bugün

Öldükten sonra emekli olunmalıdır çok az bu sayı.
Nuh peygambere göre düzenleme yaptılarsa azdır bile. (Nuh peygamberin 950 yıl yaşadığı anlatılır.)
görsel
sonsuza kadar devletin parasını sömürün.
Her nesil bir öncekini arar oldu.
yüzbinlerce yurdum insanının duymayacağı, duysa da inanmayacağı, başına gelse bile sorumlu olarak 1945'teki cehape zihniyetini sorumlu tutacağı olaydır.
(bkz: verimlilik sorunsalı)
bu milletin parasını yemekten ne zaman bıkacaksınız, ne zaman doyacaksınız efendiler?
ben istifa ediyorum. evde oturup zengin koca bekleyecem 72 yaşına kadar çalışamam.
yapılması gerekiyor
devlet bu kadar yaşlıya nasıl bakacak değilse.
asla emekli olamama sebebim.
kendimi bildim bileli calisiyorum. ama bir gün emekli olmak gibi hayal ve beklentilerim yok.
bireysel emeklilikte 56 olan yas siniri bile cok geldiginden gecen ay iptal ettirdim.
bu ülkede bundan daha büyük sorunlar var ve biz bu kadar dertle zaten cok fazla yasamayiz.
Ölülerden mezarından alıp çalıştırmak gibi birşey bu zaten mevcut sistem işçiye emekçiye nefes aldırmıyor daha fazlası mi var birde bunun.
72 yaşına çıkarılması şuan için imkansız. Bana kalırsa 72 deyip gelen tepkilerle bunu 68 yaşa indirecekler.

(bkz: Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek)
vay şerefsiz cehape. yine ne işler açtın başımıza. ulan kılışdar sen yok musun sen.
gaslighting
mobbing
sosyal küfür
abesle iştigal
münasabetsizlik
kendini bilmezlik
nerede yaşadığını bilmezlik
yönelim bozukluğu
ruhsal soykırım.

biri beni durdursun

biri şunları dürtsün.
adamlar 2036 ya kadar iktidar olmaya garantilemiş de 2036 emeklilik yaşının ilk aşaması olan 60 a yükseltmeyi planlıyorlar.
insanlar gerçek hayatlarını yaşamasalar da olur diye düşünen bir sistem de pek şaşırılacak bir karar değildir.
zorunlu bes'ten şaşırtmayan açıklamadır. emekliliğin kaldırılmasından önceki son düzenlemeler. sigortayı da isteyen kendi yapar kısmına geldik mi tamamdır.
yeni türkiye ve evet'in sonuçları bunlar. kendileri kıyak emekli olduğu için sorun yok. insanların çoğu emekli olamadan mezara giriyor. en ideal emeklilik yaşı 50'dir.
sayın erdoğan dün gece fetih yıl dönümü için konuşuyorlardı. içi burkan gaflara sahne olan bir konuşmadan iyi bir şeyler yakalamaya da çalıştım elbet ama nafile.
istanbul'dan söz etti konuşmalarında genel olarak reis-i cumhur. geçmişte yaptıklarınızı takdir ediyoruz elbet ama adama sorarlar. bu insanlara yazık değil mi ?
asgari ücret 1400 lira ülkede, en sıradan illerde bile kiralar 1000 tl ye dayandı. hedef 2 milyon istihdam sloganıyla yola çıkıldı ama insanların aldığı paralar 1400-1500 tl civarları. ki suriyelilerin olduğu bir piyasada bu paralar bile işverene yüksek geliyor.
bu kadar insanı devlette istihdam edemezsin ki yeterince şişirdiniz kendi adamlarınızla devlet kadrolarını di mi ? 1 kişilik işi 139 kişi yapıyor. özel sektörle görüşmeler yapıyorsunuz. özel sektörde insanların analarından emdiği sütü burnundan getiriyorlar. hafta sonu çalışıyor insanlar kimilerine zorunlu mesai diye yutturuyorlar bu durumu. millette garibim üç kuruş fazla alacağız diye gidiyor. maaşlar doğru düzgün yatmaz, mesailer ödenmez. mesai saatleri gün 30 saat olsa 26 saat felan olacak hani, işçi hakkı yok. insan kaynakları yok. iş güvenliği yok. ölene kadar çalışsın insanlar ne olacak ki! verimlilik değerlendirmeleri ile insanlara makine muamelesi yapılıyor özel sektörde. şu kadar yılda şu kadar çalışmalı şu kadar saat üretmeli diye. bunu söyleyen endüstri mühendisi arkadaşım.
bir kaç yıl önceye kadar bir emekli ikramiyesi bir ev alıyordu artık o bile imkansız hale geldi birçok şehirde. bireysel emekliliği siz insanlar birikim yapsın diye mi getirdiniz kötü günler için ? siz de farkındasınız bu emlak balonunun ne kadar şiştiğinin. ikisini toplasak bir ev alır umuduyla yaklaşılmaya başlandı artık ülkede.
basit bir domates fiyatını bile kontrol edemeyen bir devlet olduk aq. rusya'dan buğday alıyoruz. şubat ayında rusya ile mutabakatlar imzalandığında nisan mayıs aylarında domates ihraç edileceği belliydi. meyve sebze de eksilsin sofradan 2 hafta yemesinler ne olacak!!! geçen yıl patates böyleydi. stokçu, aracı bilmem neci diye ağlamayın siz devletsiniz aq. şu toplumdaki tüketim çılgınlığına bi bakın arkadaş, şu borçlanmaya, şu anlamsız pahalılığa bir bakın.
onu yaptık, ülkeyi aldık buraya getirdik demekten vazgeçin artık. yapacaksın tabi aq sen devletsin bu senin asli vazifen. bununla övünme. metro ile köprü ile övünme artık. bir seçim kazandırdı zaten bunlar. (bkz: orta gelir tuzağı) ile uyuttunuz milleti. kaymağı yiyenler aynı. bugün siz yarın başkaları.
72 de az olmuş bence ölen elensin.
(bkz: yazık)
tamamen kaldırılmadan önceki son düzenleme. sadece türkiye'de değil dünyanın diğer diyarlarında da gözlemlenen bir politikadır. denecektir ki "ama oralarda ortalama yaşam, standart, şöyle böyle..." bunlar doğru; hatta bir tane de ben ekleyeyim, bizim idareciler başka ülkelerde insanlara faydalı hadiseleri hiç üzerlerine almazken, nerede insanların aleyhine bir hadise varsa hemen yapışırlar, tıpkı "yeni gelin-yarak" analojisinde olduğu gibi. ancak bu emeklilik meselesi gerçekten global bir gelişme.

aslında "belli bir süre çalışıp yaşlılıktan önce emekli olma" zannedildiğinden çok daha yeni bir kavram. mesela dünyada ilk uygulayan ülke almanya ve sene 1889, yani atatürk'ten bile genç. ne oldu bu sisteme şimdi? şişti. emeklilik ilk uygulanmaya başlandığında sanayi devrimi en olgun zamanında, işçi hak ve hareketleri taze, dünya nüfusu bir buçuk milyar ve bugün bildiğimiz yaşadığımız hiçbir uluslararası ekonomik ve politik sistem henüz hayal bile edilemiyor, dünyanın çoğu sömürge altında, vs. vs.

dolayısıyla bugünün 7.5 milyarlık ve yarın ne olacağı hesaplanamayan, kaypak ve elle tutulamayan global ekonomi politik aleminde kumar oynamaya alışmış devletler için emeklilik kavramı bahşedilemeyecek bir lütuf. dünya devletlerinin işi zengini daha zengin yapmak, kitlelerin iletişim özgürlükleri ile, sağlığı, beslenmesi, zekası ile oynamak, kitlesel deneyler yapmak. "insanı insan olarak görüp insani durumları iyileştirmenin insana hakaret olduğu"nu pompalayabilecek bir manyaklığa eriştik çok şükür.

tabi insanları emekli etmeyerek, üstüne yeni ekonomik alanlar yaratmak yerine üretimi robotlaştıran, dolayısıyla yeni nesillerin bir iş bulabilmesini (üstelik o bile sonuçta ne olacağı belirsiz bir iş) engelleyerek toplumsal travmalara zemin hazırlayan, tüm bunları da "dinamik kapitalizm" diye paketleyerek satmaya çalışan bu ulus-şirket-devlet sistemleri insanların bütün gelecek beklentilerinin, güvence ve aidiyetlerinin altını oymaya devam ederek büyük mesafe katedeceklerini hesaplıyorlar.

kolay gelsin.
Ya millet emeklilik yaşının 72'ye yükselmesinden şikayetçi. Bu ülkede milyonlarca kişinin böyle bir hayali yok. Step step. Yani adım adım. Emeklilik hayali kurabilmek için ilk önce iş bulması gerekiyor.
Benim tavsiyem ölene kadar durmadan çalışsın kişiler, ölünce emekli etsinler.
Emeklilik maaşını da çocukları alsın.

not: ciddiye alma yazdıklarımı.
102 yaşına çıkarılsın, herkes rahat etsin.

gelişmiş ülkelerin refah düzeyine ulaş, sağlık sistemin cillop gibi işlesin, insanlar, ay sonunu nasıl getireceğiz diye düşünmesinler kara, sonra özen başka şeylerine.
ortalama yaşam ömrü zaten 78. emekçi insanların parasına göz dikmiş aç köpekler.