bugün

"ulan yoksa?" sorusunu tekrar sormaya sebep olmuş, sırrı hala çözülememiş geçittir.

dışarı çıkacaktım lan şimdi..
* okuduğum bir kaynakta, çevrede bulunan bir metal parçasının ardından bu olaya sebep olanların, yeni silahlarını deneyen askeriye olabileceği söylenmişti.
hükümet, olayla ilgili belgeleri çok gizli tutup, doğru düzgün açıklamadığı için, gizli tutulan bir askeri olay sonucunda olma ihtimali çok yüksek diye düşünüyorum. ancak belgeleri gizli tutmalarının nedeni başka bir şey de olabilir tabii ki... mesela doğa üstü varlıklar vb. gibi... ki, bu ben dahil kimsenin akıllara getirmek bile istemediği bir ihtimal.
sebebi halen belli olmayan ürkütücü olay.
filminin çekilmesini merakla beklediğimiz olay.
2 şubat 1959 gecesi olan ve esrarını o günden bugüne koruyan, 9 dağcının esrarengiz bir biçimde öldüğü yere sonradan verilmiş isim.
bulgular, olay ve iddialar yukarı girilerde belirtilmiş. benim de bir teorim var. aslında benim değil, bir yerde bununla ilgili araştıma yaparken başka biri bu teoride bulunmuş benim de aklıma yattı.

şimdi 9 dağcı gece yarısı mışıl mışıl uyurken müthiş bir gürültü sonucu uyandılar. belki de sovyet ordusu yakınlarda bir yerde gizli deneyler yapıyordu aynı anda. bunlar da bir geçitte olduklarından çığ tehlikesi akıllarına geldi ve gurubun bir kısmı don atlet olduğu gibi dışarı fırladılar. (bu arada kim o soğukta çadırın içinde de olsa don atlet yatar ki?) diğerleri ise üzerini giyip dışarı çıktı. fakat ilk gurubu bulamadılar. farklı yöne gittiler.

ilk gurup 500 metre içeriye kaçtı ve orada bir ateş yaktı. çığ tehlikesi sürdüğünden çadıra geri dönemedi. ancak ikisi orada ölünce, geri kalan 3 kişi bu riski göze alıp çadıra gitmeye çalıştı. yolda soğuktan öldüler.
ikinci gurup ise epey bir uzkalaştı, ekipmansız çıktıkları için bir yerden yuvarlanıp parçalanarak öldüler.

ama bu durumda bile üzerlerinde bulunan radyoaktif kalıntılara bir açıklama getiremiyor.
dünya'daki en esracengiz olaylardan birisidir. bu olaya hala bir açıklama getirilememiştir. hem ürkütür hem merak ettirir. bence gençler gizli askeri deneylere kurban gitmişlerdir.

http://www.youtube.com/watch?v=4p1On-KhNXs
http://www.youtube.com/watch?v=8rItOKPEiC4
Çözülemeyen esrarengiz olaydır. 9 dağcının başına gelen ilginç ve "x-files" kategorisinde bir durumdur.

http://www.youtube.com/watch?v=m5KmbuSrqEk
Gece gece haberiniz olursa bu olaydan, uykunuzda kendinizi o dağcıların arasında bulabilirsiniz.
Yaşanmış ancak üstü örtülmüş bir olaya sahne olmuş geçit..
ürkütücü olay onlarca gizem onlarca yanıtsız soru kayakçıların ne işi vardı orada neden koskoca rusya da dyatlov geçidi neden çadırlar içeriden yırtılmış neden adamın dili yok neden rus hükumeti bu adamlar anısına koskoca anıt dikmeyi kendine görev görmüş onlarca soru belgeselde de dediği gibi 20 . yüzyılın en büyük gizemlerinden biri. işin ilginç yanı muhsin yazıcıoğlunun ölümüyle paralellikler var çok ilginç.
gerçekten içinde, etrafında, ortasında neler olduğu merak edilesi bir yerdir. o dağcılar oraya nasıl bir keşif hevesiyle gittiler ve hiç hesapta olmayan bir şeyi nasıl keşfettiler ya da ne şekilde o şeyin kurbanı oldular? bu dünyada neler oluyor? ne bileyim; ben daha kendi memleketimde neler olduğunu anlayamamışım. yolsuzluk olaylarının ilk başlarında ölen iki polis neden ödü mesela? herkes bir şeyin belli bir ayrıntısını tutar kafasında, ben de onu tutmuşum. birisi için 'intihar etti' denmişti, inanmıyorum ben, ne oldu o adamlara? ve niye oldu?
Son dönemlerde hakkında film çekilmiş, paranormal olayların gerçekleştiğine inanılan bir dağ geçididir. Geçit ismini, 1959'da esrarengiz bir şekilde bu geçitte kamp yaparken öldürülen 9 kayakçıdan biri,aynı zamanda grup lideri olan Igor Alekseievich Dyatlov'dan almaktadır. Araştırıldığında ne kadar ilginç bir olay olduğu anlaşılabilir, zira grup üyeleri aynı doğa ortamında ölmesine rağmen,hepsinin ölüm sebepleri farklıdır. Bir kısmı hipotermiden, bir kısmı vücutlarındaki kırık kemiklerin verdiği ani şoktan ölmüştür. Grup üyelerinden birinin gizlerinin ve dilinin yerinde olmadığı tespit edilmiş. Yapılan otopsi raporlarında, vücudunda kırıklar olan kayakçıların dışarıdan gelen bir darbe sonucu öldürülmediği tespit edilmiş. Olay yerinde ki ayak izlerinin sadece kayakçılara ait olduğu saptanmış. Ayrıca bölge civarında yaşayan bir yerli topluluğu var. (bkz: mansiler) onlarla yapılan röportajlarda izlenmeye değer.
Eski bir efsane tüyler ürperten cinsten. çocukların öldüğü 1079 m yüksekliğindeki dağ, bu dağın adı yerli mansi dilinde "kholat syakhl" kholat mansi dilinde ölüler syakhl ise dağ yani "ölüler dağı". Efsaneye göre bu dağda çok eski zamanlarda 9 mansi yerlisi hayatını kaybetmiş. bazıları bunun bir toprak kayması sonucunda olduğunu söyler. işte efsane böyle ne az ne çok tam 9 mansi...
tarihin en bilinmez, en karmaşık en sır olan olan olaylardan biri.. korku filmlerinden 10 kat daha zengin malzeme ve gerçek..
burada yaşananlar halen büyük bir sırdır.. ek olarak kamerada son görünen şey parlak bir ışıktır.. olağan dışı bir atraksiyon da ışıksız olsa şaşardım zaten amk..
hakkında çeşitli komplo teorileri kurulan geçit.

bence bu olay hiç bir doğaüstü bir unsur içermemektedir.

dağcılar yorulmuşlardı ve dinlenmek için bir yere kamp kurdu daha sonra orada kamp yapmak için içlerinden bir grup odun toplamaya gitti. bu sırada diğerleri ise çadırın içinde kaldı. tam bu anda orada bir bir sovyet nükleer bombası denemesi yapılıyordu ve dağın diğer yamacında kalan grup- odun toplamaya gidenler- bombanın etkisine doğrudan maruz kaldı ve nükleer şok dalgasıyla aşağıya kadar savruldular. dağın eteğinde dili olmayan kişi bu şekilde dilini kaybetti şok patlamasının etkisiyle kendi dilini parçaladı.

oysa kampın yanında çadırın içinde olan insanlar şok dalgasına daha az maruz kaldılar bu yüzden çadır ve üzerlerindeki elbiseler tutuştu. olayın korkusuyla çadırdakilerden birisi elindeki bıçakla çadırı kesti ve kendilerin dışarı attılar. üzerlerindeki tutuşmuş elbiseleri çıkardılar ve bu sırada nükleer bombanın yüksek ışık düzeyi gözlerini kör etti ve onlarda koşarken kafalarını ağaçlara vurdular daha sonra hem kör kem de çıplak bir şekilde soğuk bir dağda kaldıkları için doğal olarak donarak öldüler.

ruslar da bu olayı bilerek sakladı. çünkü hem nükleer bomba denemesi yaptıklarını kimse bilmemeliydi hem de dağcıların ölümünün sorumluluğunu almak istemediler.

olayda sır, esrar, ufo, cin, peri aramayın. bence gayet açık.
"o dağcılara ne oldu?" diye düşünmekten bir türlü kendimi alamadığım olaydır.

ben bu ölümlerin basit bir sebepten kaynaklandığını sanmıyorum nedense. bir dağcının cesedi bulunduğunda dilinin yerinde bulunmamasının yanında dışarıdan hiçbir darbeye maruz kalmamaları "bu adamlar durduk yere mi öldü?" sorusunu akıllara getiriyor.

kaldı ki çadırın dışarıdan değil de içeriden yırtılması epey enteresandır. bu çadırların insanı soğuktan koruyan, dayanıklı çadırlar olduğunu göz önüne alırsak, o çadırı yırtmak için deli kuvvetine sahip olmak gerekir bence.

sovyet hükümetinin de olayın üzerinde pek durmaması, bu olayı aydınlatmaya çalışanları bir şekilde susturması da bana pek normal gelmiyor açıkçası.

igor dyatlov tarafından -muhtemelen- suyun altındayken çekilen şu son fotoğraf ise ayrı bir konu.

http://ideastracker.files...ss_incident_03.jpeg?w=700
Hadi nükleer desek dil ve göz çıkarma olaylarını nasıl açıklayacağız ? Gerçekten tuhaf.
tarihteki çözülememiş en gizemli olaylardan biridir. olayın rusya'da geçmesi insanı düşündürüyor tabi, rusya amerika'da yaşanan uzaylı olaylarına misilleme yapmak için bile böyle bir şey tezgahlamış olabilir.
korkunçlu geçit.
Bu sabah öğrendiğim ve "haydaaaaaaaa" dediğim olay.
enteresan bir olaydır. 9 dagcinin manası dilinde ölüm dağı anlamına gelen yerde olmesi ve sovyet yetkililerin olayı saklaması isin ilginç yanıdır. 9 dagcinin yanilmiyorsam 5 i soğuktan hipotermi olarak ölüyor. buraya kadar her şey normal. diğer 2 kişinin vücudunda ozellikle kaburgalarinda kirik, bir kişinin kafasında ezilme ve tahrip, ve son kişinin gozlerinin, dudaklarinin, dilinin olmadığı askerler tarafından belirlenmistir.

ayrıca askerler tarafından cesetlerin üzerinde radyasyona rastladiklari, kamp çadırının içeriden (buraya dikkat içeriden yirtiliyor bunu insan gücüyle yapmak gerçekten çok zor bıçakla bile çok ugrastirir) yirtildigi, 9 dagcinin bir şey dolayısıyle panikledigi ve don atlet ile kactigi (buraya da dikkat nasil korkmuslarsa giyinmeye bile vakitleri olmamış) belirlenmistir ve grup üyeleri birbirleriyle alakasız yerlerde, duzensiz bir şekilde bulunmuştur.

bir gerçek varsa bu insanlarin korkudan ölecek kadar korktugudur.
dağcıların rotasında yer almayan, yanlışlıkla gittikleri ve aslında gitmemeleri gereken geçittir. en mantıklı senaryo, sovyet ordusunun bomba denemeleri olanıdır. fotoğraf makinasındaki son poz da gökyüzündeki bombalara ait olabilir. muhtemelen bombalardan birisi dağcılara çok yakın bir yere düştü. çadırın yırtılarak gruplara ayrılmak bununla izah edilebilir. sonra da fark edildiler, bir kısmı soğukta ölüme terk edildi, diğer kısmı giydirildi ve olay çözülemesin diye işkenceye maruz kaldı. geride şahit kalmamalıydı. çadırı bulunduğu yere kurmaları da imkansız, tecrübesiz dağcı bile o soğukta boş arazi yerine yakındaki ağaçların arasına kurardı. bence çadırı ateş yakıldığı sanılan yere kurmuşlardı ancak gizemi artırmak için çadır içten yırtılıp yeri değiştirildi. özetle sovyet ordusunun kendi vatandaşlarını katlettiği olay izlenimi uyandırmaktadır.
Şimdi sizlere bu karışık olay hakkında yürütülen teorilerin çoğunda bir hata olduğunu açıklayarak kanıtlayacam. Sizde bana katılında çözelim artık şu olayı fazla uzadı

1)Nükleer deney diyelim. Bir kere sadece patlama anında patlama yerine çıplak gözle bakılması insanı kör eder. Koyu renk çadırın içinde kör olacaklarını sanmıyorum. Videolarda izlerseniz pilotlar bomba patlama anını sadece gözlük kullanarak izliyorlar.
Nükleer patlama savunucuları kanıt olarak dışarıdan darbe ve herhangi bir iz olmamasına rağmen kırılan kaburga kafatası kemiklerini göstermişler. Peki vücutta kırılması çok daha kolay olan kemikler dururken sadece kafatası kaburga gibi kırılması zor olan kemikler kırılmış, ayrıca bölgede patlama izi yok el bombası değilki üzerine toprak dökünce kaybolsun. etraftaki ağaçlar vs niye patlamadan etkilenmemiş. Herşey yerli yerinde sadece 4 kişiyemi zarar gelmiş. Diğer 5 kişi soğuktan donmuş zaten.

2)Çığ düşmesi hipotezi hakkında: Bir kere kamp kurdukları yamaç eğimi 15 derece ve bu eyimde ölümcül bir çığ oluşması teknik olarak mümkün değil. Hadi çığ düştü insanlar savruldu etrafa çarptı kaburgaları kafatasları kırıldı diyelim. Peki vücutta darbe izi olmadan nasıl kırıldı bir yere çarptıysa iz olması lazım veya bir yere çarparak iki gözü ve dili yerinden kopan insan biraz mantıksız geliyor. Ayrıca elbiselerinin üzerindeki oldukça yüksek oranda radyasyon çığ teorisini çürütüyor gibi. Peki çığdan kurtulduktan sonra neden biran önce gidip elbiselerini kızaklarını çadırlarını vs alıp da ısınmayı denememişler saatlerce donmayı beklemişler buda muallak.

3) KGB ajanları tarafından öldürülmeleri: Bu teoride ise dağcılardan başka kimsenin ayak izi olmaması çok ilginç. Öldürüp izleri temizlemek de çok mantıklı gelmiyor öldürüp malzemeyi ve cesetleri toplayıp giderlerdi askeri alana gömüverirlerdi yada yakarlardı diye düşünüyorum. Ayrıca 5 kişi donarak ölmüş sadece 4 kişiyi vahşicemi öldürmüşler acaba? Vede Darbe izi olmadan kemiklerini nasıl kırmışlar oda muallak.

4)Mansiler tarafından öldürülmüş olmaları radyasyon değerlerine ters düşüyor. Yine aynı şekilde sadece 4 kişiyi öldürmeleri kemiklerini o şekilde kırmaları mümkün değil gibi geliyor.

5) Aralarındaki tartışma sonucu ölümleride mantıksız sönuçta hepsi ölmüş ve de çadırdan uzakta ölmüşler. Öldürülme şekilleride

birbirlerini öldürmediklerini gösteriyor.

>>> Şimdi bütün bu olayları başa aldığımızda
1- Çadırın içerden kesilip dışarı çıplak vaziyette koşmaları
2- Ormanlık alana doğru 500 metre devam eden 8 kişiye ait çorap izi bu izlerden bir tanesi ayakkabılı.
3- izlerin bittiği yerde Ormanın girişindeki sedir ağacının altında yanarak kül olmuş odunlar ve Yuri Krivonişenko ve Yuri Doroşenko'nun cesetleri bulundu. ikisi de yalnızca iç çamaşırı ve çorap giyiyorlardı. Yakmaya çalıştıkları odunlar ise cesetlerinin bulunduğu sedir ağacının beş metre yukarısından kırılmıştı.

Buradan çıkardığım sonuç şu şekilde.
2 kişi Çadırın dışında giyinik diğerleri içindeydi yatmaya hazırlanıyor. Daha sonra dışarıdakilerden biri bir şey tarafından saldırıya uğradı. Diğeri çadırdakileri uyardı çadırı yırtarak veya kapısından çıkılarak 8 kişi hızla ormana doğru koştu. 7 si çoraplı onları uyaranda ayakkabılı şekilde. Takib ediliyorlardı bu yüzden 500 metre boyunca kaçtılar orman girişinde sedir ağacının dibinde izler bitiyor. Tahminen 5 kişi ağaca tırmanmış diğer 3 kişi ise tırmanamadan yakalanmış. Ağaca tırmananlar uzun süre ağaçtan inmemiş güvenli olduğuna karar verdiklerinde ve donmaya başladıklarında ağaçtan dal koparıp yakmaya başlamışlar. Bunun da çare olmadığını farkettiklerinde 3 kişi çadıra geri dönüp malzeme almayı düşünmüşler. Ancak çok geç kalındığından 3 ü geri dönerken 2 si de ağacın dibinde ateşin yanında donarak can vermiş. Diğer yakalananlar ise her ne saldırdıysa feci şekilde öldürülmüş ve aynı yere bırakılmış demekki 4 ünü birden taşıyacak güçte yada sayıda olabilir. Ve ayak izi bırakmayan bir şey. Şimdilik çıkardığım sonuç bu şekilde
gerçek sebebini hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz üzücü hadise.

konuya dair konuşmak isteyeni de zamanında susturduklarına eminim. zira bu çok normal bir olay değil.