bugün

bir yazardır.
Oldukça Keyifli bir seridir.
hayatimda bunun kadar gereksiz ve issiz bir yazar gormedim.

nasil nefes aliyor la bu acaba.

bi insan "dugun denince akla gelenler" diye niye baslik acar amk?

kafaya gel ya.
ash in kizkardesi ruhlar tarafindan ele gecirilmistir.ash in sevgilisini kaleme benzer bir sey ile yaralamis ve digerlerine de bazi fiziksel zararlar vermistir.bu yuzden mahzene kapatilmistir.yuzu taninmayacak hale gelmistir ve sesi bir erkek sesine donusmustur.iste boyle olaylar yasanirken ash in yakin arkadasi scott in sevgilisi ruh tarafindan ele gecirilen kiza dogru bakip "gozlerine noldu?,gozlerine noldu?" diye bagirmaktadir.kizin gozlerinde olup biten sey ise gozlerinin kirmizi olmasidir.simdi,burada garip olan nokta su.mesela siz arkadaslarininla bir gece evde otururken iclerinden birisi havada asili kalsa ve "hepiniz oleceksiniz" diye bagirsa.daha sonra birilerini yaralasa.vucudu taninmaz hale gelse ve sesi degisse siz ona dogru bakip "gozlerine ne oldu" diye mi bagirirsiniz.yani o kadar sey olmus ama sen kizin gozlerine mi takildin sadece.bu da boyle garip bir sahnedir.
filmi çekmek için 1978 senesinde sam raimi'nin ''within the woods'' adında bu filme para aktarmak için bir film çekmesinin ardından, 1982 senesinde, ''efsanenin ötesinde'' olacak, zamanında para etmemiş olsa da, daha sonradan, ''vhs'' satışlarından bile filmin maliyetini çıkaracak derecede para kotarmış, başrolünü, seri ile ünlenmiş ve de yönetmenin en iyi arkadaşlarından birisi olarak bilinen, bruce campbell'in oynadığı, gidişatı belli olan, içerisine izleyiciyi almayan senaryosuna rağmen, özellikle absürdlüğü içine almış ''ağaçların tecavüz sahnesi''nden sonra, coşan akışı, makyaj ustalığını belli eden süper makyajları ve de, kopan kellelerin, vücutların havada uçuştuğu manyak ötesi atmosferi ile bünyemde, iki tonluk yer eylemiş, devam filmerlinde de, absürd bir biçimde kendisiyle dalga geçen, bruca campbell'in zannımca süper ötesi bir oyunculuk sergilediği, 1982 senesine ait olarak geçmiş olmasına rağmen, türkiye'de hala yapım yılı yılında muallakta olanların bulunduğu, her korku-sever bünyenin bir kez dahi izlemesinin de caiz bulunduğu, yarı komedi, yarı yusuf yusuf filmi..
Komik başlıklar açan yazar.
En başarılı yeniden çevrimlerden biri olan korku filmi. Sam Raimi'nin evil dead serisi korku-komedi karışımı eğlenceli filmlerdi ama bu film hardcore korku-gerilim. Bunu seven yine korku-gerilim olan Don't Breathe filmine baksın.

+Bir korku filmine göre çok iyi müzikleri var.
+Jane Levy muhteşem.
+hikayesi ormana alem yapmaya giden gençler gibi klişe değil.

i
1981 sam raimi versiyonu ala olan film. moderniteye uğramış 2013 versiyonu ise internet alemine düşmüş. indirdik ama nasıl izleyeceğiz bilmiyorum. şimdi izlesem korkudan afedersiniz gö.ü başı dağıtırım. şu görüntüye bak, iki hafta uyayamaz insan:

(bkz: açmayın korkunçlu kız)

görsel

edit: en sonunda izledim, evdeki tüm ışıkları açtım, oynak bir kaç türküyle gerilimi azaltmaya çalışıyorum.

--spoiler--
ilk gözlüklü ölür sanmıştım ama olmadı.
--spoiler--
Yönetmen sam raimi'nin unlenmesini sağlayan filmdir.

Film imdb'de 7.6 almış.

Filmin acayip bir hikayesi var.
Çekimleri tennessese ormanınsa terk edilmiş bir kulübede gerçekleştirilmiş.
işin ilginç yani bazı oyuncular parasızliktan ve korkudan filmi ortada bırakıp gitmiş.
Sam raimi bu yüzden cansız manken ve figüranlar kullanmıştır.

Filme sadık olan tek kişi ise ash karakterini canlandıran bruce camphell'dir.
Nasil da kimse bahsetmemis hayret. Full redband versiyonu tanitimi gecen haftalarda internete dusmus remake filmidir efennim. Redband dedikleri nane de yeni bir tanim. Yani cocuklar, yaslilar, kalp carpintilari ivir zivirlari olanlar icin uygun degil demek gibi birsey. Eski evil dead filmlerini kucuk yasta izlemisligim var. Tam anlamiyla mavi gomlekli bir ash hayrani olup cikmistim cocuk yasimda. Fakat film beni korkutmaktan cok guldurmustu ta o zaman bile. Gerci yani terminator u, exorcist i de full izleyebilen bir cocuk icin bu pek sasilacak bir durum degil.

Konuya geri donersek beni son yillarda korkutabilecek korku filmi izlemedim. Ama bu filmin redbandli tanitimi beni gecenin bir vakti feci tirsmistir! Valla oyle boyle degil baya tirsti yani. Simdiden en iyi 10 remake arasinda olacagi gozuyle bakilan bir film oldu cikti ki film daha vizyona girmedi bile.

Benim korkum bu kadar pohpohlamadan sonra filmin tam bir fiyasko cikmasi. Ya tum iyi sahneleri tanitima koydular film tirt cikacak ya da beklentiler cok yuksek oldugu icin millet hayalkirikligina ugrayacak. Filme su an muthis bir ilgi var. Hangi siteyi acsam, nereyi okusam film hakkinda bir yaziya rastliyorum. Ama simdiden en iyi 10 remake arasinda gosterilmesi? Bu ilgi filme fayda sagladigi kadar zarar da verebilir.

Dogrusu izleyip gorecegiz. Ben nedense umutluyum bu filmden. Ve simdiden ilkbaharin gelisini 4 gozle bekliyorum. Film amerikada ilkbahar gibi gosterime girecek. Bruce Campell abimiz filmde yok ama produktor koltugunda. Yani filmden kopmamis bu da beklentimi yuksek tutmamdaki en buyuk etken. Bir de basroldeki kizin oyunculugunu pek begendim. Sevimli seytan seni. Fakat 'you're all going to die tonight' derken o sevimlilikten eser kalmiyor. Film cok kanli, testereler bicaklar kan govdeyi goturuyor. Hele kiz tanitimin sonunda dilini bicakla kesiyor ya oraya hala bakabilmis degilim icim kiyiliyor lan!! Bu kadar konustuk su redband tanitimi hakkinda. Linkini paylasalim tam olsun. Gece bakmamaniz daha iyi ben nacizane uyariyorum bakin.

http://www.youtube.com/watch?v=pvDLWlxxcak

Bu da daha az kanlisindan greenband tanitimi:

http://www.youtube.com/watch?v=cD6QyOpCtJY
dokuzuncu nesil yazar. iyi yazmlar.
Red band versiyonu beni korkutan film.
You're all going to die tonight! Dım dım dım! En sevdiğim yeri. Tüm zamanların en korkunç filmi falan değil, sadece şeytanı efektlerle falan hızlı yürüyen saçma bi' şey olarak göstermediler, takdirimi kazandılar. Efekt yok, izleyin.
evli dead olarak okudum..

işte evlilik korkusu budur!
imdb ve özellikle ekşi sözlükte yer alan yorumlarıyla şaşırtmış filmdir. Açıkçası ben sevgilimle gittim hatta filmi ben seçtim o nedenle sürekli savunma ihtiyacım vardı lakin savunması gayet zordur.

--spoiler--
Senaryo ile başlamak gerekirse gelmiş geçmiş en klasik korku filmi senaryosu demek mümkündür. Bir grup genç toplanıp ıssız bir yere gider, orada bir tane fırlama lanetli bir şeyi bulu ve kurcalar sonra herkes patır patır ölür esas kız veya esas oğlan kurtulur. hele ki şu kitabı okuyan sarışın herif her bulduğu kelimeyi sesli okumasa hiç sorun yok, illa ki sesli okuyacak hele ki okuma dendiğinde kitaba. Ayrı bir konu ise, kitabın mahiyeti tabiki. yahu kitabı tellere sarmışsın tamam da niye orta yere bırakıyorsun, göm gitsin. kitap da kullanma kılavuzu mübarek kim yazdıysa neden yazdıysa belli değil. hani şeytan tarafından yazıldıysa kendisinin öldürme şeklini neden yazmış... neyse.

karakterler gayet klasik ve düz. bir esas kız madde bağımlısı bir de sarışın adamla esas kızın abisi arasında bir gerilim var ama hiç üstünde durulmamış. tabi ortamda bir hemşire bulunması hikayeyi renklendirmiş ama o kadar.

yani özel efekt kan çamur asmak kesmek çiviler ile biraz şiddet ve iğrençlik kullanarak duygulara hitap etse de bence bu komedi filminde osuruğa düşen adama gülmek gibi bir şey.

netice olarak; herhangi bir korku filminden farkı olmayan ve fikrimce takdiri hak etmeyen bir film olmuş.

edit: 2013 filmi için yazılmıştır
--spoiler--