bugün

(bkz: braket).
bazı kızlarda müthiş seksi duran aparattır.
sosyal olarak insani gülmeken soğutan, aralarında daima yiyecek kalan, öpüşürken karşı cinsi çok zor durumda bırakan, tıbbi olarak diş minesine yapıştırılan braketlere tel geçirilmesiyle oluşturulan ortodontik tedavi materyelidir. iyi yönden bakacak olursak (her yemekten sonra fırçalama zorunluluğunu göze alarak) kas yaparsınız.*
dişleri düzeltmesi için takılan metal, 9 aydır takıyorum. aynı zamanda şuan acılar içinde kıvranmama neden olan şey. ama dişleri baya düzene koyuyor geç olmadan taktırmak lazım.. bide bazı dişçiler lastik taktırıyor onlarıda 24 saat takıyorum sosyal hayatı altüst ediyor.
insanların doğuştan gelen yada fiziki yıpranmalar sonucu oluşan bozuklukları gidermek için dişlere takılan tıbbi tele verilen isimdir. güdülen amaç ise gelecekte rahat, sağlıklı bir ağıza sahip olmak ve yediğimiz besinleri kolayca parçalamamızı sağlamaktır.
takımının renginde taktıran insanları çok itici kılan, dişleri düzelttirmek için kullanılan tel.
ortodontist telleri sikinca 1-2 gun o aciyla gezersiniz her seferinde, ama sonuca deger!
ama teller cikarildiktan sonra damakligi takmazsiniz hepsi bosa gider soylemesi..
erkek icin (bkz: telli baba) diye adlandirilmasina sebebiyet verebilir.
bozuk dişleri düzeltmek için dişe takılan bir çeşit denge telidir.
üzerine çokça espri yapabilen hede. Ha espriler can sıkıcıdır o ayrı. Ama keşke zamanında taksaydım bu hedeyi. Daha güzel dişlerim olurdu.
bir zamanlar benim bir parçam olan teldi. 4 sene gibi uzun süreli bir tedavi gördüm. tellerin çıktığı gün kendimi çok garip hissetmiştim. teller düzenli aralıklarla sıkılıyordu ve o günler felaketti diyebilirim. rahatça yemek yiyemiyordum. ağrısı da cabasıydı. ancak iyi ki tedavi görmüşüm. o acılara değdi doğrusu.
ilk defasında 6 ayda çıkıcak denir. Daha sonra 1 yıl olur. Sonraki görüşmelerde 2-3-4-5 yıla kadar uzar. Arkadaşlarınıza karşı bol tükürüklü bir okul( genelde lise) hayatı getirir.
yakıştırmaların en kötüsünden bir diğeri için;

(bkz: telli baba)
ilk takıldığında pek bir şey hissettirmez bu şey. hatta o kadar da kötü olmadı be deyip evinize gidersiniz.
üç saat sonrası başlayan ağrılar 1 hafta boyunca sizi yemek yemekten soğutur. bu öyle bir ağrıdır ki bütün dişlerinizi sökmek istersiniz. dişlerinizin devamlı itilip kakıldığını düşünün. gece uyuyamazsınız, uyudunuz diyelim ertesi gün diş etlerinize giren telleri büyük bir soğukkanlılıkla çıkarırsınız. ağzınızın içinde bir sürü yara oluşmuştur. sıcak içeceklerden de soğursunuzç. siz bu ağrılarla uğraşırken bir de insanlara açıklama yapmak zorunda kalırsınız.

"aaa tel mi taktırdııın senin dişlerin gayet güzeldiii."
" ben de çok güzel dişlerim olduğu için taktırdım, bayılıyorum kendime acı çektirmeye allahın belası" demek gelir içinizden, susarsınız. sabırla açıklarsınız.

" aslında ben de taktırmak istiyorum benim de bak şu dişim yamuk. " diye dişindeki ufacık çarpıklığı büyüten insanların da ağzına bi tane çakmak istersiniz, susarsınız.

bir hafta sonunda kilo vermiş olursunuz fakat ağrılar bitmiştir. kıtlıktan çıkmış gibi yersiniz yersiniz. verilen kiloları tekrar almışsınızdır, hatta daha da fazlasını. kilolar geri geldiğinde aylık kontrol gününüz de gelmiştir. tekrar kontrole gidersiniz ve tellerinizin derecesi arttırılır.

bu kez ağrılar en fazla üç gün sürer ve bu şekilde devam eder. 2 ay sonunda dişlerinizde gözler görülür düzelme olur ve bu sizi motive eder. güzel parıl parıl parlayan dişlere kavuşacağınızı düşünüp kendinize moral verirsiniz. ilk günlerde pek gülümsemeyen siz, 2 ay sonra rahat rahat gülümsersiniz. bu gülümseme teller çıktığında ömür boyu güvenle devam eder.

ayrıca sevgilinizin sizi gerçekten sevip sevmediğini anlamak için güzel bir yöntemdir tel taktırmak.
gün itibariyle 27 yaşımda taktırdığım hede dir.
(bkz: bindik bir alamete gidiyoruz kiyamete)

Edit: öpüşme konusuna gelecek olursak, bugün tarafımca bizzat denenmiş ve performans eksikliği gözlenmemiştir.
(bkz: durmak yok yola devam)
belli bir yaştan sonra takılırsa, "öpüşmek zor olmuyor mu acaba?" diye düşündüren, tedavi amaçlı aparatdır.
efendim artık dişin arka tarafından da takılanları çıktığından diş teline dair sıkıntılı pek çok durum mazide kalmıştır. (bkz: lingual braket)
illallah dedirtir ya yok böyle bir şey. hem çıksın istersiniz, hem kurallara uymazsınız. hele o lastikler yok mu tam bir illet. keşke taksaydım lastikleri düzenli diyorum ama o güne dönsem tekrar, bir şey değişeceğini sanmıyorum.
neredeyse ağrısız bir şekilde dişlerimin düzelmesine sebep olan hededir. 4-5 aydır takıyorum ve ilk hafta dışında pek bir acı hisssetmedim. teller sıkıldığında da herhangi bir acı yaratmaz tabi bu ortodontistinize bağlı bir durumdur. lastikleri de altlı üstlü çift renkli taktırabilirsiniz tabi bu da ortodontistinizin moda anlayışına bağlı bir durumdur.
dişleri düzeltmenin yanısıra güzel bakılmadığı takdirde çürütmeye de sebeptir. Siz siz olun diş ipini ıhmal etmeyim. Çürüdükten sonra güzelleşmesinin anlamı yok.
Yakın zamanda taktırmayı düşündüğüm, doktora gittiğimde 1.5 yıllık sürekli sabit ortodontik tedavi şeklinde sürdürülmesi önerilen olaydır. Kararsızlığımın hat safhada olduğu şu dönemde sözlükte yazılanları okumamla kaygılarım evereste tırmanmıştır.

insanı güzel yapan gülüşün bozuk olmasına sebebiyet veren eğri dişlerin düzeltilmesi için mutlak suretle ağıza o tellerin girmesi lazım gelirmiş. insan hayata atılma seviyesine gelmişken de ağzında demirle dolaşması ne kadar mantıklı ki...

Demir parçalarının kadınları nasıl seksi yaptığına da hala anlam verebilmiş değilim.
yamuk, yapısı gereği düzgün çıkmayan dişlerin düzeltilmesi için kullanılan bir tekniktir. dez avantajlarından bir tanesi kola içilemiyor olmasıdır.
yiyecek depolamaya yarayan teldir.
hatunlarda çok sempatik duran sağlık şeysi.
3 yıldır kendilerine sahip olup, artık kurtulamama aylar kalan aparat. en çokta içinde bulunduğumuz erik zamanlarında lanet okur insan, bir de mısırı konserve yerken.