bugün

mezuniyetten mezara işsizlikten ağlamaya aday bir meslek mensubu.

(bkz: allah kurtarsın)
emekliliği olmayan, cenazesinin eczanesinden kalktığı ,doktor yarısı sayılan meslek gurubu.
eskiden pezemengidi artık sex işçisi oldu bence aynı yolun yolcusu, ah sözlük bi anlatsam sabaha kadar ağlarsın berimi zina etsinler...
bir çok konuda ücretsiz danışmanlık yapan meslek. hele bir de semt eczanesiyseniz ve yaşlılara biraz güler yüz gösterdiniz mi sıçtınız demektir. muhattap olacagınız istekler bitmez. şöyle ki:

- oğlum hiç hastaneye gidemicem ilaçlarım bitmiş ver bana sen sonra yazdırırsın.

- sen bilgisaraydan görürsün bizim oğlan kaç puan almış sınavdan.

- (tlf çalar) annecim (!) ben x teyzen. kimlik numaram lazım da evde kimliğimi bulamıyorum. sen bilirsin bi zahmet.

- içeri iki yaslı amca girer. biri gülerek diğeri için, lan bununki kalkmıyomus bi ilaç ver eki eki.

- sende benim bi oğlumsun yanlıs anlama, oğlum askerden geldi 3 günlüğüne, bi hap ver gelin hamile kalmasın.

+he teyze. inşallah.

ilaveten (#6128497)
son yıllarda devletin altını oymaya çalıştığı meslek gurubu.
işsiz. *
rte'nin açıklamasına göre ilaçlar bakkallarda, marketlerde satılacakmış yakın bir zamanda. ne olacak peki? halk daha az yürüyecek, bakkal üç kuruş fazla kazanacak, 5 yıl üniversite okuyan eczacı ise işsiz kalacak.

edit: eczacılık 4 sene değil, 5 sene okunuyormuş. (bana bebegim de)
bu hükümet ve yandaşları 1 yıl, olmadı 6 yıl sonra defolup gidecekler ancak bu mesleğin mensubu olan on binlerce insan daimi kalacaklar.

(bkz: sel gider kum kalır)
büyük çoğunluğu pastanede tezgahtan seçtiğiniz kurabiye çeşitlerini paketleyen tezgahtar gibi sadece reçeteye bakıp ilaç kutularını veren, sigorta tahsiltınızı yapan esnaflar durumuna düşmüş üniversite mezunlarını tarif eden kelime.

niyetim kimseye olumsuz bir gönderme yapmak değil. ama maalesef gerçek bu. eczacılar o kadar okuyup sonunda ortaokul-alise mezunu kalfalarının/çıraklarının bile reçeteyi okuma becerisiyle yapabilecekleri bir esnaflığı ifa ediyorlar. keşke öyle olmasa...
başbakana göre bildiğin esnaf.
her ilaca 'sabah akşam tok' yazan insanlardır.
1 yıl sonra marketlerde ilaç reyonunda kasiyer olmak için başvuru yapacak olandır. *
salt halkın iyiliğini düşünen sağlık perileri. cahil halk bunlar olmadan, heath ledger gibi vefat edip gider.

bütün isyanları bu yüzden. canlarım benim.
eczaneyi bunlar açar, bunlar kapatır. bakmadıkları reçeteden ilaç verilmez.

ne de olsa halkın sağlığını düşünürler sadece.
sağlık danışmanıdır efendim bilmediğini gelip bundan öğrenirsin.ama vefalı türk halkının yere yere bitiremediği konumdan kurtulamayandır.
sağlık danışmanı ile sağlık lisesi mezunlarını bir tutan ve eczacılığın yanlızca ilaç satıp tansiyon ölçmekten ibaret olduğunu sanacak kadar dünyadan bihaber insanların asla eleştiremeyeceği mesleğin sahibidir.
işe giderken ilacını evde unutunca panik yapmayandır.
5 sene okuyup ticarethane açmaya çalışan, yattığı yerden para kazanan tüccar. ha! arasıra tansiyon ölçmeyi becerip bununla gurur duyanlarını da bolca görürsünüz. yaptıkları tek iş doktorların yazdığı pusulayı (veya alış veriş listesini) eline alıp isteklerini vermektir. "şu ilaçları kendim üreteyim de şu ülkeye faydası olsun" diyen çıkmaz. eczacılık anlayışları bakkal işletmeciliğinden öte değildir.

eczacılar hakkında açılan davaların hepsi yolsuzluk ile ilgilidir. bu tür hırsızlar para ile sattıkları ilacın küpürünü kesip devletten tekrar parasını alarak haksız kazanç sağlamak karaktersizliğini bir hak gibi görürler. sattıkları ilaçların etkisi ile ilgili hiçbir sorumlulukları bulunmaz. eczacı verir sorumlu doktor olur. resmi kurumda çalışan bir doktor günlük 20 milyarlık ilaç yazar ama kendine verilen para günlük hesaplanırsa 50 milyondur. pekala eczacı bu 20 milyarlık ilaçtan 3 milyar kazanırken (hemde hiçbir sorumluluk kabul etmeden kafasını çalıştırmadan veya çaba göstermeksizin) doktora verilen 50 milyon hangi vicdana sığar. uzmanlık için 5 yıl daha okuyan bir uzman doktor özel muayenehanesinde 200 milyon istediğinde çok görenler pazarlığa girişirken, yazdığı reçetede ki 2 milyar liralık ilacı alırken hiç eczacıya itiraz etmez. düşünün doktora 200 milyon lirayı çok görüyorsunuz ama eczacı yazılan reçeteden oturduğu yerden 300 milyon kazanıyor.

işin garibi doktorlar verilen ilaçtan dolayı hasta bir zarar görürse meslekten atılabilir, işinden olabilir hatta hapse girebilir. eczacı ise doktor yazmış bende verdim diyerek işin içinden sıyrılır. fakat eczacıda çalışan cahil bir çırağa verilen para hak iken doktorun vizite ücretine gelince ne yaptı ki pozisyonuna girilir. ayıptır ayıp... siz hiç yolsuzluktan dava açılan doktor gördünüz mü? ciddi bir iş yapan doktordan fazla kazanan eczacılar çok mu adaletli?
yeri geldiğinde bilgisiz doktorun reçetesini düzeltip hastayı kurtaran, 5 yıl okuduktan sonra bir de maddi riske giren, yanlış ilaç verme konusunda doktor kadar risk sahibi olan meslek grubudur.

suya katılıp içilmesi gereken antidepresan damlayı, ''gözüme damlatacam di mi?'' diyen hastanın kör olmasını önleyendir.

aynı etken maddeli 3 ilacı 6 aylık cocuga yazan doktorun recetesini doktoru arayıp düzelttirip, çocugun hayatını kurtarandır.

hastasının ateşlenen cocuguna sabah 4 te eczaneyi açıp, ilaç verip, tarif edendir.

nitrat içeren kalp ilacı kullanan hastanın, viagra alacakken durumu izah edip vazokonstruksyondan ölmesini önleyendir.

kısacası,

hastasına ücretsiz danışmanlık hizmeti verendir. hastasını yönlendiren, bilgi sahibi edendir.
hakettiği itibarı göremeyen meslek erbabı. mahallenin doktoru, ablası,abisi sağlık danışmanı.. hangisini yakıştırırsanız. ama şu anda mesleklerinden olmak üzereler ve okuduğum kadarıyla bazı at gözlüklü arkadaşlar olayı kendi işlerine geldikleri gibi yorumlamışlar.peki cevabını çok merak ettiğim bikaç sorum olacak müsaade buyurursanz. 30 tl ye aldığınız bir ürünü resmi reçeteye 3 tl ye vermek ne kadar da akıllıca değil mi? ama hep olumsuz yönden bakmayalım isterseniz , zira çok iyi planlar da yapılıyor eczacılar açısından ; mesela marketlere reyon eczane, eczacıyı da reyon görevlisi yapmak gibi parlak fikirler bunlardan birkaçı . beş sene reyon görevlisi olmak için okuyor ya eczacılar.

şimdi bir de halk açısından bakalım isterseniz market eczanelerin yararlarına. şu anda eczanelerin verdiği gibi hizmet verebilecek mi sizce? semt eczanelerindeki o içtenliği bulabilirler mi dersiniz? hasta iyi aydınlatılabilir mi , öyle bir fırsat olur mu market reyonunda? hasta her ilacını en ince ayrıntısına kadar sorabilir ,oturup rahatça sohbet edebilir mi?....

ilk önce muayene ücreti tahsildarı yapıldılar , şimdi de reyon görevlisi olmak için zorlanıyorlar.yarının ne olacağı meçhul onlar için.

ne olursa olsun kesinlikle bilinmelidir ki ; eczacılık market reyonuna sıkıştırılabilecek kadar basit bir meslek değildir.
Günümüzde devlet politikasından dolayı hastalarına artık Müşteri gözüyle bakan meslek grubudur.
halkın gözüyle parayı götüren bunu yaparken yatan kişilerin mensup olduğu meslek grubu. okurken ne kadar zor olduğundan kimse bahsetmiyor. bi de dışarıdan hakettikleri saygıyı grmyrlar. neymiş esnafmış kolaysa başına gelsin o zmn...
çok ihtiyaç olunan meslek gruplarından.
şu an ölümüne muhtacım mesela.
ya harbiden salak bunlar suratsız ve de çirkefler.
eczacıca dilini kullanan meslek grubudur. konuşma dili olarak değil tabi, yazı olarak bu dili kullanırlar. böyle arapça, farsça karışımı bir yazı. ama kesinlikle osmanlıca değil. doktora gittiğinde doktor şu ilaçtan günde şu kadar kullanacaksın dediğinde unutmayacaksın, gerekirse kenara not alacaksın. he tamam deyip eczaneye gidip ilacı alırsın, unutursan eve gidince kara kara düşünürsün.

" lan günde 3 defa mıydı bu? aç mı tok mu yazıyor burada? ne sikim yazı bu amk? "

baksan senin benim gibi konuşan bir insan evladı. yazıya geldiğinde insanlıktan çıkıyorlar resmen. hani bütün eczacıların mı yazısı anlaşılmaz olur. sırf ibneliğine yaptıklarını düşünüyorum.
1 numara meslek. tıp olarak geçiyor hem de temiz iş. (bkz: psikolog) o en birinci.