bugün

haldun taner'in başarılı oyunlarından bir tanesidir. oyunun konusu şöyledir:

Aptalların ülkesinde (Abdalyada) kendilerinin olmayan bir eşeğin gölgesi yüzünden mahkemelik olan berber çırağı Şaban ile eşekçi çırağı Mestan arasında başlayan çatışma, aşama aşama büyütülerek, içinden çıkılmaz bir ülke sorunu durumuna getirilir.

Kiralanmış bir eşeğin gölgesinden kiralayanın yararlanıp yararlanamayacağı sorusu önce işsizlikten kıvranan avukatlarca, iki çırağı yolmak için bir dava konusu yapılır. Kadılık makamı davanın mahkemeye çıkarılması için bürokrasinin çarklarını çalıştırır ve iki çırağın elindeki avucundaki mahkeme harcı olarak kadılık makamının eline geçer. iki çırak yakınmalarından vazgeçerlerse de gölge davası artık büyümüş, bir kamu davası olmuştur.

iki çırağın patronu ve birbiriyle yarışan iki büyük işadamı olan Abid ve Zahid de davaya karışır. Onların ardından da Abid ve Zaidin bağlı olduğu ayrı mezheplerin önder hocalar da davaya karışır. Mestanın karısı Güllübahar, karşı mezhepten Aygır Hocayı kadınlığını kullanarak kendi yanlarına çeker. Bilirkişiliğine başvurulan Bilgin Büzürkmürç ise tüm ilmini kullanarak, çeşitli mantıksal saptamalarla bir o yanı, bir bu yanı haklı çıkarır. Dava o kadar büyür ki, seçimde fırkaların kimi eşekçileri, kimi gölgecileri tutar. Bütün ülke ikiye bölünür. Konuyla dost ülkeler Saxasanlar ve Geldaniler de ilgilenmeye başlamıştır.

Böylece sürüp giden dava her aşamada daha bir çıkmaza girerek, önce Yüksek Kadılar Kurulu katına, oyunun sonunda da başkentteki Yüce Yüzler Meclisine bildirilir.

Varını yoğunu bu dava uğruna tüketen Mestan ile Şabanın akılları başlarına çok geç gelir. Ancak, ağızlarını açmalarıyla mahkemeye hakaretten tutuklanmaları bir olur. Oyunda anlatıcı görevini taşıyan Ozan, zaman zaman ortaya çıkarak oluşturulan sorunlar kargaşası içinde tek gerçek sorunu tartışmaya getirmek istese de başaramaz.

Gölge davasını uzatmak ve sonuca bağlamamak yolunda büyük bir işbirliği içinde olan sorumluların Ozana olan yaklaşımları keskindir. Oybirliği ile Ozanın mahkemeden çıkması ve müebbet söz söylememe cezasına çarptırılmasına karar verilir. *
basad ( bakirkoylu sanatcilar dernegi ) tarafindan organize edilen , dun gece bakirkoy yunus emre kultur merkezinde izledigim ve cok begendigim bir haldun taner oyunudur. izlenmesi siddetle tavsiye edilir.
oyun, aptalların ülkesinde, eşek gölgesinden kira isteyen ve ''zırnık bile '' vermeyen iki kişinin, mestan ve şaban' ın davasını konu alır.

sonra konu mahkemeye intikal eder ve kambur ese-kadı köse' nin, avukatların, eşlerin, patronların derken, tüm abdalya' nın sorunu olup çıkar.

usta' nın günümüze de ışık tutan başarılı oyunu, bilgi yayınevi' nden çıkmıştır.
hikayeyi bir de bu şekilde okuyun:

Demostenes kürsüde, ancak dinleyiciler sürekli kendi aralarında konuşup, filozofu dinlemiyor. Bunun üzerine Demostenes, bir hikâye anlatmaya başlar: "Uzun zaman önce delikanlının biri, Atina'dan Megara'ya gitmek için eşek kiralar. Eşeğini kiraya veren adamın da Megara'da işi olduğu için beraber yola düşerler. Öğle sıcağı bastırır. Yemek yemek için su başına otururlar. Ortalıkta gölgelik bir yer yoktur. Eşeğin sahibi yemeğini alıp, hayvanın gölgesine sığınır. Genç ise, 'Eşeği ben kiraladım, gölgesini ben kullanacağım' diye itiraz eder. Kavga büyür..."
Hikâyenin tam burasında Demostenes kürsüden inip, yürümeye başlar. Dinleyiciler sonunu duymak isterler, sorarlar: "Neticede kim haklı çıktı?"
Demostenes kürsüye döner, "Sizin için çok önemli bir konuda bir şeyler anlatmaya çalıştım, dinlemediniz. Şimdi ise, eşeğin gölgesini merak ediyorsunuz. Merakınızı gidermeyeceğim. Bir daha size fikirlerimden de söz etmeyeceğim..." der; yürür gider.
Boş konularla gündemi işgal edenler, kıssadan hisse alsın.

*
http://www.nilufer.bel.tr...ala#PopupGoster[popup]/0/
18. yy.’da Cristoph Martin Wieland’ın yazdığı bir komedi-hiciv oyunudur.