bugün

son uefa maçından sonra *suyu artık ısınmaktan çıkıp kaynamaya başlamış olan beşiktaşın an itibariyle genç teknik direktörüdür.
beşiktaş taraftarının yeni günah keçisi. o tarz bir yönetim kurulu orada piknik yaptığı sürece fabio capello'yu getirsen derman olamaz, benden söylemesi. real madrid'i 2 kere şampiyonlar ligi şampiyonu yapan vicente del bosque'yi bozuk para gibi harcamadı mı aynı camia? real madrid gibi takım bende olsa ben de şampiyon yaparım diyen ergen kılıklılar ise henüz playstation başından kalkamayıp da gerçek hayatı görmeyen türden arkadaşlardır.
hakkında bu kadar entry girilince 'işte bu sefer istifa etti' dediğim, ama istifa etmediğini gördüğüm teknik mürit.
maalesef türk sporunun ahlak hususunda gösterdiği en elle tutulur örneğin ta kendisidir. teknik dehasına hiç girmiyorum, çünkü o kadar yıldır takip ediyorum hala ne halt ettiğini anlayamadım. zaten ertuğrul sağlam hakkında konuşmaya başlayan her şahıs nedense beyefendi kişiliğine atıfta bulunarak başlar sözün orasını burasını kaşımaya. söz bittiğinde de koca bir kafa karışıklığını kucağınızda bulursunuz. yahu bu adam teknik direktör müydü yoksa kız istemeye falan mı geldiydi diye takılır kalırsınız. hakan şükür'la arasındaki tek fark şükür'e nazaran daha bir insana benzemesidir. aslında şükür'de ayyuka çıkmış kişilik problemi hususunda da avantajlıdır kahramanımız. bir de türk teknik direktörlerin itilmişliğinin, mazlumluğunun ve zavallığının farkına varıp ben onlar gibi olmayacağım edası var ya işte o bitiriyor asıl bizi. biraz şehirli ve iyi yerlerde okumuş ziya doğan silüeti de görmüyor değiliz bu tavrında. peki hiç mi iyi yanı yok bu adamın diyenlere de selam ederiz: fatih terim'le mukayese edilmesine bile tahammül edemeyiz. ondan daha ahlaklıdır, ondan daha efendidir, ondan daha moderndir, ondan daha tahammüledilebilirdir, ondan daha akıllıdır.

bir de affedilemez bir günahı vardır ki o da şudur: sinan engin gibi mafya bozuntusu bir homunculusla beraber çalışmayı kabul edecek kadar geniş bir mideye sahip olanın ahlakından şüphe etmek ona beyefendi payesini verenlerce olmayabilir ama bizim için çok mühimdir.
Üstün hizmetlerine* karşın Beşiktaş'ta bir türk'e göre uzun zamandır devam eden varlığını, Emre Belözoğlu'nun yılda 3,5 euro kazanmasını ve millî takım kaptanlığını sağlayan cemaate borçlu olan kişi. Rasim Kara'nın, Rıza Çalımbay'ın ne suçu vardı o zaman? Çünkü onlar başlarında bir efendi olmadan da efendilik edebiliyorlardı.
an itibariyle maraton programında konuşan beşiktaş muhabiri ömer güvenç'in haberine göre, beşiktaş'tan ayrılması kesinleşen teknik direktör.

şansa büyüka'nın ısrarla hiç mi kalma ihtimali yok şeklindeki soruları üzerine ise "senin için %5 ihtimal vereyim" açıklamasını yapmıştır.

giderse de, kalırsa da ben bir beşiktaş taraftarı olarak kendisine başarılar demeyi boynumun borcu bilirim.

edit : giden niye yıldırım demirören değil, onun cevabını bilebilsem kim 500 milyar ister'e kafadan başvuru yaparım zaten.
soyadı ile beşiktaştaki durumu an itibariyle tezat oluşturmuştur.
4-1 malubiyetle biten Metalist Kharkiv maçı sonrasında istifa etmeyecek olsa bile basının 'ertuğrul sağlam'ın salı günü düzenleyeceği basın toplantısında istifa etmesi bekleniyor' dediği teknik patron.*
şu an oynanmakta olan hacettepe maçında kameralar kendisine ne zaman yakın çekim yapsa ağlamamak için kendisini zor tutan bir insan görüyoruz sevgili okurlar. kendisi için yaptığım onca eleştiriye rağmen bir şeyi yeni fark ettim, yönetimin ve medyanın insansızlığı ve insafsızlığı karşısında insanlığıyla duruyor orada, o gürültülü sessizlikte.
bir galatasaray'lı olarak faturanın kesilmesini yanlış bulduğum teknik direktördür. gitmesi gerekenler ertuğrul sağlam değil demirören yönetimi ve sinan engindir. demirören tayfasının yediği teknik direktörler, oyuncular malumdur. ertuğrul'u yedirmemeli beşiktaş taraftarı.
ligin ilk 6 haftası göstermiştir ki beşiktaş son yılların en iyi sezon başlangıcını yapmıştır. bu süreçte 11 gol atıp 4 gol yiyen beşiktaş en çok gol atan ikinci en az gol yiyen ikinci takım olmuştur.

beşiktaşın yabancıları (tello, zapo, sivok, cisse, delgado, bobo ve holosko) kalbur üstü topçular. ki bunlardan 6 sı aynı anda oynayabileceklerdir ve rotasyon çalışmaları gökhan zan dışında olumludur. beşiktaş uzun bir aradan beri bir sistemi benimsemiş ve uygulamaya çalışmaktadır. ligte üçüncü sırada ve şampiyonluk yarışındaki rakipleri gsaray ve fbahcenin önündedir.

işler böyle tıkırındayken uefa kupasındaki bir mağlubiyeti bahane edip ertuğrul'u harcamak şerefsizliktir, beşiktaş'a ihanettir. tüpçünün ekmeğine yağ sürmektir. beşiktaş camiası ertuğrul'u nasıl harcarım yerine seneye şampiyonlar liginde nasıl başarılı olabilirim demelidir.
genelde başarılı fakat şanssız bir teknik direktör. zira geçen sezon liverpool bu sezon ise metalist maçları bu adamın kariyerine bir leke gibi işlenmiştir ve sadece bunlarla değerlendirilmektedir. oysa ki beşiktaş bu sezon şampiyonluğun an büyük iki adayından biridir ve sadece lige odaklanmak gibi de bir şansı vardır.
serdar bilgili'yi koltuğundan etmek için yırtının/bin bir kılığa giren/havaleler geçiren yıldırım demirören'in geride kalan dört sene zarfında ne şekilde sike sürülür bir hizmet yaptığını düşünmeden, oturmak için çırpındığı başkanlık koltuğuna neden bu denli sekiz kolla sarıldığına kafa yormadan, sinan engin'le organik/inorganik bir akrabalığının bulunup bulunmadığını düşünmeden eleştirmememiz gereken kişidir.

bunları düşündük mü ?

gelin şimdi eleştirelim;

çalıştırdığı ufak bütçeli, mütevazi kadrolu takımlara tıkır tıkır göz hoş gelen mücadeleci takım futbolunu oynatan bu teknik adam nasıl olur da geçen bu süre zarfında beşiktaşta hala mahalle seviyesinde bir futbol oynatmakta?

hata nerede!
gitmesi beşiktaş açısından çok sağlam olacaktır.
(bkz: ertugrul saglam in istifa etmesi)
teknik adamlık kabiliyeti tartışmalı, kişiğinin sağlamlığı tartışmasız adam. eminim beşiktaşlılığın nasıl birşey olduğunu bilen herkes takımın başında onun karakterinde bir insan bulunmasını ister. ama teknik adamlık kabiliyetleri henüz beşiktaşı kaldırmaya hazır değil, bunu hepimiz görüyoruz. o beşiktaşta tecrübe kazanıyor, kimse inkar etmesin. herkes bilsin biz bunu da kabul ederiz çünkü o bizden. zamanda tanırız, tanıdık. kendisine kredi vermiyormuşuz gibi bir hava doğmuş.işin aslı o değil, biz kredi de verdik. sekiz yedik olur böyle dünya devi onlar dedik, evimizde verdiğimiz derbilerle şampiyonluktan olduk olsun pişecek güzel günler gelecek dedik, sonunda adını duymadığımız bir takımdan dört yedik. tamam skoru sineye çekeriz sorun değil. ama o futbolu ben kabul edemiyorum. o acizliğimizi, o acizliği gören ertuğrulun sadece izlemesini kabul edemiyorum. ama yinede istifa etmeye bilirdi, tepkilere göğüs gelebilirdi. olurdu olmaz değil. di'li konuşuyorum çünkü durum değişti. beşiktaşın başında bulunmasında utandığım yıldırım demirören'in son yaptığı terbiyesizliklerden sonra takımın başında durması kabul edilemez olur. ben bir beşiktaşlı olarak yaptığın bütün yanlışları kabul ederim ama bun edemem. sana yakışan hareketi göster hocam. senin karakterinde bir adamın yapacağını yap. taraftara da darılma. onlar da seni seviyor ama kabul et, bu sefer olmadı. içi yanıyor taraftarın hocam, tepkilerin nedeni sadece budur. bir beşiktaşlıya yakışanı yap. seni sevdik, saygı duyduk, sevmeye de saygı duymaya da devam edecez. umarım gerekli olanı yaparsın.
(bkz: istifası cebinde olan teknik direktörler)
yanlış meslek seçmiş kişidir. öğretmen olsa çok sevilirdi veya küçüklüğümüzde ki mahallede merakla beknenen postacı olsa yine çok sevilirdi. mahallenin dürüst,efendi abisidir ama daha fazlası değildir. olmuyo be hocam teknik direktör olarak olmuyo hele beşiktaş'a hiç olmuyo. mevcut kadroda şu meşhur beşiktaşlılık duruşuna en yakın şahsiyetdir ama yetenek olarak en fazla kayserispor dur daha fazla değildir. hocadan önce gitmesi gereken başkan ve yönetim kuruludur artık tüpçü yeter dedirtmiştir ama adam gitmiyo bahsettikleri erdemdem kendilerinde eser yok . bu nedenle hocam içim yanarak söylüyorum lütfen bırak git. belkide asıl gitmesi gerekenlere örnek olursun.
yıldırım demirören başkanlığı döneminde çok mu başarılı olmuştur ki ertuğrul sağlam'a karşı cephe alınmıştır asıl gitmesi gerekenler otururken koltukların da yazık olmuştur ertuğrul sağlam'a.
istifasını açıklarken birilerine ömür boyu yetecek ayarı vermiştir lakin ayarı alanların yüzleri kızarır mı? hiç sanmam. üstelik 6 haftada 14 puan ve namağlup bir takım bıraktı. sezon sonunda beşiktaş 34/6*14=80 den daha az bir puan alırsa yeni teknik ekip başarısızdır. ve bu başarısızlığın da sorumlusu teknik ekip değil tüpçü ve tüpçüye teslim olmuş güruhtur. insan karşısına adam olduklarını iddia ederek çıkmasınlar.

(bkz: adam gibi adam ertuğrul sağlam)
(bkz: besiktas/#4051982)
mükemmel ötesi bir konuşmayla beşiktaş'a veda etmiş teknik direktördür. üzüldüm yahu. halbuki asıl gitmesi gerekenlerin değil de
teknik direktör öğütücüsü olan demirören ve arkadaşları yerine bu adamın gitmesine üzüldüm.
şu kadar kısa bir yazı yazayımda siz de ertuğrul sağlam gibi bir insanı ve teknik direktörü istifa ettiren kimdir anlayın..

üzerinde demirören grubu yazan bir lpg tesisinden aracına lpg alan arkadaşımın motorunda sorunlar çıkıyor ve servis lpg aldığınız yer dökme gaz kullanıyor diyor.

dokme gaz nedir ?

vergisi yüzde 18 degil 8 olan ve hicbir filtrelenme işlemine sokulmadan sanayii de kullanılan gazdır.

bunu yapan demirören grubu futbolda da dökme hoca aramaktadır anlaşılan.. kaliteden anlamadıkları ortada.

bir fenerbahçeli olarak türkiye liginde ertugrul sağlam ın bu şekilde istifa etmesine kendime yediremedim.

bjk ya degil demirören ve grubuna yazıklar olsun.
hem futbolculuğunda hem de teknik direktörlüğünde yönetimin arkasında durmayarak tabiri caizse kazık attığı adam gibi adam.

sırf eşinin başı kapalı olmasından dolayı istifasına sevinenlere yuhh diyorum, yuh...
bir şeyler yazayım diyorum. yazıyorum, siliyorum. sonra yine yazıyorum yine siliyorum...
güzel bir konuşma yaptı gerçekten.
beşiktaş'ın ligdeki konumuna baktığımızda, attığı yediği golleri diğerleriyle kıyasladığımızda ve şampiyonluk yarışındaki en önemli iki rakiple puan farkını göz önünde bulundurduğumuzda insanın içi cız ediyor. sezon sonuna kadar takımın başında kalsaydı eminim bu takım şampiyon olurdu. şimdi kim bilir nasıl toparlanacak.
yıllardır bu kadar iyi bir kadro oluşturulamamıştı. yedek kulübesinin hepsi kalteli. genç oyuncuları çıkar oynat, onlar bile golle bitiriyor maçı.
ne oldu da, adamı bu kadar üzdünüz, ne yanlışını gördünüz, iftiralara boğdurdunuz? yeryüzündeki hangi futbol takımı oynadığı bütün karşılaşmaları kazanıyor? dilerim gs'nin de başına aynı hezimet gelmez, gelmesin ki iyice utanmayın.
dediği gibi, adam gibi geldi, adam gibi, son maçta üç puanı aldırdı da gitti. helal olsun. yönetime de yazıklar olsun. ben bugün beşiktaşlılığımdan utandım.