bugün

doktorların zor şartlar altında çalıştığını falan fistan gibi bahanelere yer yok dostlar! türkiye'de doktorlar sevilmiyor, bunda sebep doktorların hâl ve haraketleri, hasta kişisine yaklaşımları.

bunu ''doktorlar çok çalışıyor yeaaa'' şeklinde aptalca bahanelerle savuşturamayız. ben oraya keyfiyetten gitmiyorum, doktorundan, hemsiresine, oradan hademesine kadar hayvanca muamele görmem doktorlar başta olmak üzere bütün personelden nefret etmem için yeter!

evet hayatım hastanelerde geçti. çok fazla doktor tanıdım ve bu konu hakkında konuşma hakkını kendimde buluyorum. doktorların genel olarak nefret edilsesi tipler olduğu, kendilerini bir bok sandıklarını, sanki siz oraya parayla değil de doktorun gönüllü hizmet vermesi sayesinde gelmişiniz gibi size davranması, hiç bir konuda hastanın düşüncelerini siklememesi, ve her bir şeyi ben bilirim tavrıyla olaya yaklaşması insanı canından bezdiriyor. aslında bunlar başlı aşına tek konu içerisinde nefret etmeye yeter saymaya dökmeye gerek yok!

çok kötü doktorlarımız. resmen hayvan gibi muamele görüyoruz. inanın türkiye'den daha az gelişmiş ülkelerde dahi doktorlar bu kadar burnu büyük değil.

doktor konusunda çok dertliyim. bu gün ben buradaysam bunda sebep doktorlardır onlar eğer biraz beni dinleseydi ''ayağım ağırıyor'' dediğimde eliyle kontrol etmek yerine röntgen çekmiş olsaydı benim kalçamın çıkık olduğunu o gün bilecek ve protez takılmadan o kalcayı yerine oturta bilecektir.

ama her boku kendileri bilir ya. çok olay yaşadım şimdi burada anlatıp kimsenin canını sıkmak istemiyorum. sadece bir olayı anlatacağım. ne kadar basit bir şey nasıl oldu.

hastalandım. grip olmuşum. devamlı kullandığım bir antbiyotik var. bana o iyi geliyor. yıllardır devamlı kullanıyorum. gittik sağlık ocağına. baktı etti doktor. dedim ki benim kullandığım belli bir ilaç var. bedensel engelliyim öyle her boku kullanamıyorum zaten. dedim anlttım adama. reçeteleri verdim. adam inat yazmıyor. öteki ilacı yazıyor o daha etkiliymiş. diyorum doktor bey bakın öteki daha etkili değil ben bu ilacı kullanıyorum devamlı bunu yazın. adam yazmıyor yazmıyor. bana ilaç hakkında bilgi veriyor övüyor dellendim. sanki ilacı bu doktor yapmış *. neyse efendim doktor ''yok evladım bak bu daha iyi bundan sonra bunu kullan'' falan fistan diye yazdı ilacı. gittim aldım hastalık geçmedi tabi.

bir çok olay yaşadım ve en sonun da böbreklerimde büyüme olduğu için belçika'ya geldim. hastanelere. burada herkes ''aa olur mu canım türkiye de doktorlar çok iyi'' diyorlar. evet diyorum ben havasını sevmedim diyorum sadece. canım ülkemden doktorlar yüzünden ayrıldım yani. buraya geldim. bir aile doktoru ayarladılar bana o benimle ilgilenecek. hemsire dedi doktor bey yarın geliyor. aynı zaman da tekerlekli sandalyem bozulduğu için aynı gün bir teknisyen gelecekti.

ertesi gün oldu bir adam geldi. elinde çanta türk'müş. ben arabada nasıl sorunlar var onu anlatıyorum . ben doktorum dedi ağlıyordum neredeyse. türk olduğu için mutlu ama doktor olduğu için mutsuz olmuştum. bu benim kaderim aq diye düşünüyordum. allah'tan adam burada doğma büyüme de türk doktorlar hastalığına yakalanmamış...
idrar yollarımdan ameliyat olmuşum. 1 hafta hastanede kaldıktan sonra eve gittik. ertesi gün dikişler patladı. hastane evimize çok yakın olduğu için tekerlekli sandalyeye bindim hastaneye gittik. acil servisten üroloji bölümüne geçeceğim. tam acil servisin kapısından girerken genç bir doktor yolumu kesti;

+nereye gidiyorsun?
-içeriye
+nereye gidiyorsun yani?
-üroloji bölümüne gidiyorum.
+neyin var?
-1 hafta önce ameliyat olmuştum dikişler açılmışç
+bakayım?
-doktor bey dikişler taşağımda burada sokağı ortasında taşaklarımı mı açayım?
+aç bir şey olmaz
-çeliri misiniz önümden ben doktoruma gidiyorum lan dikişlerim patladı diyorum ya
+tamam kardeşim bakayım alla alla bırakamam içeriye
-doktor bey bir ton insan gelip geçiyor onlara bir şey demiyonz bana idyonuz üstelik ben bedensel engelliyim, hem de ameliyat olmuşum dikişlerim patlamış çekil önümden.
+doktorun kim senin ona telefon açayım.
-uroloji servisi doktor ali veli bey

doktor ali vel bey gelir;

+hakan olm yukarı çıksana burada ne bekliyorsun
-doktor bey bu adam bıraksa gideceğim adam aç bakayım diyor
+doktor bey çocuğun dikişleri patlamış ya iltihap kapsa?
/ee şey ee eyy
-(iç ses)senin amına koyim !!

doktorlardan nefret etmek için sebeplerden sadece biridir. o kadar çok varki.
alıntıdır:

1. Eger bizi kahve makinasinin basinda ya da sigara molasinda yakalarsaniz muhakkak hastalıklarınızla ilgili bir soru sorun. Bizim dünyada zevk aldıgımız tek sey tıptır ve molayi sizin sorularinizi yanitlamak icin verdik.
2. Evdeki ilaclarınız iyi gelmiyorsa hemen bizi telefonla arayin.Telefondan teshis koymak gibi müthis bir yetenegimiz vardır.
3. Ayaküstü, merdiven aralıgında, kapı arkasında veya asansörde karsılastıgınızda hemen oranızın buranızın agrıdığını anlatmaya baslayın, biz her an sizi düsünürüz ve zaten asansöre de hastalarla karsılasabilmek icin bineriz.
4. Gazete okudugunuz asparagas tıp haberleri hakkında doktorları her fırsatta sıkıstırınız, cünkü gazeteciler her zaman tıp konularını doktorlardan daha iyi bilirler, güncel takip ederler ve her yazdıkları dogrudur. Böylece doktorun bilgisizligini ve acıklarını yüzüne vurma fırsatını yakalamıs olursunuz.
5. Doktorlar sinirsiz insanlardır, hatta insan degil robotturlar, yorulmaz, uyumaz, tatil yapmaz ve sinirlenmezler. istediginiz kadar, hatta sonsuza kadar soru sorabilirsiniz, hatta sordugunuz soruların cevaplarını dinlemek bile zorunda degilsinizdir, doktor önceki soruya cevap vermekteyken, yeni soru sorabilirsiniz, doktor buna hic alınmaz. ÜSTELiK, doktora sordugunuz ve cevabını aldıgınız konuda doktorun dediklerini uygulamak zorunda bile degilsiniz, ama iyileşmediginizde doktorun dediklerini uygulamadıgınız halde doktora HESAP SORMA hakkınız vardır.
6. Bize kolay kolay tesekkür etmeyin. Nasıl olsa para veriyorsunuz ve köle satın alıyorsunuz.
7. Doktor olurken nasıl olsa HiPOKRAT YEMiNi ettik ya, doktorları kızdırsanız bile onlar size sonsuza kadar köle gibi hizmet etmeye mecburdurlar. Hakaret edebilirsiniz, üstüne yürüyebilirsiniz, sikayet edebilirsiniz, sagda solda aleyhinde konusabilirsiniz, ama isiniz düstügünde hic utanmadan yine kendinizi ellerine teslim edebilirsiniz, ne de olsa hipokrat yemin etmislerdir.
8. Doktorlara danısmadan kendi kendinize her türlü tedaviyi yapabilirsiniz, hastalıgınız daha da kötüye gittiginde doktor sizi her durumda kurtarır, sorun degil.
9. ilacın acı oldugundan veya ignenin yaktıgından dolayı doktora kızmakta serbestsiniz, cünkü sizi doktor hasta etmistir ve ilacın tadını doktor ayarlamıstır.
10. Verilen ilac "kanser yapar mı?" diye sorunuz. Cünkü allahın cezası doktor sizi kasıtlı olarak kanser etmeye calısmaktadır. Hamileyseniz verdiginiz ilacın cocukta bir sakatlık yapıp yapmayacagını doktora sorun, cünkü doktor sizin sakat bir cocuk dogurmanızı istemektedir.
11. Doktorlar tüm dünya tıbbını bilirler, cildinizdeki kasıntıyı beyin cerrahına rahatca danısabilirsiniz. Sadece karsılasmıs olmanız yeterlidir, uzmanlık alanı diye bir kavram tamamen palavradır.
12. Doktorun evine telefon ederek, doktor evde yokken esine hastalıgınızla ilgili soru sorabilirsiniz, mutlaka bilecektir, doktor esidir ya, bilir.
fenerbahçeli değilse..ki bu oran türkiye genelinde yüzde 60'dır
+zırtapoz hastalığı olmuşsunuz sayın hasta..
- o ne ki doktorum?
+şıftırgenin hödöleme olmasından kaynaklı bir zorttur.
-haa anladım..
+süper!
anne-baba yanında "alkol-sigara kullanıyo muyuz" deyip, bir de cevap beklemeleri. *
(bkz: iğne)
(bkz: kibir)
birçoğunda para hırsı ve hastayı hor-hakir görme gibi eğilimler mevcuttur. vatandaş kendini eli mahkum olarak gördüğünden ne doktora ne hemşireye ve ne de hasta bakıcıya karşı sesini çıkaramaz zira burası türkiye dir ve ezilmişlik, çaresizlik içselleştirilmiştir burada. devlet memurundan, doktordan, polisten korkar insanlar. " aman an gelir işimiz düşer diye bu tip görevlilerin her türlü haksızlıklarına sessiz kalınır. "

ssk güvencesiyle gidilen tıp fakültesi hastanesinde profların doçentlerin sekreterleri hastalara veya hasta yakınlarına "doktorumuzun özel hastası olmak ister misiniz?" diye soru soruyorlar. bu tip bir muamele ile karşılaşan hastanın ya da hasta yakını insanların doktorlara karşı ne kadar sempatisi olabilir ki? paran kadar insansın, paran varsa seninle prof. doç. gibi doktorlar ilgilenir. hayat ve sağlık gibi insan için en önemli unsurların bu kadar paraya döküldüğü, piyasanın insafına bırakıldığı bir yerde doktorları sevmeme nedenlerini tartışmak bile abes kaçıyor.
doktorlarla para arasındaki tutkulu aşk kıskandığından dolayı doktorlar sevilmezler.
+buyrun sorun nedir?
-ben hastayım
+ne şikayetiniz var?
-doktor değil misin sen bileceksin.

doktorları evliya, falcı sanan insanların da içinde bulunduğu durumdur.
artis olmaları. (bkz: bu dahil bütün genellemeler yanlıştır)
en fazla kıyağı yapıp en güzel eşantiyonları indiren ilaç firması mümessilinin ilaçlarını, gerekli gereksiz önlerine gelene dayamaları, ameliyattan kazanacağı paralar için, gerekli gereksiz önlerine geleni ameliyat etmeleri, şeklinde sıralanabilir.
biz bu kadar sikilmeye meraklı olduğumuz sürece her daim birileri gelip bizi sikecektir. budur bu işin özü!

kıskançlık! ben hastayım hasta! doktor beni azarlıyor ben doktoru kıskandığım için sevmiyorum hemi? vay benim garip ülkem vay.

o doktor bana hayvana davranır gibi davranacak, her daim burnu büyüklük yapacak, beni bir hiç olarak görecek ben onu kıskandığım için onu sevmemiş olacagım.

eşek olana semer vuran çok olur derler. atalar ne haklılarmış!
(bkz: bicak parasi)

parayi veriseniz, doktoru ozel ofisinde gorup uc haneli rakami bayilirsaniz ertesi gun alirlar ameliyata. bizden once gelmis, durumu bizim hastamizdan daha agir oldugu halde parasi olmadigi icin haftalarca ameliyat gunu bekleyen hastalar gordum cok.

(bkz: şerefsizlik)
hiçbir fabrikatörün, hiçbir esnafın, kuyumcunun, askerin vs vs kısaca iyi para kazanan herhangi bir meslek grubundan insanın kazandığı para insanların gözüne batmazken doktorun kazandığı milletin gözüne hep batar. hep gözler aldığı evde ,arabadadır. çünkü yapılan iş çok kolaydır. iki şık şık iki tık tıktıktır. eee kolay madem ne geliyon oran buran ağrıyınca doktora kendini tedavi etsene...

fabrikatör selim bey gider bi x5 alır kimse siklemez, doktor hakan bey gider ford fiesta alır herkesin dilinde. *
bir neden istiyorsanız doktorları sevmiyorum çünkü zaten bu memlekette seveni yok... ama mesleğimi seviyorum...
neden coktur.

türkiye´de doktorlar genelleme yapmamak lazimdir da, kismen ne oldum delisi, ukala, büyük ihtimalle ailesi, anasi, karisi cocuklari tarafindan feci sisirilmis bir grup insandir. iclerinde iyi niyetli olanlar komplekssiz olanlar vardir. onlari bunun disinda tutmak lazim.

ama verilen yanlis teshisler, ölüm vakalari türkiye´de girla gitmektedir.

ancak doktorlarin herseyi ben bilirim, hatta himalayalari da ben yarattim edalarina gicik olurum, biz de son derece güc teknik meslekler ögrendik, hic biz tutup da ukelalik yapiyor muyuz? türkiye´de benim yanlis disimi cekmisler cenemi yamultmuslar, almanya´ya geldigimden sonra ilk birkac yil beni o is ugrastirmisti, o disi ceken doktoru istanbul´da vapur´da falan görsem hic konusmadan herifi denize atarim. adamin bir tavirlari vardi, sanirsin dis doktoru degil musa peygamber. öylelerine sadece ben degil insanlik durumu ilerlemis herkes gicik olur diye düsünüyorum. hatta diger saglam doktorlarin da bu tiplemelere gicik oldugu sanim mevcuttur.

hasta insandir, hicbir seyi bilmek zorunda degildir. doktora da ihtiyaci oldugu icin gider. öyle himalaya lari falan da o doktorlarin hicbirisinin yaratmaya gücü yetmez. bilsinler de fazla büyüklük taslamasinlar.
"7 sene okudum hepinizi sikerim havaları"dır.

öyleki herkezi azarlayabilecek, hastalara ayar verebilecek, ona buna bağırabilecek hakkı görürler kendilerinde. öyleki bu iş 75-80 yaşlarındaki bir hastayı 30 yaşlarındaki bir doktorun azarlamasına, küfretmesine kadar gider.**
jack shepared gibi küçük dağları ben yarattım edasıyla yaşamaları önemli bir nedendir.
kesinlikle kazandiklari para ile alakasi yoktur doktorlarin sevilmemesinin. allah daha cok versin, keske maaslari daha yuksek olsa, daha rahat etseler. zor bir egitimden geciyorlar, abuk subuk insanlarla ugrasiyorlar. ama bu onlara serefsizlik yapma hakkini vermez. hastayi parasi olmadigi icin, ofisine ugramadigi icin ameliyat etmiyorsa bunun aciklamasi yoktur.

cok buyuk bir ilac firmasinin bolge muduru ile konusmustum birkac yil once. "en durust doktor bile tek bir ilac firmasi ile calisir, kendisine hediye edilen araba veya 5 gunluk antalya tatili karsiliginda sadece o firmanin ilaclarini yazar" demisti. ama cogu butun firmalarin hediyelerini kabul ediyor, serefsizlik yaparken bile durust olmuyor. ilac yazarken kendisine verilen hediyeleri goz onunde bulundurmak nedir? tekrar ediyorum. serefsizliktir.

iki uc tane idealist doktor ile de karsilastim su hayatimda, onlari tenzih ediyorum. ama cogu carkin bir dislisi olmus, insanlik onurunu satmis para karsiliginda.
--spoiler--
doktorlarda ne bilur ciyerun acisini ciyerun acisini
doktarlarda bilurmi ciyerun acisini ciyerun acisini

--spoiler--

cerrahpaşa
(bkz: pathology)
***bakar mısınız kolum alçıda aylardır, bugün için gel dediniz. şimdi de bugün git yarın gel diyosunuz.
+++bana baksana sen, kaç sene okudun?
***senelerce okudum ve hala daha okuyorum, niye sordunuz
+++niye anlamıyosun öyleyse yarın gel işte yarın. bitti bakmıyorum artık.
***mesele okumaksa siz de okumuşsunuz ama görüyorum halinizi...
+++bakmıyorum ya bakmicam *
herkese potansiyel hasta muamelesi yapmaları, genelde kötü haber vermeleri.
Devlet hastanesinde görev yapmalarına rağmen(hepsini söylemiyorum) tedavi olmak için gelen hastaların büyük bölümünü küçümsemeleri, dikkate almamaları, hatta azarlamaları. Eee özelden gitmeyip, cebini doldurmuyor ya doktor efendinin neden ciddiye alsın ki halkı.