bugün

anlık olarak, ruhsal hale göre parıldayan şarkılardan. saybia söylemiş. keşke hepsi böyle olsa da, inan her dinlediğinde hallerini aklına getirebilse. değersizliğini anlasa.

"Dressed in black
With a rose in my hand
I now understand
That I kept you
For as long as I could
It's time to let go
I stared
Into your watery eyes
As you wandered into the light
I watched
Though my eyelids were closed
As my memory captured the sight
I'm breathing
Though a part of me died
It doesn't seem right
I'm standing
As life lingers on
It's time to move on
I stared
Into your watery eyes
As you wandered into the light
I watched
Though my eyelids were closed
As my memory captured the sight
One day
With a rose in my hand
I'll see you again"
"elimde bir gül duruyor
siyahlara bulanmışım
nefes alıyorum
bir parçam ölmüş
doğru değil bu
hayat sürünürken
hareket etme vakti şimdi
gözlerim ıslak gözlerinde
sen ışığa doğru yönelirken
izliyorum
göz kapaklarım
hafızama kazınmış görüntüne dayanamazken
bir gün
elimde bir gülle
ıslak gözlerimle
seni tekrar göreceğim."

olabilecek en kötü çevirisi yukardaki gibidir. başkasına çevirtin beğenmiyorsanız.
depeche mode'un black celebration albümünden bir parça.
bir blue foundation şarkısı.

https://www.youtube.com/watch?v=u00zg1Kyvlk
öğlen saatlerinde keşfedip akşam saatlerinde kadar dinlediğim, muhtemelen birkaç gün boyunca da dinlemeye devam edip en güzel şarkılar listeme koyacağım şarkıdır. son 2 dakikası "albüm nasıl kapatılır" dersi olarak okutulabilir.