bugün

yoktur böyle bir şey. fakirlerin her yaptığını zenginler yapabilir ama zenginlerin her yaptığını fakirler yapamaz.
(bkz: açlıktan ölmek)
(bkz: asgari ücretle geçinmek)
20 km yol yürüyebilmek.

edit: tabi ki aç karnına.
genelleme olacak ama çoğu böyle tabi.

(bkz: paylaşmak)
Tabakda ki sulu yemeğin etini en sona saklamak.
çok ufak şeylerde mutlu olabilme ve bu sevincin verdiği olumlu etkiyi uzun süre boyunca içinde saklamak.
bir tabak yemeği paylaşmanın ne demek olduğunu bilmek.
Bim'den le cola alıp sokakta rahat rahat içememek.
(bkz: aza kanaat etmek) *
aylık 700 lira ile kira ödeyip, çocuk okutup, ev geçindirmektir.
tıklım tıklım otobüse binmek.
bazen gururunu sikip atmak.
Fakirlerin de yapmaktan nefret ettiği şeylerdir. Hayat şartlarından kaynaklanır. Zengin de bunun için yapmaz zaten. Birçok örnek verilebilir. En basiti Fakir 3 gün makarna yer, zengin niye yesin ki ?
dolar çıktı mı, borsa ne oldu, parayı altına mı yatırsak bankaya mı gibi soruları kafaya takmadan uyumak.
kuru fasulyeye ekmek banmak ve nadiren de olsa tavuğu elle yemektir.
jean paul sartre derki savaşı zenginler çıkarırlar, fakat yoksullar ölür.
samimi dostluklar kurmak. rekabet noktaları az olduğundan veya hiÇ olmadığından samimi muhabbet kolay bulunur bir metadır fakirlerin ortamında. zenginler devamlı rekabet halinde olduklarından keyifli bir muhabbete hasret olurlar.
hep kendinden bir alt tabakaya bakmak. Aslında insan ister hep daha iyisini lakin çoğu fakir üstünü kapar, gizler ve ''buna şükür'' der hayatı daha çekilebilir kılmaya çalışır
ustura ile traş olmaktır, verin zenginin eline usturayı suratına harita yapsın.
toplu taşıma araçlarında oturacak yer bulma stratejileri geliştirmek.
cennete gitmek.
züğürt tesellisine sahip olmak.
Yamayacagi dedigimiz zaman yetersizlik sozkonusu olmali degil mi? Kuru fasulye yiyemeyecek olan zengin kisi sozkonusu degildir. Zenginlik ve fakirlikte ekonomik boyutuysa isin zengin fakirden geri kalmaz.
merhametli olmaktır.