doğru diye bilinen yanlışlar

insanın zaman zaman elini vicdanına koyarak yaptığı muhasebe sonunda gördüğü acı gerçeklerdir. burada muhasebeyi işleten unsurlar vicdan, akıl ve mantıktır. nadiren de olsa bunu yaparız.

itiraf etmesi zor, ama bazen doğru bildiğimiz değerlere tıpkı iman eder gibi kayıtsız şartsız inanırız. onların yanlış olabilme ihtimali yoktur bizim için. çünkü inançlarımızdır bizi ayakta tutan. onlar biraz sekteye uğrarsa tepetaklak alaşağı oluruz.

hele siyaset söz konusu olunca herşeye şüphe ile yaklaşmamız lazım.

yavaş yavaş ordudaki bazı personelin iyi niyetten uzak olduğuna ikna oluyorum. inanması zor. insan inanmak istemiyor bu tür haberleri okudukça. insan doğru bildiği yanlışlara tırnakları ile sıkı sıkı tutunmaya çalışıyor. ama bu tutum insanın tırnaklarını çok aciyor. canı yanıyor insanın. insanın tutunduğu gerçekleri bırakası geliyor.

gediktepe baskını ile ilgili bir haber aşağıda. bu da can yakan cinsten.

"Saldırıdan iki gün önce Emniyet, örgütün büyük bir saldırı yapacağını gün ve saat vererek uyarmış. Teröristleri çoban sanan Balyoz sanığı komutana bağlı olan karakola uyarı faksı geçilmiş."

30.temmuz.2010 tarihli gazetesinden alınmıştır.

http://haber.gazetevatan....acak-faks/320073/1/Manset