bugün

the eternal'in sleep of reason (2005) albümünün onuncu parçasıdır. gerçekten çok özel bir parça. hayatı boyunca alkol kullanmayan, arkadaşları tarafından 'alkol kullanmayan metal müzik sever mi olur lan?' şeklide kafa bulunan biri olarak ben de bile içme isteği uyandırıyor.

Endless lies
Dreams that flicker like the dying light
I don't understand myself any more
Chosen words
Careful not to hit you where it hurts
Can't forgive myself this time
As I come crashing to the floor

Hopeful eyes
Looking for a way to get inside
I've turned away for far too long
Open arms
Love you gave me helped to keep me strong
Don't know what you've got till it's gone
Regret I never told you

You are my light
Are you here?
You are my light
Are you near?

All these things I kept inside
I pushed you away, afraid of life
I never meant to let you go
Leave you broken and all alone
Hear me when I say these words
You'll always be my only thoughts
I need you here with me tonight
To cover me with your dying light *
(bkz: depresyona girildiginde dinlenilecek muzikler)

kişisel not: hi hat,ride,crash bu üçünün analarını zikesim var şu an!
http://www.youtube.com/watch?v=n6YuyvP__Z4
canavar gibi gelen 2014 te çıkması beklenen oyun.
ahanda bu da trailer ı : http://www.youtube.com/watch?v=9IM3YE0BZuo
sanırım harran'da geçen oyun. "devlet bize bokmiyi!" diyen zombi hevaller ile eşeklere hallenen diğer sakinlerin kafalarını kıracağız.
http://www.youtube.com/watch?v=PHNmeA7RFxQ
harran'da geçecek zombi oyunu. bu tür oyunları sevenleri bayağı bi mutlu edecektir. oyunun yapımcısı aynı zamanda "dead island"ın yapımcısı olduğu için oyun içi dinamikleri dead island'ı bilenler için tanıdık gelecektir.

bu güzel bi trailer'ı: https://www.youtube.com/watch?v=9IM3YE0BZuo

bu e3 trailer'ı: http://www.youtube.com/watch?v=KalIE_Otylo

bu da gameplay videosu: https://www.youtube.com/watch?v=J2TSCZqcjR0

gece olunca zombilerin coşması çok iyi olmuş.

şubat 2015'te çıkacak galiba bilemiyorum.
Far Cry ı al etrafa asker yerine zombi koy. Tebrikler herşeyi ile bir dying light elinizde.

Adamlar iyi yönlerini falan çakmamışlar direkt oyunu almışlar. Biraz değişiklik yapaydınız..

Yıllar sonra gelen edit: Oyunu aldım ve bitirdim. Far Cry benzetmesi yapmıştım, valla Far Cry bundan çok çok çok daha keyifli bir oyun. Bu ise baya sıkıntılı.

Hikaye zaten sallayın abi ne hikayesi. O kadar banal bir hikaye anlatımı var ki hikayeyi sallamadım bile, oyun da çok sallamıyor.

Oynanış tarafında, oyun kendini o kadar hızlı tekrar etmeye başlıyor ki yani fenalık geçirtiyor. Oyun gerçekten 5. dakikasında ne ise 30. saat sonunda da o. Oynanış gerçekten bir gıdım ilerlemiyor. Silah çeşitliliği zaten komik, efektif olarak farklı ateşli silahlar ve yakın silahlar var. Ateşli silahlar zaten gayet standart, yakın mesafe silahları da tek elli ve çift elli diye teoride ayrılıyor, içlerinde bir iki çeşit var da, animasyonları dışında bir fark yok. Oyunu oynama biçiminizi zerre değiştirmiyor. Yine düşman çeşitliliği de aynı. iki üç farklı düşman var. Standart düşmanlar ve onların daha hızlı ve dodgelayabilen kardeşleri zaten oyunda en çok karşınıza çıkan düşmanlar. Onun dışında orta boy elinde iki elli silahla bekleyen düşmanlar var ki arbalet ile tekte indirebiliyorsunuz. En son olarak brutelar söz konusu, yani sadece mermi süngerleri başka hiç bir özellikleri yok. Asitçi bir düşman daha var ki yani yine bir olayı olmadığını söylemem gerekli.
Oyunun bence en büyük sıkıntısı, oyunun aşırı kopuk parçalara sahip olması, platforming ve dövüşme mekaniklerin var. Bunlar ayrı ayrı yerlerde kullanılıyor ve hiç bir noktada birleşmiyorlar. Ne bileyim duvardan sekip çok düşmanı bir anda indirme gibi bir skill ile mesela çok eğlenceli bir mekanik ortaya çıkarılabilir. Ya da etraftaki nesneler ile daha çok etkileşim verselermiş yine çok daha eğlenceli bir iş çıkabilirmiş. Platforming oyunun hareketi dışında hiç bir işe yaramıyor. Çok büyük bir tasarım hatası bana sorarsanız. Görevlerde düzgün bir platforming yaparak stealth bitirme gibi alternatifler sunulsaymış mesela yine bile bu kurtarırmış oyunu bir noktada. Yok.
Görevlere gelirsek, kendisinden bekleneceği gibi aşırı dümdüz ve tüm oyun boyunca yan görev yaptırıyor hissiyatı yaşatıyor. Arada bir kaç görev üzerine düşünülmüş, onun dışında aşırı sıradan.

DLC ayrı bir komik bu arada, oyuna araç eklenmiş ve yani... Araba koymak bu oyuna harita tasarımını komple yok etmiş, oyunun ana elementlerinden olan platforming tamamen anlamsızlaşıyor. Yani başka da DLC için söylenebilecek bir şey yok.

Türkçe desteğinin olması bu arada ciddi bir artı, satın almamdaki sebep biraz da oydu, ama yine de verip pişman olduğum ücretlerden oldu.

Yani bu oyun niye bu kadar yüksek puanlandı ben onu da anlamıyorum, sanırım coop desteği yüzünden de, yani coop bile bu oyunu bana kalırsa kurtaramaz. ikincisi çıkıyormuş, umarım benzer bir iş çıkartıp yine overrated bir iş olmaz. Bence öyle çıkacak, ben yine aynı şeyi diyerek tüm kitle ile ters düşeceğim.
27 ocakta çıkmış olan oyun. steam de 100 tl. Alasım var alamıyorum. trailerları izlemekle yetiniyorum ....
ya arkadaş güzel yapmışınız evet ama uyuyamıyoruz oyunudur. Hem korkudan hem devamı ne olacak merakından. He bide (bkz: güzel ama ingiliççe)
yeni çıkmış zombili oyun.
oyunda türk karakterler ve tabi ülkemizin bir parçası olan harranda geçiyor.
sadece isim benzerlikleri mevcut yoksa harranın gerçek harran la alakası yok. birazcık avrupa birazcıkta favela karışımı.
oyun sadece 1 saat oynamak ile açıklanamayacak kadar iyi kurgulanmış ve yapılmış.

tamamen serbest bir dünyada istediğinizi yapabiliyorsunuz. ancak gece olduğunda ben efsaneyim i aratmıyor.
gündüz aylak aylak gezen tembel zombiler varken gece ise hızlı koşan en ufak sese yönelen öldürülmesi kolay olmayan hızlı ve öfkeli zombiler sizi gece olmadan saklanıp sabahı beklemeye itebiliyor.

oyundaki güvenli evler sizin gece saklanıp sabaha kadar güvende geçirebileceğiniz yada geceyi beklemek istemiyorum direk sabah olsun yada gündüz uzun hemen gece olsun da bana tecavüz etsinler diyenler için zamanı saran yataklar mevcut.

dead island ın aşırı geliştirilmeşi denilebilir. ancak bu oyunda araba kullanılamıyor.
zaten araba kullanmaya kalksanız motor sesinden tepenize binerler.

şehirde sadece zombi avlayan ve ilerlemeye çalışan insanlardan değilsiniz. mayfa gruplarıyla da savaşıyorsunuz.
prince of persia warrior within gibi duvarlara tırmanıp silah kullanabiliyorsunuz.

ana görevlerin yanında ikincil görevlerde var. buda oyunun oynama süresini bir hayli uzatıyor.
tek başınıza otlar parçalar toplayıp çeşitli araç gereçler ile daha zevkli hale gelen oyun, yeri geldiğinde korku filmini aratmıyor.

oyun iyi olmasını, zamanında abi bu zombi filmleri böyle olmalı diyen ben efsaneyim izleyip ardından prince of persia oynamış sonrasında gta gibi serbest dünya yapalım derken romantizmsiz olmazdiyen bir ekibin çalışmasına borçlu.

walking dead teki gibi üzerinizi zombi işkembesiyle tiksine tiksine bulayıp zombilerin arasından geçip giderken gene aynı şekilde yere yatırılan zombinin kafasını topukla ezmeden tutunda cüneyt arkın gibi savulun lan diye üzerilerine atlamanız mümkün. tabi bu sadece zombilere değil sokak serserilerine de yapılabiliyor.

jade aldemir isimli bayan karakterimiz tabiki en taş hatunumuz. ama ev işlerinden tutunda zombi işlerine kadar her işte hamarat. yani bizim kalbimizi çalıyor. kezban değil ama trip hiç atmıyor demeyeyim.

ayrıca sevecen ana karakterimiz crane tek tük karşımıza çıkan zorlu düşmanımız çocuk zombiyi kucağına alıp ona acı çektirmeden öldürebiliyor.
böyle ben ağır mahalle delikanlısı edasında konuşmuyor bu karakteriniz. yada öyle davranmıyor. gayet makul davranışı olan karakterde kendimi gördüm diyebilrim. (ama tırmanma duvarı antremanlarını bıraktım)

diyaloglar gayet güzel. oyunu ingilizce oynadım. türkçe yamasını umarım güzel hazırlarlar yoksa oyun boka sarar.
dying lightın başlarında bahsettiğim ve fazlasını yapamazsınız çünkü seviyeleriniz iyileştirmeniz gerekir.başlarda basit gelebilir zaten ilerlediğinizde tatmin olacaksınız.
assassin's creed'den ezio'yu al; the walking dead'e koy. Oyun tam anlamıyla bu. hatta benzer motorları kullanmışlar sanırım. ama neyse oyun şahane olmuş.

zor mu evet zor hacı. karşındaki basit adamlar bile kaç vuruşta ölüyor. ama hikayesi osu busu şüphesiz oynatıyor.
ilk bakışta burun kıvırdığım, fakat son 7-8 gündür başından kalkamadığım hızlı zombi parçalama simülatörü. vallaha çok keyifli
(bkz: dying light the following)

oyunun ikinci serisi çıkacak. sanırım aynı oyun motoru kullanılacak. harita değişikliği ve bir kaç movement değişikliği ile süper bir oyun çıkacağına eminim. mayıs ta çıkacak sanırım.
25 senedir pc de oyun oynuyorum, bu kadar sıkan, bunaltan, neyin ne olduğunun belli olmadığı, saçma sapan ve amaçsız bir oyun görmedim."condemned criminal origins" oyunu gibi bir şey yapmaya çalışmışlar ama çok boktan olmuş.

oynamayın, oynatmayın.
yapılmış en iyi zombi oyunu demek haksızlık olmayacaktır..

en son Silent Hill 4: The Room tarafından korkutulmuştum, kendisi bu seriyi bozdu.

özellikle gece ortamı (ve gece ile birlikte ortaya çıkan "night hunter" adlı arkadaşlar) insanı içeri doğru sıçırtır.
ikincisini bilmiyorum ama ilk oyununu hiç sevmedim dedigim zombi oyunu. Kesinlikle dead island çok daha güzel. Dl'nin mapi berbat ve oyunda görev harici yapilacak faaliyet yok. Oyun sürekli karanlık gibi. Keyifsiz kasvetli saçma bir oyun. Neden abartildiğini çözemedim
etinizden bir parça koparıp yemek için birbiriyle yarışan iğrenç iblislere karşı en sağlam strateji, mümkün mertebe kafalarını koparmaya çalışmak olacaktır!

biraz pratik ve alıştırmayla hızlanıyorsunuz, sağlam bir darbe indirdiğiniz aptal zombiler boyunlarından, atardamarlarından fışkıran kanla oldukları yere yığılıveriyor, kafaları üç yüz atmış derece top misali dönerek toprak zemine düşüp yuvarlanırken.
geçenlerde bunun 2 si steamda ücretsiz olmuştu.
1 ini bitirmeden 2 sine geçmeyi düşünmüyorum, acaba ağanın sonu nolacak, bizim ekip hayatta kalabilecek mi, dünya sağlık örgütünün marazlılarla işbirliği arkasında kirli bir tezgah mı var zamanla göreceğiz...