bugün

Beyaz geceler'i okuyan varsa bilirler kahramanın ruh halini. Onunla tek farkım, o neva nehri kıyısında yürürken ben beşiktaş sahilde yürürüm.
Sözün gelişi, sana maymundan geldiğimizi kanıtlamışlarsa, bu gerçeği yüzünü buruşturmadan kabul edeceksin. Gövdendeki tek bir yağ damlasının senin için yüz binlerce hem cinsininkinden değerli olması gerektiği; erdem, sorumluluk, safsata, boş inanç denen şeylerin hep bu sonuca göre çözümlendiği kanıtlanırsa yine olduğu gibi kabul edeceksin, çünkü matematiğin ‘iki kere iki dört eder’ kesin sonucu vardır bunlarda. Hele bir karşı durmaya kalkın; ‘Aman efendim, nasıl karşı çıkarsınız? Bu, iki kere ikinin dört etmesi kadar açıktır!

Doğa size danışmaz, onun sizin isteklerinizle, yasalarının hoşunuza gidip gitmediğiyle işi yoktur. Doğayı olduğu gibi, bütün sonuçlarıyla kabul etmek zorundasınız. Duvar duvardır vs.’ diye bağırırlar. Aman tanrım, herhangi bir sebepten ötürü doğa yasaları ve iki kere ikinin dört ettiği hoşuma gitmiyorsa, bana ne bu yasalardan, bana ne aritmetikten?

Duvarı delmeye gücüm yetmiyorsa, ‘ille deleceğim’ diye yırtınmam elbette; ama önümde yıkmaya gücümün yetmediği bir taş duvar bulunması düşüncesine de da razı olamam.

yeraltından notlar

tanım: erken yaşlarda okunduğu takdirde asi ve inatçı bir kişilik geliştimenize yol açan tehlikeli kahramanlardır.
sonsuz detaylarda kendi kendini boğmaktır. göt kadar bir oda, bıçak gibi bir yanlızlık, fakirlik, bugün de geçti yine ölmedik be hayatıdır.
+ oğlum kak yerine yatsana daşşana gümüş takığım.
- beni rahat bırakınız dadı. bırakın acımı doyasıya yaşamalıyım! yüzünde hayatın izleri olmayan bir erkek asla ruhunu arındıramaz. lütfen, bırakın acımla dövüşeyim! korkularım yaralasın beni, ölürken arkamdan kırgız türküleri söylensin. odessadan iskenderiyeye ulaşmalı küllerim. yakın bedenimi. yakın dadı!
+ yavrım çocuğum hepi topu bakkaldan üçgen peynir al gel dedik. koskoca 30 yaşında adamsın yakışıyor mu küsmek?
- rica ediyorum artık susunuz. ah hemşirem ilya, siz de dadı'yı alıp köşkteki davette hazır bulunun. mühim konuklarınız vardır, bekletmeyin. nikola da gitsin votka şişesinde uyusun bugün. beni karanlık hanemde bırakın!
* ne olmuş buna anne?
+ beni dadısı sanıyor.
-babanızla sizli-bizli konuşmanızı
-arkadaşınıza soyadıyla hitap etmenizi
-kibarlıktan kırılmanızı
-neredeyse tüm dünyanın derdini, yükünü siz taşıyorsunuz gibi bir hüzün deryasına kapılmanızı
-bir tanıdığınıza tüm hakaretleri edip, ondan tüm hakaretleri dinleyip sonradan hiçbir şey olmamış gibi birbirinize "dostum" diye hitap etmenizi
-sevdiğiniz kişi sizi seviyor bile olsa, ortada hiçbir engel olmasa bile yine bu işin (sevgili olmanın) olamayacağını şiddetle ileri sürmenizi
-sevgiliniz, karınız varsa diğer erkeklerle onu paylaşmanızı, sevgilinize bile "dostum" demenizi
gerektirir.

_____________________________________________________

-neden buraya geldiniz ramazanov?
+ sizden af dilemek için sevgili babacığım.
-o kadından ayrılmadığınız sürece sizi bağışlamayacağımı, her türlü ekonomik desteğimi geri çekeceğimi biliyorsunuz değil mi sevgili ramunuşka? (bu arada ramunuşka, ramazanov'un küçültme eki almış gibi bir halidir)

____________________________________________________
-ah şu B. sokağının üzerinde birbirine dargın sokak lambalarının titeryişi gibi ben de bir titreyişe sahip olsam da kalbimdeki tüm dertlerden arınabilsem sevgili dostum ahmetoviç! ama bunlar, bu sevgiler, bu kendimi hırpalayış beyhude!
+ah, ramazanov, neden bu kadar büyük melankoli ve buhran içindesin ki sevgili dostum?
____________________________________________________
-hey, sizin gibi riyakar ve fikirlerini, gece bir ormanda saklanan baykuş misali saklayan bir yalancı görmedim sayın mesutoviç!
+bu cümleleri sizin gibi haysiyetini ve onurunu yerlere sermiş birinden duymak ne kadar da hüzün verici sevgili dostum ramazanov!
-söylesene sevgili mesutoviç, neden melisovna ile beraber bir hayat yaşadığımı babama söyledin sevgili mesutoviç?
+ah, sevgili dostum ramazanov, bu ilişki hem size, hem sevgili bayan melisovna'ya, hem de ailenizin onuruna zarar vermektedir. bakın, ne diyeceğim, yarın bize gelip akşam yemeğini birlikte yeme şerefinde bulunur musunuz?
- elbette, sevgili mesutoviç, yarın saat 6'da orada olacağım.
____________________________________________________
-ah, aliyevna, kapıya bakar mısın?

-ah, kimleri görüyorum? rasim ramazanov! sevgili dostum, nerelerdeydiniz?
+anca yeni gelebildim sevgili melisovna. nasılsınız dün geceki sara nöbetinden sonra?
-iyiyim, sevgilim. biraz daha iyiyim. zaten siz gelmeden önce mesutoviç buralardaydı.
+ hala sizin yakanızı bırakmadı mı? artık biz bir sevgiliyiz. peşini bırakması gerekiyor.
-yalvarırım, bunu söyleyerek onurumu incitme ramazanov. zaten cumartesi günü tekrar buraya beni ziyarete gelecek. bensiz nefes alması pek zormuş.
+pekala sevgilim, siz nasıl diyorsanız öyle olsun.
-baban bir şey dedi mi ilişkimiz için?
+evet ama onun olumsuz yanıtını dinlemeyeceğim melisovna, içiniz rahat olsun.
-artık evlenmemiz için bir neden yok değil mi?
+ maalesef biz bir araya gelemeyeceğiz sevgili melisovna! bu yük beni eziyor, dayanamıyorum.
-biraz incil oku ve ruhuna nefes aldır sayın ramazanov, sevgili dostum!
2007-2009 arası yaşadığımdır. allah uzak etsin.
celladına aşık yaşamaya yeltenmektir.
-abi 312 2 olur mu?
-hayatta olmaz o maç 2 bas üstü kafan rahat izle
*
ne yapacağını bilmeyen raskolnikov ibnesi olacağıma gider asarım kendimi.
''Dostoyevski okudum, o gün bugündür huzurum yok.'' demiş cemal süreya. dostoyevski okunmaya başlandığıdan itibaren bir bağımlılık yaratır ve onun roman kahramanlarına benzemeye başlarsınız zaten.
en az bir kere sıtmaya yakalanıp karabasanlar görmektir gece boyu.
dostoyevski'nin bir yufka yürekli'sindeki yufka yürekliye bu çağda kimsenin tahammül edebileceğini sanmıyorum. insanı hayretten hayrete düşüren bir tiplemedir. türünün son örneği bir insandır orada işlenen. deyim yerindeyse oradaki karakterin yufka yürekliliği bir açık kalmış bir yara gibi ağlar durur... ağlatır.
bir çok tuhalflıklara sebep olabilir. Çünkü dostoyevski nin kullandığı karakterler genelde toplumun genelinin davranışlarına zıt düşen davranışlar sergilerler. Örnek olarak Raskolnikov, sürekli suçluluk psikolojisiyle yaşadığı için, davranışları toplum tarafından hoş karşılanmaz. Her şeyden şüphelenir yada fazla alıngandır. En ünlü karakterlerinden biri olan mişkin gerizekalı tiplemesidir benim açımdan. Tuhaf davranışları vardır, olaylar karşısında bir peygamberin sergileyeceği davranışları sergiler. Bu yüzden farklıdır. Fakat karakterlerinden bir tanesi benim için çok klas bir yere sahiptir. Nikolay Vsevodoloviç. Adam krall yaa. Karizmanın vucut bulmuş şekli.
zaten bu adamın kıtabını okuyunca kendınızı karakterın ıcıne sokuyorsunuz yanı ben oyle yapıyorum.
raskolnikov gibi yaşanacaksa hiç başlamadan intihar edilmesi gerektiğini gösteren durumdur.
bir dostoyevski romanı okuduktan sonra yaşanan durumdur. kısa sürede kendine getirir limiti dolmuş kredi kartı amk.
toplum tarafından yadırganmaya yol açar. "cins" ünvanını taşımaktır.
+ tüm gençliğimi çocukluğumun rusya'sının sisli kentlerinde kaybettim sevgili dostum. belki içimi kemiren bu onulmaz hüzün, hayatımı bir sirk aynası gibi sahte gösterme telaşım bu yüzdendir. aydınlığı arayan zavallı bir derviş gibi kapı kapı dolaşıyorum içimde. ıstırabımı anlayabiliyor musun aziz dostum neşedov?

- sorma abi yeaa, ben de geçen hafta kaybettim. amkar'a banko verdiydim 5 gol yedi pezevenkler.

+ dostum, yaşam bir kumardır. soruyorum sana insanın bir kumarhanede olup da kaybetmeme şansı var mı? ciğerlerime çektiğim bu anlamsız nefesi vermek bile bir ıstırap.. bu koyu karanlık ömrü kendi rızamla sonlandıramıyor olmam ne kötü. oysa nikolai ne talihliydi.. petruşa'sını koklayamadan acısını süpürdü bu dünyadan. korkarım şu kumardan tek kazancım, acılar içinde sefil bir ihtiyar olmayı beklerken zihnimde beliren tatlı hayaller...

- en iyisi abi.. uzak durucan rus liginden..
dostoyevski'nin bir kahramanı gibi yaşamak bir türkün harcı değildir. Taklitle varoluşçuluk da olmaz ki..
betimlemelerle dolu, sıcak bir insan olarak yaşamaktır.

ayrıca dostoyevski'yi türk düşmanı sanan arkadaşa da ayrıca selam ederim. binlerce yıllık insanlık tarihinin en saçma cümlelerinden birine imza attı.
bir türk düşmanı gibi yaşamaktır. dostoyevski hemen hemen her kitabına türk nefreti serpiştirmiştir.
(bkz: tolstoy un roman kahramanları gibi yaşamak)
ızdırap yüklü bir hayatın kollarında yaşlanmaktır.