bugün

kalkıldığı sürece sadece anlık yaralayan tecrübe. kalkmazsak sorun olur.
reflekslerim iyidir ama gözümden düşerken tutamadım.

barış.
insan gözden düşer
Gönülden düşer
Ayağı takılır düşer.
Mühim olan düşmek değil, sapasağlam ayağa kalkabilmek. Hatta bazen düşmelisin ki bulunduğun yerin kıymetini bilesin.
Kime, nereye?
tek bir ortak yönümün dahi olmadığına çok emin olduğum birinin paylaştığı müzikten hoşlandım..
" Karanlık günler de olacak.
Düşeceksin de.
Yaralar da açılacak.
O zamanlarda şunu unutma; Tünel bitecek.
Kalkacaksın da, kabuk da bağlayacaksın. "

Düşülür, takılmamak lazım.
5 kez zıplar üzerine de filtre içersen uykun açılabilir..
henüz işten çıkmadım paydosu bekliyorum. bakma sen bana öyle birden hayat enerjisi geldiği gibi gitmesi bir oluyor. duş alır uzanırım . gacılar parmak şeklinde tuzlu kurabiye yapmışlar. güzeldi ama uykumu getirdi.
Ispanaklı kek noldu sen onu söyle. Uğraşmak yerine şoka gidip paraya kıyıp aldın glb.
(bkz: kanala düşen adam)

ben de şok merdiveninden düştüm. hepi topu 3 basamak ama başardım. düşmüşkrn oturup dinlendim fırsat bu fırsat iki üç bildirime baktım açıp. iyiydi yani. insan kendini tanıma zaman ayırma fırsatı buluyor.
https://open.spotify.com/...si=GtHN0gQdQruUBNb8NM90nw

Haydi hep birlikte.... :((
Geçen yürürken hafif sendeledim ama düşmedim. Yanımdaki salak herif "yalnız düşsen gülerdim eheheh" dedi. Gıcık olsam da asla belli etmeden, sahteden bi ihihihiih dedim.
Puşta bak, sinsice düşmemi bekliyormuş. Gülermiş...
Allah bunların yanında kimseyi düşürmesin ya.. cidden herkes yılaan.
Boşver düşmeyi de hangi şarkısı çalıyordu onu söyle.
Evde Elimde telefonla gezerken takıldım düştüm.. Düştüğüm yerde oturup telefona bakmaya devam ediyorum.
işte benim zorluklarla mücadele yöntemim.. Zorlukları görmezden gelerek aşmaya da çalışmayarak kabullenmek.. Yeri öpmek... Kısır döngü...
Konfor alanı...
Heh arka fonda doğan duru çalmaya başladı.. Ağlarım ben şimdi..
Bu adamın sesi benim gözyaşlarım ile çok koordineli çalışıyor.
(bkz: bırak o kendi düşer).
Ruhun düşmesi vardır birde. Düşürülmesi. Sımsıkı tutunduğunuz o ruhun sizi itip sonsuz karanlığa düşürmesi. Düştüğünüz o karanlıktan çıkabilirseniz ne ala. Çıkamazsanız zulümdür dünya.
Uzun zamandır düşmedim en son 2 yıl önce çamura basıp matrix Leo hareketi yaparak toparlamıştım yaklaşık 10 yıldır düşmedim şükür.
rüyada düşme hissi kadar kötü bir his yok. uyandığında ölecekmiş gibi kalbinin deli gibi atması...
Öyle bir düşmek ki sol bacağının, sol kolunun, sağ bacağının ağrıdan tutmaması kadar düşmek.

Oysa sadece ilk basamağa adımımı atmaya çalışmıştım. Akabinde olaylar ilk filmi tutan seri filmler hızında gelişti. Ayaklarım bir havalandı bir yarım düştüm sonrasında düşerken bir daha düştüm sonra tam düştüm. Kaç kere düştün aynı anda dedim kendi kendime. Şimdi üstünde duramadığım bir sol bacağım ve ağrının an be an yayıldığı bir sol kolum ve sanırım psikolojik olarak etkilenip ben de ağrıyorum diyen bir sağ bacağım ve kalçam var.

Düşene bir tekme de sen vur sözündeki gibi düştüm. Aman siz düşmeyin.

Diyeceklerim bu kadar.
yaş geçtikçe daha da kötüleşen olay.
yaşlılıkta başa gelirse yere gök taşı düşmüş gibi olur. çünkü cüsse çocukluğa göre çok artmış ve uzuvlar daha işlevsizdir.
bayıldığım aktivite.

özelikle iş yerinde düşmeyi ayrıca severim. artık insanlar da alıştı. yine barış abi düştü, bir ses geldi bizim barış düştü dedim.
aiyyy bırış bey iyi misiniz.
ıslak zeminde acımam bütün şovlarımı yaparım.

şokun 3 basamak merdiveninden de düştüm.
düşmüşken oturdum soluklandım bildirimlere bakmıştım iyi geldi.
sağlam basamadık bu hayatta.
yerler hep yaş.
kendiniz düşerseniz kalkarsınız ama sevdiğinizin gözünden düşerseniz eyvah ki eyvah!
9-9-8 puanlarını topladım bugün gene artistik patinajdan. havada burgular falan. havada durdum şahitlerim var. sürekli yere düşmek zorunda mıyım, dilberaydan zorunda mıyım şarkısını kendime armağan ediyorum. neyse. beyefendi geldi kurtarmaya yerden, diyor ki bir sıkıntı var mı nasılsınız? harikayım ya belli değil mi. yerle yeksan üçe ayrıldı bünyem asfalta yapışıp sadece, sence nasılım. dur jimnastik kıyafetleri giyip tekrar düşeyim de puanla. muhteşemim.
eve girdim kapıyı açınca mideme de vileda sapı saplandı, porto rico çukuru oluştu. harikayım.
bir de keşke hep fiziksel düşsek.
zorunda mıyım.

edit: en son entryi de ben girmişim yine başlığa, bi kuple üzdü beni bu durum.
bir çeşit hayat felsefesidir. insana yapışınca kurtulunmaz.
sürekli düşerim, aniden yokoluyorum neredeyim yerde. bi insan hadi karda buzda adeta sörf yaparak düşer dümdüz boşlukta neden düşebilir ki.
ön çapraz bağı kopmuş serik belediyespor futbolcusu gibi oldu ayağım. ayrıca düşündüm de boyu kısa olana ne rahat; hobi olarak düşüp kalksa gene bir şey olmaz. e biz ne yapalım düşerken denge bilmem ne oranını da koruyamıyoruz al sana fazla hasar; neticede yüksekten düşmüş sayılıyorsun. aklımı koru yarabbim. bir de ön çapraz bağlarımı.
dikkatli yürümediğimden ötürü geçen düşmüstüm ancak kalkmam beş saniye bile sürmedi düştüğun gibi kalkacaksın zayıflık göstermeyeceksin.