bugün

insanın sınırlarını zorlayan bir iştir. evet bir iştir diyorum çünkü ağırdır ve bedeli ağır olabilir, üstelik emeğinizin karşılığını alamayabilirsiniz de! düşünürken bir demirci olabilirsiniz ve dövdüğünüz korla şekil vermeye çalıştığınız bir demir değil ruhunuz olabilir... somut olmayan birşeye şekil verme çabası da işin kör noktasıdır. kızgın bir ruh kadar acı verici birşey daha yoktur bedene saplanan. kızmışsanız eğer o an hiç düşünmeden katil olabilirsiniz, katil olamadınız mı? en azından hayal edersiniz, kanın tadını merak edersiniz örneğin...açık unutulmuş bir musluk gibi bedenden alelacele dışarıya akışını... yahut başını sadece bedeninin üst kısmı olduğu için zorunluluktan taşıyanları başsız hayal edebilirsiniz abartabilir ve testerevari hayaller kurarak, hayalgücünüzü işkence boyutlarına taşıyabilirsiniz. ama vicdanınız buna engel olur hemen ya da ömür boyu hapislerde çürürsün korkularınız... vicdan insanın düşünsel yargıcıdır kendi kendine yargılar ve kırar kalemi . idamı hayal edersiniz ve ipe giderken dahi düşünmeye devam edersiniz. infazınıza karar veren şimdi de verdiği kararı yargılıyordur. bir gün çok mutlu bir şekilde evinize dönersiniz, kapıyı açarsınız ve zıplamaya başlarsınız sonra yine o şeytan kılıklı düşünce gelir ve sorar:

- sahi bugün neden mutlusun?
-mutluyum çünkü iyi bir gün geçirdim.
- neden iyi olduğunu düşünüyorsun?
- ne bileyim dolu bir gündü sanki.
- ne yaşadın?
- sabah işime erken gittim, öğleden sonra uzun zamandır aradığım bir kitabı buldum ve okumaya başladım, arkadaşlarımla buluştum ve çok eğlendim.
- ya peki gerçekten sana faydası var mı bunların?
- sorumluluklarını yerine getirmek insanı rahatlatır.
kitap okumak ufkunu genişletir.
arkadaşlarla zaman geçirmek sosyalleştirir.
- tamam da bunlar seni gerçekten mutlu eden şeyler mi, yoksa mutlu olman gereken şeyler mi?
- tabi ki mutlu eden...
-bence değil. düşünsene senin bütün bunları yaptığın yani dünyada olup bitenleri unuttuğunu sandığın zamanlarda birileri birilerini boğazlıyor, çocuklar istismar ediliyor, birileri gasp ediliyor, birileri karnı aç uyuyor, birileri biten ve yitenlere ağlıyor, birileri kendini öldürüyor...

-iyi de banane bunlardan şu an mutluyum ve düşünmek istemiyorum.
- nasıl olur bunları sen düşünüyorsun
- sen düşündürüyorsun
-ben kimim?
- düşünce
-güzel peki kime aidim?
- bana
-o zaman senin dışında dönen bir dünyanın bu kadar içindeyken nasıl mutlu olabilirsin?
-olmayayım mı?
-ol tabi! olabilirsen dünyanın en mutlu insanı ol şimdi! düşündün bir kere...

(bkz: böyle bişi)
çok garip düşünmek, hiç düşünmemeyi.
bazen gerekliliği hakkında şüphelere düştüğüm davranış. hayatta bazen öyle durumlar oluyor ki, günlerce aylarca üzerine düşünüyorsun. sonra o olay gerçekleşiyor ama yaptığın tekrar anlık bir karar. yani öncesinde aylarca düşünsen bile verdiğin karar o anın şartlarına bağlı oluyor. çoğu güzel olay fırsatları zamanında değerlendirerek, tesadüfen oluyor. kötü olay da o şekilde.

daha doğrusu düşünmek ancak şu şekilde faydalı oluyor. geçmişi ve geleceği düşünmeyeceksin. sadece karar verirken düşüneceksin. o an hemen hızlı bir şekilde düşüneceksin. şu anda ne yapman gerektiğini düşüneceksin. geçmişi ya da geleceği düşünmek hiçbir boka yaramıyor.
düşünmek zor iştir. muhtemelen bu nedenle, çok az kişi düşünür..

bir keresinde büyük bilim adamı einstein'a '' bir mil kaç fittir? '' diye sormuşlar. einstein beynimizi ezberden çok düşünmek için kullanmamız gerektiğine işaret ederek, '' bilmiyorum. herhangi bir kaynak kitaptan iki dakikada bulabileceğim gerçekle beynimi neden doldurayım ki? '' diye cevap vermiş.
'' çaresi olmayan şeyler düşünmeye değmez, ne olmuşsa olmuştur. ''
*
---------- düşünürüm ----------

dağlarda uçurumlarda , yarların en sarp yamaçlarında yalnız başına açmış bir çiçeği düşünürüm. bu bütün görkemi ile açmış çiçeği ne bir gören ne bir hatırlayan olacaktır aslında.

gökkuşuğının tüm renklerini içmiş ve dışarı taşırmış olan bu garip çiçeğin bu sadece hoyrat şimal rüzgarına binmiş, görünmez atların cirit attığı tenhalıkta birkaç günlüğüne yaratılmasındaki hikmet ne olabilir acaba.

bir bebek düşünürüm sonra . uyuyan bir bebek. ondan daha yalnız ama ondan daha fazla insan kokan bir varlık düşünülebilirmi? hem bebek. hem uykuda. yani gaflet perdesini iki defa aşmıştır.
o çocuğu düşünürüm işte.
onu düşünürken mayıs sabahının buğusu üzerinden tüterken, akdenizin lacivert atlasının üzerindeki erguvan patlamalarını , zorlumu zorlu geçen bir kışı sonunda gevşeyen buz tabakalarının altından boy vermek isteyen kardelenleri vede hz. adem in çocukluğunu yaşayamayışının ardındaki sırrı hatırlarım.
----------------------------anonim-------------

---------------------------------------------------vesselam
düşünüyorum, demek ki bişey var.
çok düşünüyorum, o halde çok yaşayacağım.*
gerekliliğine istinaden paradoik bir açılım getirtediğimizde anlamdırabildiklerimiz öylece havada kalıyor oluşu - mu? na hedonik yaklaşımın sadece görünen sığı kısmına işaret eden bilinçlilik insanın düşünen bir hayvan olmasından kaynaklanan yaftası dogmacılıktan feriştahı ağlamış bilimsellik ahlakının yanılsamasından öte, egzistansiyalizmden beri insan yapısındaki lazım gelen gerekliliklerin varolduğunun veya olmadığının veya kişiden kişiye değişen zeka seviyesinin düzleminin dengesi aslında yaradılıştan doğan, gelen pragmatik koalipikasyonların her bireyde eşit ölçüde varolmayışına gönderme yapıyor oluşunu anlamak ve bu yönde yapılan düşünme eyleminin eylemsellik olup olmadığına karşı oluşturulmuş tezlerin sahilik bakımından gerçeklik verip veremediğine yorum getirmek hiç kuşkusuz hak olan düşünme varsayımının temellerini sarsacak bir algılayışın temellenmesine yol hazırlar ki; insanların kader anlayışından öte dünyada vüku bulduklarında bir eşitsizliğin ortasında olduklarını anlamaları gerekir, farkına varmaları gerekir oluyor olması gerektiği düşünmenin ambiane tabiriyle her babanın harcı olmadığı, bu harç için gerekli çimento ve su kıvamının doğuştan gelen özelliklerle bezenmesi gerektiği gerçekçiliğine uyması gerekir.

''siktir edin düşünmeyin'' demek, çok yüzeysel bir algı gibi anlaşılsada özünde doğanın gerçekleriyle bezinmiş bir realite yatar.
taktığınız kulaklıklardan yükselen müzik eşliğinde yolda yürürken gerçekleştirilirse harika olabilecek eylemdir.
düşünmek, insan denilen varlığın özel şekilde organize olmuş madde olarak beyin'in en yüksek ürünüdür. düşünmek insan toplumuna has emek ve konuşma gibi etkinliklere ayrılmaz bir şekilde bağlıdır. bunun için insan düşüncesi konuşma ile çok sıkı bir yakınlık içindedir. ve bu yakınlığın sonuçları dilde ifadesini bulur. düşünmeyen insan yoktur. her insan düşünceleri ile yaşar. fakat bunun farkında değildir. yalnız herhangi bir sorunla karşılaştığı zaman düşünce sisteminin faal olduğu yanılgısındadır. aslında her nefesinde beyin düşünmek eylemini uygulamaktadır. düşünüyorum öyle ise varım diyen ünlü düşünür, jean paul sartre düşünmek eylemini tam anlamıyla ifade etmiştir.
Dimağa yaptırılan antrenman. Amma velâkin kimi zaman fazla yüklenmeler* sonucu hoş olmayan sonuçlar doğurandır.
(bkz: düşünmek)
hindiyi papağandan ayıran en önemli fark.
elinde olmadan sürekli beyinde dolaşan hayal dünyası. iş dünyası, aile, özel yaşam, hobiler, fobiler, korku, sevgi, atılan adımların tümü.
iyi bir ruh halindeyken o ruh halini destekleyen olgular, kötü ruh halindeyken de o ruh halini destekleyen olguların beyinde dolaşması.
gelecekte ne olacak, geçmişte yaşanan kayıplar bunların beyindeki fırtınası.
sürekli geleceğe yatırım geçmişteki kötü olayların peşini bırakmaması.
üzerinden zaman geçsede silip atılamayan herşey.
yalnız kalındığında paranoyakça şeylerin kafada gezinmesi.
hep birlikteyken o anki duygu alışverişi yerine insanların açıklarının aranması.
iş yerindeyken birbirinin kuyusunu kazmaya çalışmak ve sürekli yeni fikirler üretmek.
sonrada güzelim dünyanın çivisi çıkmış diye ağlamak.

her şey insanlar için
sadece olumlusu güzel.
diğerleri boş.
öyle güçlü ki düşünceler. kötü düşünceler kötülüğü, iyi düşünceler iyiliği simgeliyor ve onları çağırıyor.

(bkz: sevgi dolu bir dünya için olumlu düşünce)
insanın yapmaktan asla vazgeçemiceği eylemdir düşünmek. yeri, zamanı, mekanı yoktur herhangi bir konu hakkında herhangi bir ortamda aniden beyinimize uyarılar gönderilir ve buda bizi düşünmeye sevk eder. düşünmek bazen insanları delirtebilir, bir konu hakkında çok fazla düşünmek o konu hakkında sürekli fikir üretmek beynimizi çok yorar ve düşünmek istememeye başlarız ancak beyin düşünme konusunda ısrar eder ve düşünmeden duramayız. bazense düşünmenin çok yararı olur, yazılılarda herhangi bir soru üzerine uzun uzun düşündüğümüzde o soru hakkında bir fikrimiz olur ve soruyu cevaplayabilir. düşünmek hem iyi hemde kötü bir eylemdir.
insanı diğer canlılardan ayırdığı sanılan özellik. sanıldığı gibi mi? hayır. sadece öyle anılıyor.
Benimle olmak nasıl bir duygu acaba? Beni yolda görmek mesela. Manasız gözlerim, soğuk konuşmalarım, içime kapanık hayatım. Küçük bir salyangozu elimde gezdirirken saydığım kabuk kıvrımları. Ne hissettiriyor acaba insanlara? Hiç düşünmemiştim.
herhangi bir hamlenin, hareketin, sözün, olayın... vs öncesinde, muhtemel sonuç ve etkilerin yararlılığı için, sonrasında ise bu sonuç ve etkilerden ders çıkarabilmek için, konunun önemine bağlı olarak değişen bir sürede yapılması gerekli olan eylemdir.
ancak öyle de bir şeydir ki; aklınızı oynatmanıza ya da öyle hissetmenize sebep olabilir. yapmaktan kaçmaya çalışır türlü türlü şeylerle uğraşırsınız ama başınızı yastığa koyduğunuzda bu kaçış esnasında uğraştıklarınızı silah gibi kullanıp sizi kıskıvrak yakalayabilir, esir alabilir. aslında o yakalayan(lar) düşünce(ler)dir ki bu ayrıntıyı vermek bile bahsettiğim eylemin bir sonucudur tüm yazdıklarım gibi. kendisini açıklamaya çalışırken bile sizi yorar. başlangıçta küçük bir kar topudur düşünce ama düşündükçe çığ olup üstünüze üstünüze gelebilir. uzatmış olsanızda düşünmekten kendinizi alamayabilirsiniz. bu durum bir noktadan sonra çığlık atmak isteği uyandırabilir. konudan konuya geçerek yapıldığında, ki öyle olması muhtemel, 'deliriyorum galiba' dedirtir ve gördüğünüz üzere dallanıp budaklanırken başa da dönebilir.
Şahsi kanaatimce eglenceli olduğuna hükmedilmiştir.
en büyük yaratım süreci... düşündüklerimizi yaşıyoruz.
şuanki bilimsel araştırmalar neticesinde, en gelişmiş düşünme yetisi insanda bulunmaktadır. birtakım kimseler hayvanların düşünemediklerini söyleseler de, yapılan deneyler neticesinde hayvanların da düşünebildikleri, ancak bunun insana oranla çok düşük olduğu açıkca ortaya konulmuştur. düşünmek ayrıca beynin en kolay kullanılan ve beyni en az yoran eylemdir.
beyne yarar. *
bir fotoğraf gördüğünde o ana gitmektir. birden o anı yaşamaktır.
yalnız kaldığında geçmişe dalmaktır.
işteyken kendini unutmak başka birisi olmaktır.
yürürken bir gün, iki gün, yada on yıl öncesine dalıp gitmektir.
yolculukta gelecektir. gelecek olmadığını görünce umutsuzluğa kapılmaktır.
sevilen kişinin yanında çocuk olmaktır.
karşıdan gelen tanınmayan birinin gülümsemesiyle bir anda tebessüm etmektir.
histir düşünmek. tüm hareketlerin başlıca sebebidir.
var olduğumuzun en büyük kanıtıdır.

(bkz: düşünüyorum öyleyse varım)
düşündüğümüz şeylere bağlı olarak eğlenceli veya bunaltıcı olabilen bir eylem.