bugün

akp ve rte nin, dp ve menderes in yolunda emin adımlarla ilerlediğinin göstergelerinden birisi ve hatta en önemlisidir. birilerinin akp tayfasına bu yolun sonunda ne olduğunu hatırlatması tavsiye olunur. çünkü o gün geldiğinde bugün elini ayağını yalayan bu medya, %47 sarhoşlarını yassıada ya götüren geminin ardından kahramanlık destanları düzecektir.
Herkesin başına gelebilecek cinsten bir tecrübedir.
"şeriat yanlısı falan değiliz" diyenlerin savunma yapmasına gerek kalmayacağı, çünkü aydın doğan ve diğerleri** tarafından hemen soğutulacak olan durumdur.

yarın görün bak, birinin memesi görünür röportajda, memleket çalkalanır, bu da unutulur!
şaşırmadan dinlediğim bir haberdi bu.çünkü dünkü yazıyı okuduktan sonra emin çölaşan nın artık gerçekleri söylemesinin bazılarının çıkarlarına hükmedeceğini fark ettim zaten bu yazıyı okuyan herkes anlamıştır herhalde. yazık olmamıştır zaten öyle bir gazete emin çölaşana yakışmıyordu. düşünsenize baskı görerek haber yapan bir gazetenin nasıl bir anlayışı olabilir?
''yahu,bu gazete ince neden?''dediğim her sabah sayfalarını çevirirken ,dişe dokunur haber okumazken ,sadece köşe yazarlarıyla yetinirken; dünyada olup bitene elini değdirmeden yazılmış büyük puntoları okurken ''ben bu gazeyeyi neden okuyorum?''diyorum. sonra anlıyorum emin çölaşan'ı okuyunca...
demek artık ne anlamak için çabalayacağım bir gazete,ne de okumanın haz verdiği bir yazar olmayacak.
iki yazısından biri yalan olan, diğeri başını okuyanın sonunu getirebildiği rutine bağladığı yazılarından artık mahrum kalacak falan değiliz. *
o yüzden emin çölaşan'da tutuklu kalan taassup sahipleri üzülmesin, tuncay özkan onu medya maymunu yapar, içiniz ferahlar.
bundan sonra yazacagi gazetenin, tepki alimlarindan dolayi tiraj rekorlari kiracagina inanilan arastirmaci, gazeteci, yazar
azıcık beyin, anlayış ve birikim sahibi olan herkesin haklı bulacağı olay. vaka-i hayriye...
bana nedense aziz nesini hatirlatn olaydir..akp yi severiz sevmeyiz oy veren iki kisiden biriyizdir ya da degilizdir bunlarin hepsi demokratik haklar icinde degerledirilir. ancak emin colasanin bugunku yazisi kaliteli bir yazara asla yakismayacak bir dilde ve alintilarla dolu ... hatta ibda-c nin sesini duyurma cabasi gibiydi.. ibda c,hizbullah vb.orgutlerin asiriliklari zaten bilinen bir gercek, simdi bu yaziyi yayinlamanin ve bunu devlete yormanin mantigi nedir anlasilir gibi degil. secimden oncede bunlar boyle degil miydi. yada bircok sol grubun yayinlarida bu kabalikt ve bayagilikta degil mi?.aklibasinda demokrasinin en azindan d sinden anlayan herkesin onyargisizsa sayet kolayca anlayacagi gibi emin colasan halkin tercihlerine son derece saygi disi bir kor muhalefet sergilemektedir ve gercekten yapilanlar artik ali topuz tadi vermektedir.. istemiyor sevmiyor olmaniz halkin tercihlerine saygi duyulmamasini insanlarin basit cigirtkanliklarla tahriklerle huzursuz edilmesini hakli gostermez. ancak bir yazarin ozgurlugu fikirlerini ozgurce aciklama hakki asla elinden alinamaz ancak emin colasan artik fikir uretmenin cok uzangindaydi...
(bkz: örümcek sarıyor tüm ülkeyi)
Satilmis bir medya'dan sonra artik sadece yazabilecegi ve umarim transfer olacagini dusundugum tek gazate vatan'dir! *
" Demokrasi ve ozgurlukler bizim icin amac degil aractir " bu sozu kim soylemisti? Adim, adim bindik bir alamete gidiyoruz kiyamete diye cigirmaya baslamaktir bunun adi.

Levent Kirca'ya halkin anladigi dilden yoneticileri igneliyor diye televizyon yasagi getir, tek tek muhalefet yazarlarini sustur. NTV'de , ATV hic kesilmeden yapilan siyaset tartisma programlari son 5 yilda bicak gibi yayindan kaldirilsin. Putin bile Rusya' da bu kadar baski yapmiyor, gerek halkina, gerek medyasina.

Kalemini kirdilardasa da, gun gelir devran doner, kalemi kiranlarin bir tarafina iki parcasi birden girer. *
olayları ya okumuş cahillikten, yahut nalıncı keseri misali kendine yontan; algılamak istediği gibi, gerçeklikten farklı algılayan-kurgulayan ve öyle algılatmaya çalışan birilerinin, anlamsal saptırmayla sözde bu dürüst(!) mağduru desteklediği, saçma ve gerçekliği çarpıtıcı etiksiz işler yaptığı için * ettiğini bulmuş etiksiz kişinin sonu...
demokrasi ve cumhuriyet ve atatürk bizim için amaç değil araçtır sözünü söyledi miydi birisi?
cümle bu kadar uzun değildi ama "demokrasi" ile başlıyor "araçtır" ile bitiyordu dolayısıyla arasına ne sıkıştırsam mübahtır çünkü ben bir çölaşan fanıyım, yalan dolan yazarım.

ha emin çölaşan'ın işine mi son verilmiş?
hiç dert değil, yalancıların nesli asla tükenmez..
her kim ne dusunurse dusunsun, ciddi bir okuyucu kitlesine sahip bir yazardir. bir gazete patronunun, bu kadar ciddi bir tiraji bir tarafa birakip yazari isten cikartmasinin altinda yatan gucun buyuklugunu dusunduren olaydir...
hürriyet gazetesini yaptiği büyük aptalliktir. seçimlerden sonra aslinda pek de şaşilmamasi gereken durumdur. bakalim daha neler göreceğiz?
para ucuz şeyleri alır.
emin çölaşan yıllarca kendisine yapılan astronomik transfer tekliflerini geri çevirmiş durmuştur zavallı (bkz: su benim gazetecilik yaşadıklarım)asla satılık olmamıştır,
ancak uğruna herşeyi feda ettiği biricik büyük gazete, ona karşılığını bu şekilde vermeyi uygun görmüştür.

iyi de yapmıştır.
satılık bir gazeteye daha fazla hizmet vermesini engellemiştir. *

evet, 20 senedir * okuduğum gazeteyi, bana manevi anlamda pek çok şey ifade eden bu arkadaşımı bir çırpıda gönlümden silmişimdir.
çünkü hakkında tartışmaya girdiğim pek çok kimse ne derse desin ben onun kitaplarını okumuş, dürüstlüğüne inanmış, esprili, kendiyle bile dalga geçen karakterine hayran olmuş, cesaretine ağzı açık kalmış ve de en önemlisi çizgisinden ve prensiplerinden vazgeçmeyen meslek aşkından dolayı diğer kahraman yazarlarla - uğur mumcu, ahmet taner kışlalı- aynı kaderi paylaşmasından korkmuş binlerce gençten biriyim.

hürriyet, köşesini babasının malı gibi kullanan, onunla bununla her gün başka tartışmalarla işgal eden, gittiği restoranların, yeni pahalı mekanların tanıtımını yapan, araştırmadan gerçeklerden uzak çok değerli yazarlarını elinde tutsun,
ertuğrul özkök, onur baştürk, ayşe arman, ahmet hakan, figen batur başta olmak üzere neden bu gazetede yer aldığına yıllarca anlam veremediğim bir yığın yalaka yazarlarıyla kendi yağında kavruladursun,
dilerim ki bir gün oktay ekşi, bekir coşkun, doğan hızlan, ayşe özek karasu, kanat atkaya, pakize suda, tolga akyıldız, latif demici de kovulurlar,
hatta yanlarına pırlanta yazar ebru çapayı da alırlar, başka bir oluşumda bir araya gelirler, sonra da halk hürriyete hak ettiği cevabı verir.
kalanlar da kendi çöplüğünde ötmeye devam ederler.
ucuz çöplüklerinde ve paralarıyla.
çünkü para ucuz şeyleri alır.

hürriyet büyük gazete değildir,

artık değildir

emin çölaşanın deyimiyle
'' ölmüş eşek fiyatına'' peşkeş çekilen gazetedir.

hatta SABAH la birleşsindir artık.
Emin Çölaşan'ın doğan medya grubuna rakip bir gazeteye transfer olup oradan hem doğan grubuna hem de önüne gelene giydirmesine sebep olabilecek medyatik gelişme.
(bkz: emin çölaşan ın uludag sözlüğe yazar olması)
bu olaydan sonra bekir coşkun ile birlikte "halk düşmanları" isimli bir gazete kurmaları beklenmektedir. pazar günleri de elitist-şovenist bir "böyle halkın içine sıçayım" eki vermeleri uygun düşer. ha belki de ilhan abileri yeni bir gazete kurmanın gereksizliğini öne sürerek, kendilerini cumhuriyet'te yazmaya ikna eder.
akp'yi demokrasi savascisi gibi goren ve gostermeye calisan medya maymunlarına bir ders niteliginde olan olay. maymundan ders almasi beklenir mi, o biraz zor. zira bazilari bugun bile akp=demokrasi demek icin birbirleriyle yarismis.
bu adamlar mi demokrat? "demokrat parti" demokratligidir bu, medyayla ugrasan elbet birgun cevabını alır.
milletvekilleri tatildeyken cumhurbaşkanı adaylarını açıklayabilmek için, tüm vekillerine boş kağıda imza attıran bir parti var ortada. demokrat akp!
yersen.
(bkz: hasan cemal zaman da yazsın kampanyası)
(bkz: tayyip i alana aydın doğan bedava)
atatürk'e ve ataturkculere fahise, orospu cocugu ve bilimum kufurleri 'rahatca' edebilen bir deriginin toplatılması yerine, bu derginin varlıgını ve yaptıklarını kanıtlarıyla gosteren emin colasanın ucurulması, 2. akp doneminin yapacaklarının bir gostergesi olsagerek. yakın donemde yine laik, ataturkcu birilerinin kafalarının kesilmesi vakası duyunca hicte sasırmamak lazım. ' fındıgımıza zam yaptı o halde oylar akp ye' diyen zihniyetin eseri.
ülkemizde konuşulduğunda neler olabileceğini açığa vurmuş olay. yazık ki ne yazık.
emin çölaşan'ın hürriyet gazetesi'nden kovulması durumunu bir doz alçaltarak söyleme biçimi..ne işine son verilmesi yahu adamı resmen kovmuşlar..*
hemen akabinde, ilginç bir şekilde, kimi kardeşlerin aydın doğan destekçisine döndüğünün görüldüğü olay.

siz azman okusanıza, burçlarda yayıncılık yapsanıza arkadaşlar? onların taraflarını tutsanıza? aydın doğan mı doğurdu sizi?
siyasi konjonktürün gereği.

(çok aradım bu gavurca kelimeyi)
ikileme düşüren olay. düşünce özgürlüğü diye bağıran akp yalakaları bunun içinde çığıracaklar mı yani düşünce özgürlüğü konusunda samimiler mi merak ediyorum.