bugün

tanım: daha yaşı dolmadan tc mahkemesi kararıyla yaşı büyütülüp, darbeci generalleri mutlu etmek için asılarak idam edilen cesur ve güzel çocuk. tıpkı diğer öldürülen çocuklar gibi erdal eren de devlet dersinde öldürülmüştür.

bu kimin resmi
erdal erenin resmi
asamıyorum

bir ipin ucunda şakül
dimdik durmak nedir görüyorum
dosdoğru olmak eğilip bükülmeden

ipi reddediyor asmam diyor
dosdoğru dikilen duvar
bana çakılacak çivi yaşamaz unutursunuz

erdal erenin resmi
gayri resmi
çivisiyle duvarıyla ayrılmaz bir bütündür

kimin resmiyse resmi
ben asamıyorum
radyodan hayat darbelere yapılan askeri darbe anonsu yayılıyordu.
“Aziz Türk milleti… işte bu ortam içinde Türk Silahlı Kuvvetleri, iç Hizmet Kanunu’nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevini yüce Türk milleti adına, emir ve komuta zinciri içinde ve emirle yerine getirme kararını almış, ülke yönetimine bütünüyle el koymuştur…”

12 Eylül 1980 darbesinin haberi, Çingene Ali’nin radyosundan bu cümlelerle duyuluyordu. Fakat bütün bir toplumu derinden etkileyen bu haber Çingene Hüseyin’in hayatını değiştirecek kadar iyi bir haberdi de. Çünkü ihtilal ile birlikte yıllardır tutunamadığı hayata tutunacak yeni bir işi olacaktı. Yeni bir iş bulacaktı: ‘Cellâtlık

Açlığın pençesinden idam sehpasının yanına getirilen Cellât Hüseyin’in ilk kurbanları 12 Eylül döneminde asılan Erdal Eren, Mustafa Pehlivanoğlu, Levon Ekmekçiyan ve Ali Bülent Orhan olacaktı.
Üstelik her idam başına pazarlık yapıp idam edilecek kişinin durumu ve statüsüne göre ekstradan para talep ettiği bu gün ortaya çıkan idam tutanaklarına bile yansımıştır.
Darbeler ve Cellat Kabusları
Bundan bir iki ay evvel, grup yorum başlığı altına şakirt şirin bir entry girmişti. Ve dünün beğenilen entrylerinde yanlış hatırlamıyorsam 6. Sırada falandı.

Entryide paylaşacağım zaten. Ama vicdanınız orospu sizin. Ölenler hep sizin. Berkin sağ kesimin evladi olsaydi? Ya da erdal eren? Hic biriniz bugün bu kişileri konusmuyordunuz. Ki konusmadiniz da. Vicdan timsali, hümanist sizler! Yasin börü için bir şey demediniz.

Aslında gozunuzden kacirdiginiz ne çok şey var. Ülke sikintida, herkesin derdinin ülkeyi kurtarmak olduğu ama ideolojilerin farklı olduğu dönemler.

Anlamadiniz sunu. Anlayamadiniz. Ülke bizim, ölen gencler de bizim.

Ama siz berkin dediğiniz gibi yasin demeyin. Erdal dediğimiz gibi Cevdet demeyin. Bu ülke de daha çok lüzumsuz adam bu sayede basa gelir.

Yandaş vicdanınıza sokayim sizin. Benim için yasin neyse berkinde oydu. Şuan da, Cevdet abim neyse benim için erdal da o.

Ne diyim, birbirimizi insanligimizla değerlendirsek hayat daha yaşanılabilir, Türkiye çok daha güzel bir şehir olur ama, nerde bizde o ideoloji.

Adi gecen entry de bu. Beğendiğim için SS almistim.

görsel
söylenecek milyonlarca şey var hakkında. ne söylesek boş. yıkmak için uğruna öldüğü şeyin evlatları şimdi ülkeyi yönetiyor. ne acı değil mi? Erdal'ın emanetine, davasına sahip cikamadik. Bu utanç bize yeter.

ruhun şad olsun çocuk.
(bkz: zekeriya önge) silah taşıdığını ve ateş ettiğini kabul etmiş kişi. solcu kardeşler işin bu kısmından bahsetmezler.

emin çölaşan hayatta . isteyen sorabilir.
rahat uyumanı çok isterdim, ama hiçbir şeyi düzeltemedik.
mor ve ötesinin adına şarkı yaptığı isim. (bkz: darbe)

not: abaza teoman bile sarkı yapmış helal. (bkz: teoman 17)
trafikte akmayan
hep onun şeridiyken
söylediği son şarkı
elveda zalim dünya'ymış
daha on yedi on yedi on yedi
on yediymiş.
anısına bestelenmiş şarkılar,

sezen aksu - son bakış
teoman - iki çocuk
mor ve ötesi- darbe
grup yorum - büyü
gına- kırmızı halı
ali ekber eren- ankara adı kara
ali asker- şu metris in önü
saian sakulta salkım- suç.
Jandarma eri kim vurduya gitmiştir suç da erdal eren'in üstüne kalmıştır. Hatta hem jandarma eri hem de erdal eren Teoman'ın uzaktan akrabasıymıştı yanlış hatırlamıyorsam.

sonuç olarak her iki insanı da darbeci cunta öldürmüştür benim gözümde.
Bir kez daha analım seni çocuk. Hesabını sor, cehenneme gidiyor.
askere kurşun sıkan bir teröristtir. çocuk da olsa terörist teröristtir.
katlettiği askerin hesabıyla meşgul olması lazım.
sebepsiz yere asılan genç. sıktığı kurşunu bulun size istediğinizi vereyim. o sıkılmayan kurşun götünüze girsin. yok yere asıldı!

ruhu şad olsun!
Katlettiği asker diyenler devletin katlettiği çocuklar ne olacak.. Guzel uyu çocuk.
"Onlar yaşını, biz mücadelesini büyüttük."
Ölümğn adı bile soğuktur. Erdal Eren benim çok sevdiğim bir şarkı olan " son bakış'a " bile ilham vermişken , öldürdüğü askerimiz hiçbir günahı olmayan zekeriya önge'yi kaç kişi hatırlar? Tanım: karanlık dönemin kurbanıdır.
eli kanlı katil bir teröristtir. 16 yaşında bir askeri canice katletmiştir.
Sezen aksu son bakış adlı şarkısını ona yazmıştır .bide böyle dinleyin bu şarkıyı .
bugün izinden gidenlere orospu çocuğu diyenler, o gün onu asana da orospu çocuğu diyor. yaşından falan değil. biliyorsunuz bu ülkede yaş o kadar önemli değil. daha küçükleri için terörist diyenler yeri geldi prim yapmak için bu çocuk için şiirler okudu. ne değişik bir ülke lan.
Devletin askerini ölduren teroristtir.

Ülkücü şehit velican oduncu hapse girdiginde 14 yasindaydi. Ona katil damgasi vuranlar, 16 yasinda asker olduren bu terorist icin dava ugruna oldu edebiyati yapiyor kansizca.
ölümünden önceki son mektubunda, bir askeri öldürdüğümü söyleyip içeri attılar. Gösteriş ve halkı korkutmak için asacaklar, assınlar ben ölümden korkmuyorum şeklinde sözleri vardır

Bir solcu asla o yaştaki birinin birini öldürmesine izin vermez emin olun. Sizin baskıcı çocuk katili devletiniz ibret olsun diye asmıştır, bu bizi durduracak mı, hayır! erdal eren benim ve bütün solcuların yarasıdır, emin olun hesabını soracağız.
Kenan Evren hesabını vermedi öyle öldü ya lanet olsun bu ülkeye.
Yaşı büyültülerek idam edildi diyen kekliklerin kahvelerde abilerinden duyup yazdıkları palavradan ibarettir, idam edilmesi gayet normal bir katil. Gerçek aşağıda yazmaktadır.

--spoiler--
30 Ocak 1980 tarihinde, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi Mehmet Sinan Süner, bir çatışmada polis tarafından öldürüldü. Halkın Kurtuluşu örgütü mensupları da 2 Şubat 1980’de Süner’in öldürülüşünü protesto için Hoşdere Caddesi’nde toplanmıştı.
Asteğmen Murat Kılıç komutasındaki 12 kişilik askeri tim olay yerine geldi. Araçtan inen askerler, slogan atan topluluğu dağıtmak ve kişileri yakalamak için harekete geçti. Kalabalık sağa-sola dağılmaya başladı. Askerler, Reşat Nuri Sokak’a doğru slogan atarak giden grubun peşine düştü. Gerisini mahkeme belgesinden aktarıyorum:
“8 numaralı Ayyıldız Apartmanı’nın bahçesinde, sanık, elindeki tabancayla inzibat erlerine 3 veya 4 el ateş etti. inzibat eri Zekeriya Önge yaralanıp yere düştü.
Kalaslar arasında gizlenen sanık Erdal Eren, etrafının çevrilmesi üzerine ellerini havaya kaldırarak teslim oldu. Kalaslar arasında yapılan aramada tabanca bulundu. Er Zekeriya Önge, hastaneye kaldırılırken yolda vefat etti. Yapılan otopsisinde, sırtından mermi giriş deliği tespit edildi. Merminin, sanık Erdal Eren’in tabancadan atıldığı dair tereddüde yer verecek hiçbir durum bulunmadığı kanaatine varıldı.”
12 Eylül 1980 darbesi öncesi gerçekleşen bu olayın davası devam ediyordu.
Erdal Eren, 17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunduğu ve dava dosyasının 86. dizininde yer alan el yazısında “öldürme kastı bulunmadığını” belirtti, bunun siyasi inancına da ters olduğunu kaydetti. idam cezası verilinceye kadar yaş konusu gündeme getirilmemişti. Temyiz aşamasında iddia şöyle gündeme getirildi:
“Erdal Eren’in nüfustaki doğum kaydı 25 Eylül 1961’dir. Ancak, fizyolojik yapısı itibariyle 18 yaşından küçük olduğu, bu nedenle gerçek yaşının tespiti için kemik grafilerinin çekilerek tıbbi tespit yapılmasının gerekli olduğu.”
Askeri Yargıtay Daireler Kurulu da, Eren’in “doğum tarihinde bir ihtilaf olmadığı” gerekçesiyle bu iddiaya itibar etmedi ve idam cezasını onayladı. Eren, hakkında Sıkıyönetim Mahkemesi idam cezasını 19 Mart 1980 tarihinde, yani darbeden aylar önce vermişti.
Söylenenin aksine, Erdal Eren’in yaşı büyütülmediği gibi suç tarihinde de 18 yaşını 4 ay 7 gün geçmişti. Bunlar, Askeri Yargıtay’ın 1980/111 esas ve karar sayılı dosyasında da yer alıyor.
--spoiler--
asmayalım da besleyelim mi cümlesinin öznesi.

o zamanın hakimi de dahil kimileri o öldürmedi, kimileri o öldürdü zekeriya önge yi* diyor.

asıl hemfikir olunan nokta, türk askerine ateş açtığıdır.

o öldürmedi suçsuz yere asıldı diyen kişilerin mantığına göre, askere ateş aç, öldür ya da öldürme önemli olan bu.

gerçi günümüzde dağdan inen teröristleri alkışla karşılayan bir toplum* olduk ne hale geldik.