bugün

bazi insanlarin beklenenden farkli hareket etmeleri sonucunda duygulari cok incinen kisilerin burundugu haldir
yunanca: farksizlik anlamindadir.
hicbirseyi otekinden fakli tutmamak ve onemsememek anlamini verir.
patolojik degil gizemsel bir ruh halidir.
ağlayan gözlere bakarak çekip giden insanın durum hali.
çekip giden insana duygusuz sıfatı yerleştirmek.
ya da mantıklı olmaktır duygusuz olmak.

Peki duygu olmadan mantık ne için vardır?
duygusuzluk, vücudunuzun fonksiyonlarının amaçsız çalışmasına sebebiyet veren hal.

mantıklı olucam dünya'yı kurtarıcam, kendimi aşıcam ben mükemmel olucam diyen insanlar'ın bunu yapmalarındaki amaç nedir acaba? diye sordurtan, çoğu zaman ertelenen duyguların duygusuzluk diye tabir edilmesi fakat sonunda aslen bu duyguların ertelenmeside daha büyük duygular yaşanması için yapıldığının anlaşılması üzerine susulan eylem.
MUTLAKA TEDAVi EDiLMESi GEREKLi OLAN; PSiKOLOJiK BiR RAHATSIZLIKTIR.

Sosyal ilişkilere karşı ilgisizlik, soğukluk ve duygusuzluk.

Nedir?

(bkz: Sizoid kiSilik bozukluGu) sosyal ilişkilere karşı ilgisizlik, soğukluk ve duygusuzluk olarak ifade edilebilir. Bu hastalık ergenliğin başında duygusal ve sosyal olarak kişinin başkaları ile iletişim kuramaması ile kendini göstermeye başlar. Bu kişiler günlük hayatta normal insanlar gibi yaşamlarını sürdürebilirler ama başkaları ile anlamlı ilişkiler kuramazlar. Bütün hayatları boyunca yalnız yaşarlar, sürekli hayal kurarlar ve çoğunlukla hayvanlara aşırı bağlanma gösterirler. Başka insanların tahammül edemediği ve yalnız olmalarını gerektiren işlerde çalışabilirler. Tartışmalı olmakla birlikte bazı araştırmalar Şizoid kişilik bozukluğunun şizofreni başlangıcı olabileceği öne sürülmüştür. Şizoid kişiliği Şizofreniden ayrıran en önemli etken, bu kişilerin gerçek ile bağlantılarının kopmamış olmasıdır.

Bu kişiler direk olarak kışkırtıldıkları zaman bile öfkelerini yansıtmakta zorlanırlar. Çoğunlukla önemli yaşam sorunlarına yada negative olaylara tepki vermezler ve pasif bir tavır gösterirler.

Şizoid kişiler bireyselliğe, yalnızlığa ve kendi başına olmaya değer veren kişilerdir. Kendi duygularını inceleme konusunda hiç bir arzuları yoktur. Başkalarından farklı olduklarını algılamalarına rağmen bu konuda her hangi bir rahatsızlık hissetmezler. Bu kişiler başkalarından nefret etmezler sadece çevrelerinde insan olmadan daha rahat olduklarına inanırlar.

Araştırmalar bu kişilerin evlenebildiklerini ve değer verdikleri insanlar olmadığında kendilerini kaybolmuş hissettiklerini göstermektedir. Fakat bu kişiler çevrelerinde olduğu zaman bu sefer de kendilerini baskı altında hissederler. Dolayısıyla Şizoid kişiler fazla yakınlık aramayan ve duygusal ilişki istemeyen insanlar ile daha rahat hissederler. Diğer bir deyimle bu kişiler için evlilik ev arkadaşı edinmek gibi bir anlam taşır. Eğer özel bir ilişki geliştirmezler ise çoğunlukla kardeşleri yada başka akrabaları ile fazla yakınlık kurmadan yaşarlar.

Belirtiler
1.Güçlü duygular yaşamazlar
2.Arkadaşlık ilişkisi kurmayı istemez yada zevk almaz
3.insanlarla iletişim gerektiren bütün sosyal aktivitelerden kaçar
4.Başka insanlara yabancılaşma yada duygusal olarak soğukluk
5.Hiç bir arkadaşı yoktur
6.Övgü yada eleştiriye karşı hiç tepki vermez
7.Soğuk ve umursamaz davranır
8.Duygularında hemen hemen hiç değişim olmaz

Tedavi

Bu hastalığa sahip kişiler çok ender olarak tedaviye gelirler. Her hangi bir insan ile iletişim kurmayı istemedikleri için terapi oldukça problemli olabilir. Bu nedenle bir psikolog yada psikiyatrist ile yapılan bireysel terapinin pek başarılı olmadığı ortaya konmuştur. Zorlayıcı olmayan bir destek grubunun yalnızlık duygularını iyileştirmede ve insanlar ile ilişkiye girme korkusunun aşılmasında daha faydalı olduğu görülmüştür.

Bireysel terapinin başarılı olabilmesi için uzun zamanlı güven ilişkisinin oluşturulması gerekir ve ancak bu şekilde terapist hastanın ilişkiler konusunda ki gerçekçi olmayan inançlarını değiştirmesine yardımcı olabilir. Terapist ile iletişim geliştikçe kişi başkaları ile olan ilişkilerine yeni bir bakış getirmeye başlayabilir.

iş, ev yada aile bireylerinden birinin kaybı kişinin ciddi hastalıklar geliştirmesine yol açabilir. Bu hastalarda ilaç kullanımı önerilmez, fakat kısa zamanlı tedavilerde aşırı depresyon ile alakalı semptomların giderilmesinde kullanılabilir.

PSiKOLOJi.COM
aslında aşırı duygululuktur.fakat bastırılmıştır.geçmişte yaşanan acılar,çekilen sıkıntılar zamanın en iyiy ilaç oldugunu kişiye kabul ettirmiştir.bundan dolayı rahatsız edici bir dinginlik vardır kişide.nasılsa geçecektir.bende de var olan karşımdakini hayretler içine sokmuş fakat çıkaramamış sen duygusuzsen lafını bana dedirten durumdur.diger kızlardan en büyük farkım budur.
http://bilemiyorumaltan.b...kosarak-uzaklastm_18.html
bir insanın kişiliğini değiştirmek suretiyle tedavi edildiği düşünülen, hatta psikolojik bi hastalık olarak öngörülen, her insanda çeşitli ebatlarda bulunan en has duygu.
doğru zamanda hayat kurtarır, yanlış zamanda hayat karartır.
bir anlamda profesyonel oyunculuktur. duygu yüklenmeyen kişi en güzel şekilde rol yaparak mutlu olmak yolunu seçebilir. olaylardan etkilenmez, karamsar olmaz, acı çekmez ve dolayısıyla mutsuz da olmaz. kalbiyle değil mantığıyla hareket eder.
ereksiyon vardır bir de. tabi bunun konuyla alakası yoktur.
hani evdesinizdir, hava aşırı rüzgarlıdır.
camdan bakıyor, dışarıda rüzgarın etiklerini seyrediyorsunuzdur. uçuşan tozlar, çöpler, vs vs. insanların yürürken zorlandıklarını görüyor, rüzgarın sesini duyuyorsunuzdur.
ama siz bunların hiçbirinden etkilenmiyorsunuzdur, çünkü evin içinde bunu hissetmek zor.

işte bu hali, kendi içinizde düşünün.
kalbiniz bir kenara çekilmiş olanları seyrediyor.
acılarını seyrediyor, sevinçlerini seyrediyor, geriye dönüp bakıyor yaşadıklarını seyrediyor. ama hiç etkilenmiyor. tam içlerinden biri gelip kalbinize dokunmak istiyor ama izin vermiyorsunuz.
çünkü yorgunluk var. yolu değiştirme isteği.
belki bu hal geçince mutlu olma isteği.
sevme isteği.
sevilme isteği.
işte öyle bir hal.
çok fazla duyguları barındırdıktan sonra insanın duygulardan istemeden arınması. Birini çok sevin çok değer berin onu kaybedin ve bidaha kimseyi sevemeyin.
yıllar boyunca karşılaştığınız dost ihanetleri ve ego gösterileri ile aynı paralelde büyüyendir.
Zaman zaman olması gerekendir belki de kontrolsüz duygu insana zarar direkt duygusuz olmakta iyi değil, olamazsın da duygularını kontrol edip mantık çerçevesinde süzgeçten geçirdikten sonra güçlü ve Sağlıklı bir psikoloji de olabilirsin.
ayştayn abimizin karanlık tanımı gibi ''ışığın var olmama durumu''. insan gerçekleri gördükten sonra nasıl duygu sahibi olabilir ki?
eskiden evine dönmüşsün gibi hissettiğin insana yabancılaşmak ve artık buna hic üzülmeyecek duruma gelmek.
bir de sadece müzikle duygu hissetmek var.
yavaş yavaş 'itildiğim'
Kişinin hissiyatlarını bertaraf edip, katı ve hiç bir konuda inisiyatif kullanmaması. Manevi değer kaygısı bulunmayan.
Maddiyata yatkınlık, üçkağıtçılık eğilimi barındıran.
(bkz: bastırma)
(bkz: savunma mekanizması)
Al benden de o kadar. O eski heves falan her şey gitmiş bitmiş. Enerjim de yok uğraşacak. Öldüm mü ben acaba diyorum bazen bu kadar da hissizlik olmaz ki ama.
Umudun azalması sonucu ortaya çıkan savunma mekanizması.
aşırı empatik bünyelerin dilediği durum.
dileğin gerçekleşmesi gerçekleşmemesinden daha korkutucu sanırım.

geceleri uyutmayan o hezeyanların geçmesini isterken arada lütfen artık lütfen hissetmeyeyim der bazıları. uzun süredir onlardanım.
bir kısmı gerçek oldu, iyi mi kötü mü bilmiyorum.
insani özeliklerinizi kaybetmeye başladığınızı gösteren durum bozukluğudur. Duygularını kaybetmeye başlamış insanlar her zaman tehlikelidir ve ne yapacakları kestirilemez.
(bkz: Olağanüstü duygusuzluk)