirdi ve herkes onu konuşuyor şu an.
bir nevi kendini feda etti. klasik müziğin arabesk ve diğer müzik türlerini dinleyenler tarafından bilinmesi için.
müslüm baba'dan unutamadım'ı henüz dinlememiş olandır.
aptallar tarafından yerin dibi vurulmakta.

türk halkının arabeske olan yavşaklığından bahsettiği haberi yayınlandıktan beri arabeske hakaret eden sanatçı değildir öyleyse fazıl say sanatçı değil amına koyayım diye yerin dibine vuruluyor.

lan hayatımda hiç bu kadar gülmemiştim. bunu 1 kişi yapsa neyse.

türk halkının arabeske yavşaması. ilk onu dalga niyetine dinleyip sonra ciddi ciddi dinlemesi, arabesk müziğin dinlenilecek bir noktası olup olmadığını tartışılmalı fazıl say'ın bu lafı üstüne.

şimdi şöyle bir durum var.

fazıl say'ın bu sözcüğü ardından saldırıya uğratılan nokta şu ki; bir sanatçı olarak arabeske nasıl bu tür sözde bulunuyorsun fazıl say'dır.

lan hayatımda hiç bu kadar gülmemiştim. bunu 1 kişi yapsa neyse.

bu bile resmen türk halkının arabeske olan yavşaklığıdır.

lan hayatımda hiç bu kadar gülmemiştim. bunu 1 kişi yapsa neyse.
arabesk kültüre yavşak dediği için eleştiriliyor. sonuna kadar da haklı.

oldukça yetenekli bir müzisyen. gerisine kimsenin söz söylemeye hakkı yok, kusura bakmayın.
“evet sert ve küfürlü bir başlangıç yaptım ama bunu bilinçli yaptım. çünkü bu tartışma hep vardı ama hep yüzeysel olarak kaldı. bu benimle 3-5 elitistin tartışıp hiçbir yere varamadığı bir şey olmamalıydı. bunu 70 milyon kişi damardan tartışmalıdır. türkiye kültür olarak yozlaşmayı kabul ediyor mu etmiyor mu? bu anayasa referandumu gibi bir şey bence"

bu sözleri ile arabesk kültüre yakınlık duyan türk halkına ettiği hakaretin arkasında duran sanatçı. sadrazamın sol taşşağıda olsa bir sanatçı arabeske duyulan bu yakınlığı yavşaklık diye dillendirmemeli. siz eğer hazzmetmediğiniz müzik kültürleri hakkında yahut konularda böyle 'dikkat çekmek istiyorum ben yavşak da derim amına da koyarım' mantığına sahipseniz, sizi yeterince tanımayan halk büsbütün sizi dışlayacaktır. dışlamakla kalmaz ettiğiniz hakaretin bin mislini ardınızdan saydıracaktır. he... arabesk kültürünün yada diğer kültürlerin bizleri ne derecede yozlaştırdığı güzelce tartışılır. yalnız başlama vuruşu 'yavşaksınız olum siz' olacak şekilde değil. **
bir emir cümlesi.

(bkz: okuma fişi)
gerektiğinden daha kibar bir üslup kullanıyor.

cinlere inanan, kainatın dokuz yaşında kızlarla evlenen birinin yüzü suyu hürmetine yaratıldığına inanan kalabalıklara ne kadar bir saygı duyacaksın ki?

hedefleri doğru, lakin üslubu çok yumuşak.

ortaçağ karanlığını iliklerine kadar yaşayan bir toplumla karşı karşıyaysan, gaza öyle böyle basmayacaksın, yükleneceksin.

öyle bir kökleyeceksin ki alayı kendini istiklal mahkemelerinde bulacak.

bu işin başka yolu yok.

sözlükleri takip eden bir adam. umarım bu uyarımı dikkate alır ve öyle yavşak filan gibi yumuşak tabirler yerine, ortaçağ lağımı, sübyancı kabileler gibi sıfatlar kullanır.

çünkü hakikat bu.
toplumda tespit ettiği sorunları bizzat topluma söverek, çemkirerek, küfrederek düzeltebileceğini sanan ve 'giderim kalırsınız bak fazıl say'sız' tehditlerinde bulunan dünyaca ünlü müzisyenimiz. haklıdır efendim. bu ortaçağ lağımında sübyancı kabileler ile birlikte yaşam zor olsa gerek.
türkiye'nin yakasına yapışmış, bırakmamakta direten sanatçı. gitse de kurtulsak deme noktasına getirdi insanları. ama şunu iyi bilmeli ki, söverek yücelenler hatırlanmaz ileride. hatırlanmak için türk toplumundan icazet almak, bu toplumla kaynaşmak lazım. cebi kalınlara konser verdikten sonra sövgülerinize onlardan alkış alırsınız ama bu toplum onları da sizi de aldığınız alkışları da yerin dibine sokar kimsecikler de hatırlamaz. fazıl say dinlemeyen arabeskten hoşlanan bir toplum gericidir, ilerleyemez diyen zevzekler bi zahmet daha rahat sövebilecekleri bir toplumu bünyesinde tutan ülkelere gitsinler.
gocmen tus
müzik faşisti.

(bkz: müzik faşistliği)
yaşanmış olay:

+fazıl say kim olum yea???
-hande atazi'nin eski tokmakcısı vardı ya olum.