bugün

Erkekler De Ağlar

Kederler vardır yağlı bir ilmek gibi
Dolanır boynumuza kör gecelerde.
Bir boşlukta durmadan sallanır insan
Ki ağlamak son çaredir o yerde.

Gözyaşı... O ilk isyanı çocukluğumuzun
Bir nehrin yatağından ilk taşması,
Yaşamak, sele boğulması arzuların
Ve nehirlerin sonunda bir denize karışması

Ölür zamanla anılar, dostlar, sevgiler
Bir yürek ne kadar dayanır bu özleme?
Çalgılar çalmaz olur, şarkılar biter

O yer son çizgidir erkekte direnmenin,
Son gülüş de uçar gider dudaklarından
Bir damla yaş süzülür solgun yanaklarından.

Ümit Yaşar Oğuzcan
...hemde nasıl ağlar...
(bkz: ağla erkeğim ağla)
(bkz: nazan öncel)
(bkz: erkekler de yanar)*
erkeklerin ağlaması ağlatır. ağladıklarını bilmek bile affolma sebepleridir.
(bkz: tanrı bile ağlar)
gerçek olan söz. kızların aksine keyfi kaçtığı için değil yüreği yandığı için ağlar. aynı zamanda yine kızların aksine ağlamasını reklam etmeden, ilgi çekme aracı olarak kullanmadan ağlar.
(bkz: penisi fermuara kistirmak)
bir kadinin aglamasindan cok daha farkli, daha ic burkan, daha duygulandiran durumdur.
içtiğiniz su, yaşadığınız çevre kadar doğal olan bu.
bakarsınız o'na;
ifadesiz şekilde bakar önce bakar bakar.
ne yapıcağını kestiremezsiniz, bağırıcak mı çekip gidicek mi isyan mı edicek bir fikir yoktur aklınızda.
kaşlarını çatar an an gözlerindeki yaş seviyesinin arttığına şahit olursunuz.
siz yutkunup izlerken; o dudaklarını büzer.
o fotoğraf kalır aklınızda beyninize hapsedersiniz.
bu sırada yüzü buruşur çok sevdiğiniz babanızın, sevgilinizin, abinizin.
yaşlarını akıtırlar, siz o sırada bakarsınız sadece bakarsınız.
masabaşında otururlar, yürürler, siz'e isyan ederler, o'na isyan ederler, geçmişlerini silmeye çalışırlar, elektronik cihazlarına bakarlar, beyaz kağıtlarına bakarlar, meyhane'de masasına oturttukları kadına bakarlar; heybetli görünürken yaşlarını içine akıtırlar ve her defasında kendi şehirlerinde, kendi masalarında, kendi kütüphanelerinde, kendi yataklarında, kendi meyhanelerinde saklamaya çalıştıkları duygusallıklarını bırakırlar. her bırakışlarında görürsünüz duygularını haykıramayan küçücük çocuklarınızı.
ve sırrınız sizinle kalır.
(bkz: erkekler de ağlar)
mümkünse izlenilmemesi gereken durumdur.
edit 1: bir erkeğe seni tanıyorum demeniz için onun her halini görmeniz gerekir ki; en son hali ağlarkenki halidir..
edit 2: bir erkeğin ağlaması remix gibi bir şeydir, utanma, sıkılma, hüzün, bazen sevinç ve bol miktarda kırmızılık gibi bileşenler görebilirsiniz.
hem ne ağlar... ağladı mı tam ağlar. içten, yürekten ağlar. içinde biriktirdiğini ağlayarak atar.
gözyaşları sel olup akmasa da çığ düşer üşür. belki bir masa başında, ya da monitörün karşısında. çay fincanını almak isterken sol köşeden, sağ eliyle almaya uğraşırken damlar klavyenin üzerine gözyaşları kimse görmeden.
hem de öyle bir ağlar ki. gözünden düşen her damlada içiniz acır, yüreğiniz burkulur. kelimeler boğazınızda düğüm düğüm olur. ağlama diyemezsiniz, ağlayan bir erkeğe. çünkü bir erkek ağlıyorsa, çaresizdir. sizin dudaklarınızdan dökülecek kelimelere ihtiyacı yoktur onun. bir erkek ağlıyorsa, canı yanmıştır. tahmin edebildiğinizden de fazla...
henüz karşılaşılmayan karşılaşılınca ne yapılacağı bilinmeyen bir konudur zatım için.
ağlarsada kapalı kapılar ardında ağlar diye belirtmek istediğim.
en büyük acıdır aslında. bir erkeğin ağlaması en zor olandır hayatta. çünkü utanır, sıkılır, o yaşlar gözlerden damlayana kadar binbir şekle girer erkek. o an hem erkek için çok zordur hem de karşısındaki için. bir kadın için değer verdiği bir erkeğin ağlaması nirvanadır, son noktadır. dayanılmaz olandır. çünkü erkek yalnızca gerçekten üzüldüğü zaman ağlayabilir. canı yandığından, kırıldığından, özlediğinden, canı yürekten hissettiğinden. erkek göstermelik ağlayamaz. şov olsun diye hele hiç ağlayamaz. eğer hatun kişi bir erkeği ağlatmayı başardıysa gerçekten çok büyük bir iş yapmıştır. iyi halt yemiştir. artık defolup gitmeyi hak etmiştir.
--aynştayn mode on--

tüm insanlar ağlar.
erkekler de insandır.
o halde erkeklerde ağlar.

--aynştayn mode of--

yukarıda düz mantıkla kanıtladığım üzre gayet doğal bir durumdur. ancak bir erkek ağlıyorsa işler çok daha başkadır.
erkekler de ağlar mesela canından çok sevdiği takımı küme düşünce.
(bkz: göztepe)
(bkz: ıssız kuytu köşelerden and olsun ki döneceğiz)
içinde olanlar artık içine sığmıyorsa, içini acıtan acı dayanılamayacak seviyeye geldiyse hıçkıra hıçkıra ağlar hem de.
tabiki ağlar. insan olan, vicdanı olan, içinde sevgi duygusu taşıyan her canlı gibi.
kadınlardan ota boka ağlar, erkekler aşık ise ağlar.
Acıdır ki erkekler hep yalnız ağlar.
timsahlar da ağlıyor, oldukça olağandır.
bay balığın yeni denemesi. aşağıda denemeden alıntılar bulabilirsiniz tamamı için: erkekler de ağlar

"elinde olsaydı, saklamaz mıydı onu kaburgalarının içine? ama değildi işte. öyle güzel yakmıştı ki canını giderken, dur bile diyememişti."

"birden kendini tutamayarak, sesi duyulacak bir şekilde 'erkekler hiç ağlar mı be adam?' deyiverdi.
bakar mısınız hanımefendi?
kusura bakmayın ama erkekler de ağlar, hem de hüngür hüngür, yeter ki uğruna ağlanacak biri olsun. "

" kadınlar her şey için ağlayabilir ama erkekler yalnızca kadını için ağlardı! işte bu yüzden, eğer uğruna ağlanacak biri varsa en iyi erkekler ağlar, hem de hüngür hüngür."

"bir kadın ağlayınca, sadece çiçekler heba olur. bir erkek bir erkek ağlayınca, bir sevda mezar olur."