bugün

Tek kelimeyle mükemmel bir dizi. Bu diziyse bugüne kadar izlediklerimiz neydi kardeşim.
türlü bilim kurgu oyunların oynandığı dizi...
--spoiler--
trende tefo nun ali ye dogrulttugu silahla dumur oldum evet.dayıya da bak ya.
--spoiler--
--spoiler--
o mektupta ne yazıyor ola ki diye düşüncelere sevketmiştir.
--spoiler--
schafer, ramiz'ın oğlu çıkacak diye korktuğum dizi.
bu dizide kullanılan silahlar geri tepmesiz çalışır, tow füzesi misali.* 10 bölüm sonunda efsane yaptılar diziyi de 25 sene öncesinin a takımı dizisindeki silah efektlerinin 10'da biri olsa oy vereceğim belki. o da olacak ileride umarım.
dizinin asıl karakteri babacık bıbıcık diye konuşan yavşak serdardır. cengiz bile yanında kedi kalır benden demesi. korkulacak, önlem alınacak, öc alınacak tek kişi de odur.

bir de sana dizi diyenin, bambaşka bir şey lan bu.
eskiden böyle dizileri izleyince; "gavur yapıyor abi." derdik. gerçi gavur ne kadar kassa bir dayı çıkaramaz o başka. dr. house çıkar, benjamin linus çıkar, michael scofield çıkar ama dayı çıkamaz.
Ramiz dayının ne dediğini kafamda tekrarlarken bazen diziden kopuyorum.çok mu ağır konuşuyor bazen ne.Birde seks lügatına açık büfe full pansiyon gibi kelimeler de kazandırmıştır.hadi bakalım.güzel dizi vesselam.
kara kuru bir kıza takılacak adam mısın sen ezel,
ya nefret et, ya sev ezel,
ama bence nefret et ezel,
sana kız mı yok ezel,
saat kaç ezel,
an itibariyle 23:18 olmuş be ezel,
neyse ezel, geç oldu.
artık bir fenomen oldun kim tutar seni.
tefo-ali-dayı oyunuyla 4-5 kere oha-hass.. çektirmiştir bir bölüm içinde. 2-3 kere tefo gitti deyip yok lan gitmemiş diye vazgeçtik, hele sonuncusu büyük oyundu vesselam. lostta bile bu kadar ters köşe olmuyordu. helal olsun senaristler, ters köşe konusunda aşmış durumdalar.
tefonun flashbacki de duygulandırdı. kızın "iyi ki sen geldin abi" deyişi ile bir başka güzeldi.
ayrıca son 2-3 bölümdür ali ve tefonun köpeklikten adamlığa yükselmeleri muhabbeti çok çok iyi işleniyor. da şimdi para da kalmadı ne edicekler merka konusu.

bu bölümdeki aliyle dayının retoranttaki diyaloğunu az çok hatırlayan varsa, paylaşıverirse mesud oluruz efenim.
izleyici bazen, ramiz dayının repliklerinin akışına kapılırken, herhangi ramiz dayı konuşmasında bile bir mesaj arama telaşına düştüğünden olsa gerek, diziye olan bağlılığını tam anlamıyla sağlayamıyor. özellikle son bölümünde (bugünkü) bunu daha çok yaşadım.

lakin senaryo açısından şöyle bir durum da var sanki: karakterler arasındaki diyaloglar bazen çok kopuk ve aralarındaki ilişkiler görüldüğünden ya da zannedildiğinden çok basit olduğu için diziyi izlerken adaptasyon sorunu yaşanıyor. ilk 5 - 6 bölümde böyle bir şey yoktu mesela.sanki son bir kaç bölümü zoraki yazılmış gibi ya da senarist değişikliğine uğramış gibi geliyor.
izlemesek de, televizyon kapalı olsa bile sözlükten "ben başladım" diye bağıran dizidir. yeter ulan!
prison break 1. sezon tadında dizi allahıma. bi sonraki hamle diye birşey yok.dayı ne buyurursa artık.
seyirciyle oynayan dizi. oyun içinde oyunla başımızı döndürmeye bayılıyorlar. türkiye'nin en iyi dizisidir, tartışmasız.
allahım ben izlemedikçe insanlar bahsesiyo, ne özelliği olduğunu hakikaten merak ettiğim dizi. herkes bayılıyo, o tiksindiriyo beni, bi de anasını satiyim herkes aylak sanırım ben dizinin saatini bilmiyorm, bi geliyorm eve millet yazmış da yazmış. ntv de yayınlanmadiğini biliyorum ama hadi hayırlısı, öğrenicem ben de.

edişinıl: yuhh babasını ezeli koruduğu kadar korumaz bu insanlar herhalde, rezillik iyice.
--spoiler--
yine güzel bir bölüm olmasının yanı sıra tefo'nun flashbackinde yüreğimizi sızlatmıştır bu dizi. yapılır mı lan o tefo? kardeşinin gözüne baka baka... yakışmadı tefoo.
film de olsa, gerçekte olan şeyler sonuçta. kötü oluyo insan.
--spoiler--
13. bölümüyle dakika başı hayretler içinde bırakan, son zamanların açık ara en iyi türk dizisi.
bu gecenin tartışmasız adamı tefo'ydu. lakin o öpüşme sahnesi için istiklal caddesi nasıl bir tercihtir? o kadar kalabalığa rağmen muhteşem bir reytinge sahip dizinin böyle bir sahnesi nasıl o kadar kalabalık bir yerde çekilmiştir? başta sorun yoksa bile son öpüşme anında adeta insanlar daire oluşturup dizinin çekimini izlemişler ve bu kısmı için olmamış diyoruz.
ev ahalisinin , atmosferi bozmamak adına çekirdek bile çıtlatmadıgı dizi.
hep ali ile uğraşılan dizidir

(bkz: ali ye çok üzülüyorum ulan ben)
dün akşam tefo yu gördüm kardeşi ona "iyiki sen geldin abi" diyordu, dün akşam silahı kardeşinin yüzüne doğru tutmuş bir abinin ağlayışını gördüm, dün akşam "mesele öldürmek değil en güvendiğin adam tarafından öldürülmek kardeş" diyen dayıyı gördüm. dün akşam bir dizinin sinemadan çok daha başarılı olabilecğini gördüm. dün akşam lost un numaralarının arkasını gördüm, sawyer in eniştesini, benjamin linus un kralını gördüm.
ramiz dayı, ezel, ali, tefo, cengiz, ömer, serdar hepsi ayrı bölümlerin veya aynı bölümdeki farklı sahnelerin başrol oyuncularıdır ve bu türk dizi tarihine altın harfler ile yazılacak devasa bir detaydır.
dizide kurgu şimdiye kadar şaşmadı. kurgu önemlidir. kurgu sağlam olmazsa, senaryo, oyunculuk boşa. aman kurguyu şaşırtmayın.

normalde köpekleri sevmeyen bir adamdım, tefoyu izleyene kadar.

köpek de olsa, o'nun da bir kalbi vardır.
Kanayan kalp can acıtır, canın sahibi köpek bile olsa.
ali yerine bizi piç etmiş dizidir. bir ara aliyi sattı diyorsunuz. bir ara dayıyı sattı diyorsunuz. ali ölürse senaryo tutmaz diye düşünüyorsunuz. sonra tefo dayıyı satmaz diye düşünüyorsunuz. kendimle çeliştim lan. ezel ile eyşan ın romantizm sahneleri ise iğrençti. kenan ile eyşan bu dizi işini kıvırdı dediğim anda beni ters köşeye yatırdılar. öyle aşk sahnesi mi olur lan. sanki sapık gibi kızın sürekli peşindesin. arkalardan kovalamalar, yavşak yavşak hareketler olmadı.