bugün

(bkz: fatih terim in başarısız olduğunu kabul etmesi)
ermenistan maçının ardından türk futbolu, milli takımın gidişatı gibi konuları detaylıca masaya yatırmak adına basın toplantısı düzenleyecek teknik adam. kendisine tavsiyem birkaç sene (en azından) futboldan uzak durup, emekliliğin tadını çıkarması. yorumcu falan da olabilir, o işte de para var bak.
memlekete zerre kadar faydası olmayıp, entelektüel tartışmalarda ismi hiç geçmeyen adam...
adı sadece, gazetelerin okumadığım futbol eklerinde gözüme ilişir...
evet artık türkiye'de bulunmaması gereken şahıstır fatih terim. ne kulüp formatı ne de milli formatta. çünkü artık hırsını kontrol edemiyor, kendisine ve etrafındakilere zarar veriyor, çığrından çıkıyor, haddini aşıyor. türkiye'de bu sebeplerden başarılı olamaz, barınamaz ve barınmamalı da zaten. italya'ya gitmek, kendini dinlemek ve hırsını tekrar kontrol düzeyine getirmek onun için en iyisi olur. ve evet doğrudur başarısız bir dönem geçirmiştir.

fakat, fatih terim hala türkiye'nin en yüksek düzey başarılarına imza atmış insandır. galatasaraydayken bir çok insanın en mutlu gününün 17 mayıs 2000 olması sebebi odur. kimse "o takımla herkes yapardı beaa" diyemez. futboldan anlamaya gerek yok, biraz izlemek yeterli futboldaki en önemli detayın antrenör olduğunu söylemek için. hiç kimse fatih terim'e sadece gaz diyemez. kimsenin fatih terim ve tesadüf kelimelerini cümle içinde kullanmayı bırakın cümlenin derinliğinde hissettirme hakkı olamaz. fatih terim en başarısız dönemlerinde bile avrupa yarı finalisti olabilmiş özel bir insandır.

ama artık italya'ya gitsin. lütfen temiz bir sayfa çeksin. uzak dursun bu gerginlikten ve tempoyu seven bir hoca olarak tempolu mesai yapsın, kulüplerde çalışsın. ve kimse de onun kariyerine haksızlık etmesin artık. ben ve eminim ki birçok insan 17 mayıs 2000'de popescu'nun penaltısından sonraki fatih terim görüntüsünü aklından çıkaramıyor. o görüntü yıllar sonra fatih terim deyince gözümüze gelsin ve çocukluk kahramanlarımdan bir tanesi olan bu adam artık daha fazla kendini de bizi de üzmesin.
(bkz: hala fatih terim den medet umuyor olmak)
kim ne derse desin gelmiş geçmiş en iyi türk teknik direktör'dür.
global manada her yönüyle rezalet.
(bkz: im para tor)
kişisel egolari için türk milli takımını yakan adam. evet hem de aylık 270.000 lira para kazanarak.

Grup mücadeleleri ve tarih oranlandıgında 3 yılda yaklaşık 25 maç oynadığımızı düşündüğümüzde bu yılda 8 maç 45 günde 1 maça tekabül eden emek(!)tir. ve karşılığında milli takıma koca bir hiç veren adam. bakın dikkat edin teknik direktör demiyorum.

aaaaa bak şu takımda(ki bu her zaman fenerbahçedir) futbolcuyla hocasının arası açık, dur ben şunu kadroya alıp oynatayım da iyi oynarsa fenerbahcenin kucagına bombayı koyayım(bir dönem volkan, selçuk, semih şentürk vs vs.) diyen adam.

sadece bir istatistik:

2.5 yıl önce oynadığımız olaylı isviçre maçının 18 kişilik takım kadrosundan sadece ama sadece 4 kişi vardı dünkü 18 de.

dangalakmısın hoca, hangi milli takımında böyle bir durum var. schevchenko ligde maç yapmıyor ama ukraynanın herşeyi, yunanlar keza öyle. bana dünya üzerinde bir takım daha gösterinki 2.5 yılda ilk 18 inin 4 ü hala kadroda.

uefa kupasını almışmış. türkiyede en az 1 milyon insan da o takımı şampiyon yapardı. madem uefa kupasını aldı cok iyi hoca 2. fati terim döneminde niye siki tuttu bu adam.

ilk kez avrupa kupasına götürmüş. al sana sonuç
http://tr.wikipedia.org/w...9Eampiyonas%C4%B1#D_Grubu

fiorentinaya gitmiş, sonuç kovulma
milan a gitmiş, sonuç kovulma
galatasaraya gelmiş, sonuç kovulma
milli takıma gelmiş, sonuç istifa.

damarlarında delikanlılık dolaşan insanlarla dolu türkiye böyle bir adamın sevilmesi tabiki normal, ama artık bu adam hem korkak, hem yalpak, hem bencil, hem egoist. yakışmaz delikanlılığa efenim.
Aylık maaşı Bosna Hersek i 2010 dunya kupası play offlarına taşıyan 74 yaşındaki Miroslav Blazeviç in 37 katı olan teknik adam.
sahaya elinde tesbih,ayağında yumurta topuk ayakkabıyla çıkmasını beklediğim ,çakma don corleone.
'türk futbolunun geleceğine dair önemli açıklamalarım olacak' şeklinde beyanat veren teknik direktör. zirvede bırakması gerekirken ısrarla, inatla daha fazla kazanma arzusunun kurbanı olup hem kendi yanmıştır hem milli takımı 2010 dünya kupası'na götüremeyerek bizleri yakmıştır.
egoları paçasından akan kapris yumağı antrenör. türkiye'de forvet kalmasa hepsinin nesli tükense sırf fatih tekke'yi
almamak uğruna çıkıp kendi forvet oynar.
dünya kupasına katılmanın yolunu yusuf şimşek ve ceyhun erişle beraber bulacağını zanneden miadı dolmuş teknik direktör. 1996'ya vedat inceefe ile giden fatih terim de hakikaten heyecan bitmiş.

(bkz: fatih terimin emekliliği)
sayesinde fatih tekke'nin büyük futbolcu olduğunu öğrenmiş olduk. tey tey... fatih tekke'yi alsa yardırıyoduk yani.

belki bu takıma iki fatih'in fazla olduğunu düşünmüştür.
(bkz: artik benden geçti) demesi gereken teknik adam .
net bir şekilde 4 yıldan fazla sürede türk milli futbol takımı'na ne bir sistem, yapı ne de gelecek için umutlu olunabilecek bir jenerasyon bırakabilmiştir. ki bunu neredeyse gelmiş geçmiş en iyi kabul edilebilcek bir oyuncu grubuyla yapamamıştır. başarısızlığın baş sorumlusudur. bosna maçından sonra kesinlikle görevden alınmalıydı.
Insanlarin milli takima olan bakis acisini bile degistirmisti bu sahis. Yaptigi aciklamalarla, oyuncu tercihleriyle ve sebep oldugu sonuclarla ...

Her zaman motivasyon konusunda üst düzey birisi olabilir, ama teknik direktörün en önemli görevi sistemdir, teknik adam olmasidir. Takima bir sistem oturtmasi gerekiyordu, ama o nedense spontan yasamayi tercih etti. 3 senedir milli takimin basinda olmasina ragmen en ufak bir ilerleme kaydetmisligimiz yok. Halbuki 3 senede iyi kötü bir sistemimiz olurdu, genc oyuncularla kurulu yeni bir jenerasyona sahip olabilirdik ama nedense Fatih Terim hep bunlari gözardi etti. Hükmedebilecegi futbolculari milli takima cagirdi, hükmedebilecegi kisileri yardimci olarak basa getirdi. Bunlarin hepsi onun kisisel egosunu tatmin edebilecek unsurlardir. Formalite icabi yardimcilar orada duracaklar, ama tek sorumlu Fatih Terim olacakti ve oldu da...
Oguz Cetin, Metin Tekin gibi isimler kötü giden dönem de tek bir elestiri dahi getiremediler Fatih Terim'e. En ufak bir bilgi paylasimi yapilmadi, sistem elestirilmedi. Bunu yapabilselerdi eger su anda bu durumda olmazdik.

Oyuncu tercihleriyle hep tartisildi. Bir kez bile milli takim kadrosu begenilmedi, cünkü hep hatali secimler yapti. Olmayacak islere kalkisti ve sonucunda egosunun altinda ezilerek hem kendisini hem de milli takimi basarisizliga sürükledi.
Halbuki planli, programli calisan birisi su dönem de milli takimin basinda olsaydi sonuc cok farkli olurdu. Belki Avrupa sampiyonasinda 3. olmazdik ama Dünya kupasina katilirdik, yeni bir jenerasyona sahip olurduk, bir sistemimiz olurdu.
Hep günlük yasamazdik, gelecegi de konusurduk, umutlu olurduk. Ama simdi milli takimin gelecegini konusamiyoruz bile, cünkü ne yapabilecegimiz mechul.
Hep motivasyon bir yere kadar tasir adami, ondan sonra ruh hali degisir oyuncunun, kisisel piskolojik sorunlara yol acar bu durum kisi de. Fatih Terim de bu sorunun oldugunu düsünüyorum. Yaptigi aciklamalara bakarsak anormal takindigi kesin.

Gidemedik iste Dünya Kupasina, bir kez daha hayal kirikligi yasadik. Basarili oldugumuz bir sampiyonanin ardindan öbür sampiyonaya katilamadik bile. Bunlar hep günlük basarilari kovaladigimiz icin, ileriyi düsünemedigimiz icin oldu.

Artik kaliteli, sistemi düsünen bir teknik direktör getirilmeli basa. Yabanci olmali muhakkak bu kisi. Takimi motivasyonla degil, sistemiyle yürütebilecek bir kisi...
yaptığı herşey bir yana, daha düne kadar "hocam eee müsade ederseniz, ehhm yani yanlış anlamazsanız..." şeklinde kendisinden 10 defa özür dileyerek söz isteyen şahsiyetsiz gazeteci güruhunun, 2 gündür "zaten egosu yüzünden bu hale geldik, bence yetersiz bir teknik adam" ve benzeri ikiyüzlü açıklamalarını görmemizi, nasıl bir spor medyasına sahip olduğumuzu anlamamızı sağladığı için kendisine teşekkürü borç bildiğim adam.

evet deli gibi ego sahibidir ve hatta egoisttir, dikbaşlı ve nobrandır, ancak 1996, 2000 ve 2008'de kendisine bu ülkeye yaşattıkları için, türk futboluna olan bakış açısını yıkıp türk insanına kazanmayı öğrettiği için minnet duyulası şahsiyettir. aynen mustafa denizli gibi, şenol güneş gibi...
sayesinde türkiye'nin dünya kupası grup eleme maçının olduğu saatte, bu maçı izlemek yerine aynı saatte fb tv'de yayınlanan, sonucunu bildiğim fenerbahçe'nin a2 takımıyla oynadığı antreman maçının tekrarını izledim.

çarşamba günü de yaprak dökümü var en kötü.
ismi önceden Galatasaray'la anılan şu anda Türk Milli Takımı'nın başında olan teknik direktör.
ermenistan maçından sonra istifasını verecekmiştir.
bir amazon italyan atasözü derki: ''el papazillo, tutto zamano yemeyoo pilavo sinyor taratoro. haydi ciao ciao''
kendisine gösterildiği kadar kimseye tolerans gösterilmeyen hoca. hele hele bir türk hocaya hiç.
milan'a gitmesi gündemde olan eski milli takımlar teknik direktörü. malum leonardo'nun gitmesi an meselesi.