bugün

efenim şu şekil diyaloglar muhtemeldir;

-kızım sen verme ben veririm benimki bozuk zaten...
-anne sen verme ben veririm nasıl olsa benimde bozulacak...
-şöför bey ne zaman kalkar...
-siz oturunca hanımefendi....
-arkadan vermeyen kalmasın....
-ben önden verdim, siz arkadan vermeyin.
(bkz: elden ele verelim)
(bkz: arkayı dörtleyelim)
müsait bir yerde tezahür edebilirmiyim.
şöför dumur olur.
-başıbüyük mü evladım?
-evet başıbüyük.
-ne zaman kalkar?
-sen otur abla, kalkar.
-bayanlar azeri.
-düşecek var şöför bey.
* abla her yer kapalı nerden düşeceksin.
- bayanlar anlamaz düşecek var.
* düşeceksen bi düşde göreyim hangi deliğe sıgıyorsun iki saatdir düşecek var düşecek var derdin ne senin abla.
+abi inmekten bahsediyorlar.
- öyle söylesenize be abla.
+ pendik' ten geçer mi?

- geçmez birader.

+ öpeyim de geçsin.
raylı kapısı olan bir dolmuştan inen yaşlı bir teyze, kapıyı kapatmaya gücü yetmeyince birkaç deneme ile kapıyı çarpar durur. şoför dayanamaz;

-bırak teyze bırak. amına koydun kapının!
-boşlukları dolduralım arkadaşlar.

-elden ele uzatır mısınız.

-arkadan vermeyen var mı?
(bkz: dolmuşlardaki tipler)
otobüs çok doluydu geçen gün arka kapıdan binenler oldu. bukartlarını da göndermediler. şoför aynen şu şekilde bağırıyordu : '' arkadan binen arkadaşlar bukartlarınızı gönderiniz. eğer göndermezseniz türk ceza kanunun üçbin dörtyüz bilmem kaçıncı maddesinin şu fıkrasına göre 6 ay ceza alırsınız ve eğer tekrarlanırsa idama kadar yolu vardır:''
abi musayit bir yerde ?
inicek misin
hayır sizi denedim duyor musunuz diye..
geçen gün şahit olduğum diyalogdur.
akşam işten çıktım dolmuşa bindim. ineceğim yere yaklaşmıştım. buralarda "bizim market" dediğimiz bir durak vardır. şoför sordu:
- bizim market var mı?
arkadan bir kişi:
- evet bizim market var dedi.
hemen önümde oturan kadının kucağındaki 4-5 yaşlarındaki kız atıldı bağırarak:
- aaa bizim de marketimiz var. dimi anne bizim de marketimiz yok mu? babamın.
dolmuşta herkes kahkaha attı. kadın:
- var kızım var bizim de marketimiz var.